BÖLÜM 48: MELTEM

261 22 2
                                    

   Ameliyattan önce ben ve Oliver, Sam'e destek için Aslı'da kalmayı kabul etmiştik. Sam'in bizzat çektiği kısa filmin gösteriminin ardından, hep birlikte yemek yenmiş ardından da kısa bir süre muhabbet edildikten sonra, hepimiz hastanenin verdiği yoğun tempodan dolayı erkenden uykuya dalmıştık.

   Bugün ise, ameliyattan önceki son gündü ve dileklerin gerçekleşmesi hızla devam ediyordu. Havaya onlarca balon salınmış, klasik bir araç ile İstanbul turu yapılmış ve The Notebook filmindeki gibi otoyola uzanılmış ve düşüncelere dalınmıştı. Tek fark, bizim otoyolumuz trafiğe kapalıydı. Bunlar yapılması kolay, bir o kadar da eğlenceli dileklerdi ancak, birçok önemli dilek hala defterde üzeri çizilmemiş olarak duruyordu. İşte o an aklıma harika bir fikir geldi. Sam'in aralarında en çok gerçekleşmesini istediği bir dileği gerçekleştirecektim. Yani, Aslı ve Sam'i birbirlerine tamamen bağlayacak, onları evlendirecektim. Tabi bunun için, Oliver'ın da yardımına ihtiyacım vardı. Bir günlüğüne de olsa onunla barışacak, bu büyülü dileği Sam için yerine getirecek ve defterden silecektim. Böylelikle hem Sam huzur bulacak, hem de Aslı, Sam'in ölmesi durumunda sırf Sam evlenmesini istedi diye evlenmek zorunda kalmayacaktı.

   Bu düşüncemi gerçekleştirmek için ilk hedefim, Oliver ile konuşup onu bu fikre ikna etmekti. Bunun için, tekli koltukta tek başına oturmuş ve düşüncelere dalmış Oliver'ın yanına gidip, koltuğunun kenarına oturdum ve konuşmaya başladım.

   " Biliyorum Oliver. Şimdi aklında neden geldiğime ve neden seninle konuştuğuma dair binbir türlü soru dönüyor fakat inan bana şuan buraya, senin yanına gelme amacım temelli barışmak değil. Tamam barışacağız ama kısa bir süreliğine. Şöyle ki, Sam'in en çok istediği dileklerden birini gerçekleştirmek istiyorum ve bu konuda sana ihtiyacım var. " dedim, kollarımı kavuşturdum ve beklemeye başladım. Onun cevap vermesini beklerken, bir yandan da kapıyı gözetliyordum. Aslı, Sam ve Bayan Dawson diğer dileklerin gerçeklerşmesi için dışarıda bir yerlerdeydiler ve her an gelebilirlerdi. Neyse ki Oliver çok düşünmedi ve;

   " Hangi dilek olursa olsun, kabul ediyorum. İçinde sen olunca hayır diyebileceğim hiçbir şey yok benim. Ayrıca da burada Sam'in mutluluğu söz konusu. Şimdi, söyle bakalım aklında ne var ve gerçekleştirmek istediğin bu dilek hangi dilek? " dedi ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Bir an sustum ve hiçbir şey diyemedim çünkü, gözlerindeki o muhteşem ışıltıyı uzun zamandır görmüyordu. Bunu görmek, bir an olsun beni büyülemiş ve Oliver'a olan sinirimi az da olsa azaltmıştı fakat tamamını geçirecek kadar etkili olmamıştı.

   " Gerçekleştireceğimiz dilek, Sam'in evlilik dileği. Bunun için önce Aslı'yı arayıp bir bahane ile evden dışarı çıkacağız. Sonra arabaya atlayıp hastaneye gideceğiz. Oradan Aslı ve Sam'in geçen gün yaptırdıkları check up sonuçlarını alıp diğer belgeleri de hazırladıktan sonra direkt nikah dairesine gideceğiz ve bugüne nikah tarihi alacağız. Sonrasında, Aslı ve Sam'i en şık kıyafetlerini giymeye zorlayıp doğruca nikah salonuna götüreceğiz. Böylece her ikisi de mutluluğun doruklarına ulaşmış olacaklar. " dedim ve bu düşünce ile gülümsemeye başladım. Oliver'ın da keyfi yerine gelmiş olmalı ki o da gülümsüyordu. Bir ara bu mutluluğun getirisi ile birlikte beni öpmeye kalktı fakat ben geri çekildim ve;

   " Kaybedecek vaktimiz yok Oliver hadi kalk. Planın ilk maddesini uygulayacağız. Ben Aslı'yı arıyorum. " dedim ve koltuktan kalkıp masanın üzerindeki telefonumu elime aldım. Hızlı aramalar listesindeki üçüncü isim Aslı'ydı. Onu seçip telefonu çaldırmaya başladım. Çok geçmeden açmıştı telefonunu. Hemen söze girdim ve;

   " Aslı'cım, ben ve Oliver biraz dolaşmaya çıkacağız. Bir kaç eksiğimiz var onları halletmemiz lazım sonra benim eve geçip biraz da orayı toparlayacağız. İşimiz bitince yine geliriz. " dedim. O ise;

.TELEFON UCUNDAKİ HAYALLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin