Bakire Aşk

Bölüm 8

Herkese yeni bir bölüm ile merhaba. Umarım yine beğeneceğiniz bir bölüm yazabilmişimdir. Destek ve yorumlarınızı bekliyorum. Herkese iyi okumalar :)

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Azra
Sabah uyandığımda, hayatımda ilk defa yorgun hissetmiyordum. Mutluydum ve sanki dün yeniden doğmuş gibiydim. Dün yaşadıklarım aklıma gelince ellerim istemsizce dudaklarıma gitti. Ellerimi koyduğumda dünü yaşıyor gibi oldum. Dolgun dudaklarının dudaklarımdaki kontrolünü hisseder gibiydim. Hayatımda ilk defa biriyle öpüşmüştüm ve bunun bu aşamada kalmasını istememiştim. Banyoya ilerlerken dans ediyor ve kendi kendime şarkı söylüyordum. O sırada kapı çaldı. Açtığımda karşımda Aslı duruyordu. Normalde insanları evimde çok ağırlamazdım ama tabiki birkaç kere gelmişlikleri vardı arkadaşlarımın.

"Hayırdır Azra? Mutluluk şarkın dışarıdan bile duyuluyordu. Hemen dökül bakalım"

Konuşmama izin vermeden hemen içeri girip kendini koltuklardan tekli olana attı. Konuşmamı bekler gibi bir hali vardı.

"Sana da merhaba Aslı (gülüş)."

"Kızım akıl mı bıraktın ki, hoşbuldum hoşbuldum. Hadi hemen dökülüyorsun!"

"Bir şey olmadı Aslı. Sadece normalden mutlu uyandım bu kadar."

Aslı mimiklerimi ve hareketlerimi dikkatlice inceliyordu. İnanmadığı belliydi ve bunu oldukça belli eden bir surat ifadesi yaptı.

"İnanmadım Azra ama bugünlük mutluluğuna çomak sokmayacağım. Aslında ortak olmak isterdim ama neysee..."

"Kuzum gerçekten bir şey yok."

Ben bile kendi ağzımdan çıkanlara inanmıyordum ki. O nasıl inansındı.

"Aslında sormadan geldim kusura bakma. Ama seni merak ettim, birkaç gündür görüşmüyoruz. Umarım akşam planın yoktur, bir bara gideriz diye düşündüm. Bizimkileri de çağırabiliriz."

İşte şimdi kurtulamayacaktım. Akşam bir işim olması onu şüphelendirecek ve bu konu hakkında daha da meraklanmasına neden olacaktı. Benim konuşmama fırsat vermeden kendisi devam etti.

"AZRA!! Azra yoksa biriyle yemeğe mi çıkacaksın??"

Of nasıl anladın. Lanet!

"Azra çözdüm işte, seni kendim kadar tanıyorum. Hemen anlatıyorsun ve asla kaçamayacaksın. Evet seni dinliyorum. Kim bu beyefendi? Seni nasıl ikna etti? Hani aşka yer yoktu hayatında? Of çok merak ettim yoksa yattınız mı bile ?"

"Aslı sakin ol. Hem ben hayatımda aşka yer yok demedim hiçbir zaman. Sadece vaktim ve isteğim yoktu. Hayatımı çalışmaya adamıştım biliyorsun. Ve hayır tabiki yatmadık konuşma böyle. Sadece bilemiyorum çok ilgimi çekiyor Aslı. O zekası, bakışları, diksiyonu, kibarlığı, ses tonu... Ah tanrım beni kendine çeken o kadar çok özelliği var ki ben bile sayamıyorum."

"Yoksa aşık mı oldun?!"

"Aşık mı oldum bilmiyorum ama kendime bile itiraf etmekten korktuğum büyük bir çekim var aramızda."

"Kim bu aklını çelen şanslı? Adı ne? Mutlu musun? Ne zaman tanıştınız?"

"Şeyy aslında tanıyorsun. Okulun bağış gününde tanıştık ama konuşmamıştık. Birkaç gün sonrasında ise bana kahve teklifinde bulundu. İçtiğimiz gün de bana karşı ilgi duyduğunu ve bir şans verip veremeyeceğimi, beni yakından tanıyıp tanıyamayacağını öğrenmek istedi. Ve bunların hepsi dün oldu."