[20]

1.6K 170 66
                                    

İtalik yazıları lütfen okuyun önemli olaylar barındırıyor. 20. bölüme özel biraz uzun yazdım.

Mutlimedya: Aleksi aşkımın genel görüntüsü
Bölüm şarkısı: Katy Perry - Hot N Cold

"Efendim beni dinlemediniz, size anlatmaya çalıştığımda beni dinlemediniz! göz görür kulak duyar. Kaybınız yok sansanız da aslında var.'' Daniel şok içinde elini kılıcına atarak kabzasından çıkarttı. Hamile karısı içeride uyuyordu. Durumu kritik değildi, elbet uyanacaktı. Darlene güçlü bir kadındı ve birkaç çizikle ikinci derece yanıklar onu öldürmezdi. Eşini oldukça iyi tanıyordu, durumu sanıldığından iyiydi. Biliyordu, hissediyordu.

Umutla sarmalanış düşüncelerini bir kenara atarak ''Ne yaptığını sanıyorsun sen?'' dedi elinde tabancayla üzerine yürüyen şifacıya. Eşinin başına gelen olay neden bu şifacıyı ilgilendirsindi ki? bu aptal kadının öfkesi kimeydi? neyeydi?

''Sizin yüzünüzden efendimi koruyamadım.'' diye fısıldadı kadın, öfkeyle ve pişmanlıkla harmanlanmış çatlak sesiyle. ''Ataların yadigarı, en güçlü bağa ait ilk yasak aşk çekirdeğini koruyamadım. Son dişil sakurayı koruyamadım.'' Daniel'e doğrulttuğu silahı aniden kendi çenesine dayayarak hızlı hızlı soludu. ''Kalp hala çalışıyor, lakin ikisinden birisi öldü.'' Daniel'in kafasında, her zamanki şifacı ebelerinin -karşısındaki kadının- geçmişte sarf ettiği sözler yankılandı.

''ultrasonlar bazen yanlış sonuç verebiliyor. Hamileliğin ilk ayları baktığımız eşinizin karnıyla altıncı ay baktığımız bir değil. Şişlikle alakalı bazı gariplikler üzerine elimizdeki kaynakları tekrar kontrol ettik. Efendim nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyorum. İçeride yalnızca bir kalp çarpıyor. Lakin iki beden var.''

Daniel kadının ne demek istediğini düzgün bir şekilde anlatması için elini barışçıl bir ifadeyle boşluğa uzattığında, ebe çenesine dayadığı silahı titreyen eliyle bulunduğu yere daha çok bastırarak hızlı ve çevik bir şekilde tetiği çekti. Daniel bir elinde kılıcı, yüzüne sıçrayan kanla birlikte dehşete düşmüş bir şekilde içi boş bir çuval gibi serilen ve beyni de aynı zemine sere serpe dağılmış kadına baktı. Bu kadının ne hakkında konuştuğuna dair en ufak bir fikri yoktu. Efendim diye bahsettiği kadın kimdi ki onun için beynini dağıtacak kadar ileri gitmişti?

Son dişil sakurayı koruyamadım.

''Siktiğimin son dişil sakurası da ne anlama geliyor?''

-

Darlene'nin William'a olan hamileliğinin altıncı ayı (karışmasın diye daha ne kadar açıklayıcı yazabilirim bilmiyorum)

''Eminim çok tatlı bir oğlunuz olacak. Şimdi lütfen sedire yatın ki karnınıza bakabilelim.'' eski teknolojiye ait ultrason cihazını, Darlene'nin az önce jel sürülen karnına bastırdı. ''Vay canına, beş ayda karnınız ne kadar şişmiş. '' şifacı kafasını iki yana sallayarak güldü. ''Sanırım biraz fazla yiyoruz.'' Darlene de kıkırdayarak kadına baktı.

"Beni seven ve isteklerimi yerine getiren bir eşim olduğu için çok şanslıyım.'' neşeyle konuştuktan sonra başına son zamanlarda sık sık giren ağrıyla gözlerini kapatarak onları dinlendirmeye çalıştı. "Biraz dinlenmemde sorun yok değil mi?"
Karnındaki soğuk aletin hissiyatı onu rahatlatıyordu. "Yok tabi ki."

Ebe kadın gözlerini dinlendirirken pür dikkat ultrason cihazının ekranını izlemeye başladı. Gözlerini birkaç kez kırpıştırarak eski teknolojiye alet ekranda neler olduğunu görmeye çalıştı. İnanmayınca, kazağının koluyla ekranı sildi.

Kar Yanığı (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin