Kar Yanığı (GAY)

[16]

Tahminimden çabuk bitti. İyi okumalar aşklarım.
Multimedya: William

"Sen beni tuzağa mı düşürmeye çalışıyorsun?'' dedi Aleksi öfkeyle. Az önce deli gibi öpüştüğü çocuk sırf bu yüzden mi böyle davranmıştı? ''Benimle oyun oynayabileceğini mi sanıyorsun?'' çocuğu ensesinden tutarak bir paçavraymış gibi Elis'e döndürdü. Şimdi sarışın kadın ikisine sakin bir şekilde bakıyor ve Aleksi'nin sarf edeceği sözleri bekliyordu.

Adamın yüzündeki hayal kırıklığını 2-3 saniye de olsa görebilmişti. Kendisinin Aleksi'ye olan duyguları körelmeden hissettiği hayal kırıklıklarını hatırlayınca gülümsedi. Üzerinden sanki koca bir asır geçmiş gibiydi. Zaman gibi geçmeyen hiçbir şey yoktu. Hayal kırıklıkları, sevgiler, nefretler.. hepsi bir gün geriye baktığında, büyük bir yangın sonrası şahlanmış kül bulutları gibi dağıtılmaya hazır duruyordu gökyüzünde.

''B-ben.'' diyebildi William sadece, korkuyla.
Adam bir alfaydı. Ona istemeden de olsa zarar verebilirdi. Her ne kadar bağlanırlarsa bağlansın, William tatmin edici bir hava boşluğu hissediyordu o bağlantının arasında. Sanki düğüm atılmış ama o düğümü kimse sıkmaya cesaret etmemiş gibiydi. Belki de zamanla oturacaktı, bilmiyordu. ''Elis, bu küçük çocuğa formaliteden evli olduğumuzu söylemek ister misin, yoksa ben mi zahmet edeyim?'' sarışın kadının yavaş yavaş yaklaşmasını izledi ikili. Aleksi, hala William'ın ensesini sıkıyor olduğunu fark edip kendinden kısa olan çocuğun ensesinden elini çekti.

''Az önce kükreyen bir aslan gibiydin kocamın önünde.'' dedi kadın gülerek. İkilinin bağlandığına dair en ufak bir bilgisi yoktu. ''Ama şimdi uslu bir kedi gibisin. Sıradan bir tutsak olsan, seni kendime evcil hayvan olarak alırdım.'' işaret parmağını William'ın yüzünde gezdirdi. William tabi ki olan bitenin farkındaydı, bu aşağılık kadının ona hayvan dediğinin de. Ama tepki vermek için kendisini fazla yorgun hissediyordu. Küçük düşmüştü, planı sandığı gibi ilerlememişti. İçinden gelen vahşi dürtülerin bu kadınla eşini ayırmak istediğini biliyordu, o ruh her kimse -Aleksi'yle bağlı olan tarafı olduğuna emindi- bir an önce yok etmeliydi. ''Dokunma bana.'' dedi dişlerini sıkarak.

''Bu şerefsiz adam senin kocan olduğu gibi-'' ağzının üstüne kemikli bir el kapandı. ''Ne? Aleksi çocuğun ağzını açsana!'' sarışın adam kendisi gibi sarışın olan kadını yavaşça itekleyerek, elini çocuğun ağzından indirmeye yönelik hareketini sonlandırmıştı. ''Benim arkadaşım diyecekti. Az önce de şahit olduğun gibi iki arkadaş olarak pek normal aktivitelerimiz yok. Neydi senin şu yattığın adamın adı-'' elini çenesine götürüp yalandan düşünmeye başladığında, Elis bunun bir tehdit olduğunu anlamıştı.

Kendisinden babasına kadar uzanan büyük bir tehdit yolu. İma edilen şeyi anlayıp babasının camına baktığında perdelerin açık olduğunu görüp eliyle ağzına fermuar çekti. Kurcalamayacaktı. ''Ne haliniz varsa görün.'' elbisesinin eteklerini tutarak zaten fazla gürültü yaptıkları idam bahçesinden şatonun kapısına doğru yürüyüp, girişteki ağır kapıyı açarak göz önünden kayboldu.

''Arkadaşım mı, sen ne çeşit bir aptalsın? hem eşin..'' kendisini işaret ederek ''hem karın var. Her şeyi geçtim zaten beni kendine zorla bağlamışken bir de neyin arkadaşlığından bahsediyorsun? yetti artık. Bağı boz, sana emrediyorum.'' dedi. ''Senin gibi bir yalancıyla...'' Aleksi bıkkınlıkla alnını ovaladı. ''Asıl aptal sensin. İkimizin bağlı olduğunu öğrenirlerse iç savaş çıkar. Özellikle de sen, nasıl bir tehlikeye gireceğinin farkında mısın? o iç savaş elinde sonunda çıkacak ama şu sikik çeneni kapatmadığın sürece hayatta kalman için hiçbir şey yapmayacağım.''

William'ın kulağına yaklaşarak tam dibinde durdu. ''Bağı bozmaya çalışmayı aklından bile geçirme, bir anlaşmamız var.'' kıvırcık saçları gözlerinin önünü kapatan zayıf çocuğu bahçede bırakarak şatoya doğru ilerlemeye başladı. Bugün, gelen malların kontrolü vardı önce malları kontrol edip denetleyecek sonra da pay olarak dağıtacaktı.