.TELEFON UCUNDAKİ HAYALLER

BÖLÜM 26: TELEFON UCUNDAKİ HAYALLER

   Sonuçların açıklanmasının üzerinden iki gün geçmişti. Aslı ve Meltem bir şekilde bu olanları kabullenmiş, hayatlarına devam ediyorlardı. Her zamanki gibi kalkıyor, kahvaltı edip okullarına gidiyor, okul sonrası vakit harcayıp evlerine dönüyor, yemek yiyip bardaki işlerine gidiyor ve yorgun bir şekilde evlerine dönüp huzurlu bir uyku çekiyorlardı. Bazen istisnai şeyler de yapıyorlardı. Örneğin sinemaya gitmek ya da evde karaoke partileri vermek gibi. Sırf sonuçları kabullenmelerine rağmen tekrar hatırlamamak için yapıyorlardı tüm bunları. Fakat yine de ister istemez bazı zaman akıllarına geliyordu bu kötü sonuç. Geldiği zaman da birbirlerini teselli yağmuruna tutuyorlardı. Elbet doğru yolu bulacağız diyordu Aslı. Her şey yoluna girecek diyordu Meltem. Biz en iyisini hak ediyoruz diyorlardı birlikte.

   Bu sıralarda; Shahrukh, Aamir, Vishal ve Shekhar seçtikleri şarkıyı baştan uca araştırıyorlardı. Şarkının tamamen özgün olması gerekiyordu ve tedbir gereği parçanın melodisini ve sözlerini en ince ayrıntısına kadar araştırıyorlardı. Şarkının çalıntı çıkması durumunda ya da diğer şarkılarla ufak bir benzerliği olması karşısında film tehlikeye girebilirdi ve bunun olmasını istemiyorlardı. Bunun olmaması için ellerinden geleni yapıyorlardı fakat Shahrukh, bu parçada bir şeylerin ters gitmesini istiyordu çünkü bu seçimin yanlış olduğu konusunda tarifsiz bir fikre kapılmıştı. Aamir ise filmin gidişatını bozacak hiç bir şey olsun istemiyordu ama yine de aklı Shahrukh gibi Heaven's Lovers'ta kalmıştı. Yani o da bu seçimin pek doğru bir seçim olmadığı kanısına varmıştı.

   Zorlu bir günün ve uzun süren çalışmaların ardından, Shahrukh hislerinde yanılmadığını fark etti. Seçtikleri şarkıda bir potluk çıkmıştı. Şöyle ki parçanın melodisi başka bir Türk parçasına aitti ve bu durum filmin adını karalayabilirdi. Böylelikle diğer üç şarkının da iyice araştırılması ve yarışma sonucunun değiştirilmesi gerekiyordu. Fakat bu biraz bekleyebilirdi. Saat oldukça geç olmuştu ve geri kalan her şey yarına kalabilirdi çünkü şimdi otele dönme zamanıydı.

   Aamir ve Shahrukh otele döndüklerinde, içlerinde bir ferahlık hissettiler. Gönüllerinden istedikleri küçücük istek gerçek olmuş, o çok beğendikleri parçaya bir şans daha doğmuştu. Shahrukh bu sefer emindi. O şarkı bu yarışmanın galibi olacaktı. Aamir de aynı hislerin etkisi altındaydı ve bunu bir an önce Shahrukh ile paylaşmak istiyordu. Saatine baktı ve yemek saatinin geçmiş olduğunu fark etti. Hemen Shahrukh'un odasını aradı ve dışarda yemek yemek isteyip istemediğini sordu. Shahrukh bu fikri uygun bulunca, odalarından çıktılar ve özel araçlarına atladılar. Otele yakın bir mesafede hoş bir restoran bulup güzel bir masaya oturdular. Garsonları hiç vakit kaybetmeden siparişlerini aldı ve onları yalnız bıraktı. Aamir hemen söze atıldı ve;

   " Biliyor musun dostum? Bugün içimde garip bir his ile uyandım. Seçimimizin yanlış olduğu konusunda sıkıntılıydım ve birden günün sonunda parçanın sorunlu olduğu ortaya çıktı. Garip ama hoş bir sonuç doğrusu. " dedi. Shahrukh buna karşılık biraz sessiz kaldı ve;

   " Açıkçası hiç şaşırmadım ve sana inanıyorum. Bende aynı hislerle uyandım ve doğrusu bu parça hiç içime sinmemişti. Sırf Vishal ve Shekhar işini bilir diye onay vermiştim. Ama şimdi Heaven's Lovers'a bir şans daha doğdu ve ben onların kazanmasını istiyorum. O iki kızın yazdıkları bu şarkıda kendimi buldum. Gauri ve benim aşk hikayemize benzer bir duygu yakaladım ve çokta duygulandım. İnşallah yarın şarkılar araştırılırken onların parçasında da sorun çıkmaz. " dedi. Aamir gülümseyerek;

   " Hiç sanmıyorum dostum. Bilirsin hislerim kuvvetlidir. O kızlar bu şarkıyı kendileri yazdılar ve bestelediler. Vereceğimiz ödüle de çok ihtiyaçları var çünkü başvuru formundaki katılma nedenlerini okudum. Oldukça fazla borçları varmış ve onları kapatabilmek için katılmışlar yarışmaya. Ayrıca öğrencilermiş. Kısacası kazanmaları lazım. " dedi. Shahrukh buna karşılık;

   " Haklısın. Ayrıca o kısımları ben de okumuştum. Bu paraya ne kadar çok ihtiyaçları olduğunu biliyorum yani. Bu arada eğer yarın kazanan onlar olursa, bu haberi bizzat ben vermek istiyorum. Hatta şöyle yapalım sen kızlardan birini ara ben de diğerini. Böylelikle ikisi aynı anda öğrenir sonucu. Ne diyorsun dostum? " dedi ve gülümsedi. Aamir, bu fikri çok beğenmiş ve hemen kabul etmişti. Yarın araştırmalar sonucu kazanan Heaven's Lovers olursa eğer, bu güzel haberi bizzat onlar verecekti.

   Meltem alarmın sesiyle saat yedide kalkmış, hızlıca kahvaltı edip üzerine de bir elbise geçirdiği gibi çabucak kitaplarını kapıp evden çıkmıştı. Dışarı çıkınca arabasına atlayıp Aslı'nın evinin yolunu tuttu. On dakika sonra Aslı'nın evinin bulunduğu apartmanın önündeydi ve Aslı'yı bekliyordu. Aslı yine geç kalktığı gibi, oldukça geçte hazırlanmıştı. Arkadaşını aşağıda bekletmek istemiyordu fakat görünüşüne önem veriyordu ve mecburen arkadaşını bekletmek zorunda kalacaktı. Saçları istediği şekilde dalgalı ve makyajı da oldukça çarpıcıydı. Geriye sadece giyinmek kalmıştı. Üzerine yapışan bir kot gömlek ve ona uygun bir kot ile harika görünecekti. Hemen seçtiklerini üzerine geçirip çantasını kaptığı gibi evinden çıktı ve merdivenlerden koşarak inmeye başladı. Son basamağa gelmişti ki ayağı takıldı ve yere kapaklandı. Sanırım bugün şans benden yana değil diye geçirdi içinden. Sıkıla bıkıla doğruldu ve üstünü silkeleyip apartman kapısından dışarı çıktı. Arkadaşı her gün olduğu gibi aynı yerde onu bekliyordu. Hızlıca arabaya doğru ilerledi ve kendini içeri attı. Nefes nefese bir şekilde arkadaşına döndü ve sinirli bir Meltem ile yüz yüze geldi. Anlaşılan her gün aynı şeyi yaşamak arkadaşını sıkıntıya sokuyordu. Aslı onu böyle görünce, hemen klasik özrünü diledi ve okula doğru yola çıktılar.