"Hiç kitap okumazdı o seni okurum o bana yeter kitap gibi kadınsın zaten derdi. Ama bilmezdi ki onun lügatindeki hiçbir söz benim kırıklığımı anlatabilecek cinsten değildi." "Sahaflardan alınmış eski, yıpranmış ama buna rağmen hala ayakta duran kitaplar gibiydi o. Soyadı Yas ҆ tı, her şeyini ondan almıştı. Bitmek bilmeyen matemine merhem olmak isterken bitmek bilmeyen aşkının tohumlarını atmışım fark etmeden." "Aynalar Anıl. Aynalar. Hani her doğum günümde hediye ettiğin aynalar. Güzelliğinin farkında ol derdin bana bunları her verdiğinde. Bense hep kırıklığımın farkında oldum Anıl. Ve ben bugün o aynayı kırdım, kendime kıydım. Sen yine beni kurtardın ama ben artık beni kurtarmanı istemiyorum ben beni sevmeni istiyorum artık." "Kırık aynayı tamir etmeye benzerdi o. Her yeri kırık dökük, tuzla buz olmuş ama yine iyileşmek için hala bir umudu vardı onun. İsmi Sude ҆ ydi evinden sürgün edilmesinin nedeni bundandı belki de. Küçüktüm o kırık aynayı elime aldığımda bak bu küçük cam parçasından da kendine bakabilirsin demek istemiştim ama o yıllar sonra bana bak bu küçük cam parçasından da kendini öldürebilirsin demişti."