selam!! ozlendi sanki biraz.. artik sizi bekletmeyecegim de diyemiyorum
bana arada wattpad hesabim oldugunu hatirlatmaniz gerek hep unuttugumdan dolayi oluyor bunlar..uzun sure kaybolmamaya calisacagim umarim kurgu unutulmamistir
iyi okumalar!!✨🧸
kocasından hoşlanıyor
•
Yoongi'nin hemen arkasından evin içerisine kucağındaki Seo Joon ile giren Jungkook sessizdi. Aynı minik adamı gibi.
Seo Joon aralarındaki gerilimi hissetmiş gibi arabada soru sormaya çekinmiş, hiç konuşmamıştı. Neden erken ayrıldıklarını anlayamamıştı, ta ki arabaya binene kadar. Kendisi yüzünden mi kavga etmişlerdi, bunu düşünüyordu. Şımarık davranışlarını idrak edemeyecek bir yaştaydı. O sadece eğlenmişti. Yaptıkları yanlış mıydı? Onları üzdüyse, annesi gibi kendisini terk mi edeceklerdi? Babalarının tartıştığı düşüncesi onu çok üzüyordu ve bunu duymazsa, sessiz olursa geçip gideceğini sanıyordu. Eğer sesini çıkarmazsa belki kimse onu bırakıp gitmezdi.
Yoongi salona geçip oturduğunda Jungkook'un annesi mutfaktan çıkmış, "Erken geldiniz." demişti. Bakışları salonda surat asmış, televizyon kumandasıyla sabit bir kanalda durmayıp, oturan Yoongi'ye ve daha sonra koridorda yine yüzü asık kendi oğluna değindiğinde kavga ettiklerini anlamıştı.
Sabah çok iyi göndermişti ikisini de. Yoongi evden çıkarken oldukça mutluydu.
Ortada bir kavga bile yoktu üstelik. Yoongi direkt olarak konuşmayı reddediyordu. Jungkook da kendisini nasıl açıklayacağını bilemiyordu. Seo Joon yere değen ayaklarıyla Bayan Danbi'ye doğru yürümüş "Iris nerede?" diyerek bakışları üzerine çekmişti.
Bayan Danbi onun hizasında yere çöküp minik adama sarıldı. "Bugün Minyoung ile kalacak bebeğim. Dışarı çıktılar." dedi.
"Haber vermedi bana." Jungkook konuştuğunda yüzünü daha da asan Yoongi onun sesini bastırması için yapmış gibi televizyonun sesini açmıştı.
Seo Joon kedişine bakıp güldü. Sesi çıkmasın diye eliyle de minik ağzını kapatmıştı.
"Jungkook gelsene bir mutfağa annecim. Seo Joon, hadi sen de git Yoongi ile otur bakalım biraz. Ne izliyormuş, birlikte izleyin. Sabit bir kanalda durursa tabii."
Seo Joon kafa sallayarak kedişine doğru koşturmuş, uslu bir şekilde yanına oturup gülümsemişti. Yoongi onu sağ kolunun altına alıp aslanlarla ilgili bir belgesel kanalında durmuştu. Belgeselle ilgili bilgiler vermeye başladığında Seo Joon'un tek dikkati artık Yoongi üzerindeydi. Hayvanları çok seviyordu ve yeni bilgilere hep aç bir çocuktu. Üstelik konu kedigiller olduğunda Seo Joon çok heyecanlanıyordu.
Jungkook, mutfaktan içeri girmeden hemen önce ikiliye bakıp gülümsemişti. İkisini birlikte görmeyi seviyordu. Konuşmalarına ve sarılmalarına her şahitlik ettiğinde kalbi karıncalanıyordu.
"Neler oluyor Jungkook?" Jungkook mutfak kapısını arkalarından kapattığında "Yoongi görmemesi gereken bir şey gördü sadece." dedi. "Ona kendimi açıklayamadan da benimle konuşmayı reddetti. Sonrasında yalnız kalamadığımız için yanlış anlaması sürüyor."
"Ne gördü?" Annesi ilgiyle sorduğunda karşısındaki sandalyeyi çekip oturmuştu.
"Okuldaki bir çocuk beni sıkıştırıyordu fakat o yanlış anladı. O çocukla flört ettiğimi düşündü, dahası sevgilim olduğunu ve ondan hoşlandığımı sandı. Böyle bir şey yok ama."
"Jungkook, Yoongi neden böyle bir şeyi düşünsün ki? Siz ikiniz birlikte değil misiniz annecim?" Jungkook kırdığı potla put kesilirken durumu nasıl toparlayacağını bilemedi. Derin bir nefesi dışarı bıraktığında "Birlikteyiz tabii ki." dedi. Gergin bir şekilde güldüğünde Bayan Danbi kaşlarını çatmış oğlunun suçlu davranışlarını izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
moonchild
FanfictionJungkook ve Yoongi kendi dünyalarında eşsiz hayatlara sahipti. Ta ki kader onları birleştirip bir hediye sunana kadar. s | 19'