Kontrol etmeden atıyorum, akşam düzenlemeye alacağım.
Multimedya: bana Aleksi ve Will'i hatırlatan bir çizim
Bölüm şarkısı: Calum Scott - Your're the reasonAleksi sevdiği herkesi kendi davranışları yüzünden kaybeden bir adamdı. Bunu kabul etmese de gerçek böyleydi. Öfkeliydi, öfkesi sevgisinden geliyordu.
Umursamazlığı da her şeyi fazla kafaya takmasındandı. Nasıl hissediyorsa tam tersini göstermeye çalışıyordu kısaca. İçi yanmaktan kavrulup külleşene kadar, kalbi soğukta buz tutup katılaşana kadar bu şekilde devam edeceğine emindi oysa. Herkesi tek tek kaybedeceğim diye düşünürdü. Ta ki kimsem kalmayana dek.
Kendi eleştiri aynasına baktığında kırıklardan bir şey göremeyeceğini düşünürken, şimdi karşısında cesurca dikilen adam bizzat kendisiydi. Umursadığını ve sevdiğini gizleyemeyen bir Aleksi'ydi. ''Anlat.'' dedi öfkeli gözlerle. William'ı serada bulamadığından beri ne hissediyorsa o gözüküyordu gözlerindeki aynada. Sesindeki tınıda. Her bir hücresinde. Ne hissediyorsa o. ''Önce beni dinleyeceksin, ben de sakin olduğun zaman sana olup biteni anlatacağım.'' sarışın adam ellerini yumruk yaparak dargın olduğu arkadaşına baktı. ''Geçen her bir saniyenin buraya saplandığını biliyor musun?'' eliyle kalbini gösterirken dilini dişlerinde gezdiriyordu sakinleşmek istercesine. ''Biliyorum, bu yüzden sen önümüzdeki değerli saniyeleri cinayet işlemek için kullanmadan önce sakin olmanı istiyorum.'' Yuri'nin dudakları düz bir çizgi halini aldı. Aleksi'nin kızarık gözlerine baktıkça vicdan azabı çekiyordu, bakışlarını kaçırmak istiyordu. Keşke diye düşündü. Keşke öğrenir öğrenmez gelip anlatsaydım. ''Elis kendisine bir mektup geldiğinden bahsetti. İçerisinde bariz bir tehdit olan.'' adamın pür dikkat kendisini izlediğini görünce anlatmaya devam etti. ''Tam ne yazdığını bana da söylemedi lakin kapıdaki korumaları çekmesini istemişler.'' tereddütlerle dolu bir nefes aldı.
Karşısındaki adama devamını anlatmalı mıydı bilmiyordu. Kendi hatasının farkındaydı bunu gizlemek gibi bir niyeti zaten yoktu, fakat Aleksi'nin fevriliğinin onu yakmasından korkuyordu. Adam o kadar tutarsızdı ki ne yapacağını kestiremiyordu. Yine de anlatmaya karar verdi. William'ın eşi olduğunu hesaba katınca -bileğindeki izi görür görmez anlamıştı- saklaması için önüne dizilen bütün sebepler tek bir nefeste yıkılıyordu. Aleksi'nin kesik, çaresiz nefesleri.
Tanrı şahitti ki arkadaşı yine de dik durmaktan vazgeçmiyordu. ''Benden rica etti.'' dedi ellerini öfkeyle saçlarına götüren Aleksi'ye doğru yönelerek. ''Kabul etmedim.'' parmakları, sarı saçlarını çekiştiren adamın kolunda durdu. ''Kendine zarar vermenin ona bir yararı yok, kes şunu.'' uyuyan aslanı uyandırmıştı. ''Bunu bana anlatmayarak ne olacağını sanıyordun ki sen?!'' kolunu dehşet içinde silkeleyerek Yuri'nin elinin dostane temasını kesti. Kendisine hiçbir bok anlatmayan bu çocuğun dostane temasına ihtiyacı yoktu. ''Elis'e doğum günü sürprizi hazırlayacaklarını falan mı?'' güçsüz hissediyordu. Öyle ki bu duygunun tarifi yoktu. Gerçi sabahtan beri hissettiği hiçbir duygunun tarifi yoktu. ''Tam yedi saat Yuri.'' dedi. ''Tam yedi saatimi boşa harcadım, ondan en ufak bir iz bulmak için içimden tanrıya yalvarıyorum!''
''Bana olan hınçlarını neden ondan çıkartıyorlar?'' sesi gitgide boğuklaşınca çenesini kilitleyerek dizlerini kırıp yere çöktü. ''Bebeğimden ne istiyorlar?'' ses tonu bir öfkeli bir üzgündü.
Bir dalgalanıp bir durulan deniz gibi asiydi. ''Aleksi kendine gelir misin?'' bu git gelli ruh halleri yüzünden arkadaşı onun için gerçekten endişeleniyordu.
''Gitmemeliydim, onu yalnız bırakmamalıydım.'' dizlerine baskı yapan ellerle, dolu dolu olan gözlerini Yuri'ye çıkarttı. ''Sen bilemezdin tamam mı? her zaman yanında olman zaten imkansız. Sana bir şey demeden şatodan çıkması zaten yanlış. Belki kendisinin de bu durumdan haberi vardır. Tam o saatte kapının orada ne işi olabilir ki, sence tesadüf mü?'' Aleksi duyduklarına inanamıyormuş gibi kaşlarını çatarak bir iki saniye Yuri'nin cümlelerinde bir mantık bulmaya çalıştı. Ama yoktu. ''Siktir git, haberi varmış.'' dizlerindeki elleri umursamadan -belli ki Yuri onları çeksin diye yapmıştı- hızla kalkarak odada volta atmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Yanığı (GAY)
Romance[Omegaverse] boyxboy hikayedir. Eşcinsel karakterler barındıran bir kitap olduğundan, homofobiklerin okumaması önemle rica olur. - "Sen bir omegasın, omegalar evlenmeleri için yetiştirilir. Savaşmaları için değil."