Kimsin ki sen? / Texting

35

"Sağlıksız ama bu."
Diye söylendi saçlarımın arasından sevdiceğim.

Bahçede oturuyorduk. Kolunu omzuma sarmış kafamı göğsüne yaslamıştı. Burnunu saçlarıma dayamıştı.

Elimde biten çikelatalı süt paketimi masaya koyup üzgünce iç geçirdim.

"Ama lezzetli."

Bir süre cevap vermedi. Ben de bahçede gezdirdim gözlerimi.

Su öğle arası olduğu için kızlarla valeybol oynuyordu. Selim de onu rahat bırakmayıp ayakta kollarını arkasında bağlamış iş makinesi izleyen amcalar gibi izliyor arada laf atıyordu. Merve nerde bilmiyordum. Eneste zaten bizi çok önemsemiyordu.

"Sana kakaolu süt yapıp getireceğim yarın." Diye mırıldandı çok normal bir şeymiş gibi. Heyecanla ondan ayrılıp doğruldum.

"Harbi mi?" Diye sevinçle sordum gözlerim yüzünde alay belitirtisi ararken.

Beni taklit ederek gülüp
"Harbi!" Dedi.

Ona gözlerimi devirip mutlulukla sarıldım.

"Ehehe canımın ciğeri anamın damadı."

Sesli gülerek sımsıkı sardı beni.

"Ee annenle ne zaman tanışıyoruz?"

Şaşkınca tekrar geri çekilecekken huysuzca daha sıkı sarıldı.

"Bilmem hiç düşünmedim."

"Tamam o zaman düşün."

Gülüp başımı iki yana salladım. Göğsüne biraz daha sokuldum.

"Düşündün mü?"

"Ya Ares!"

Merve'den

Ellerim hırkamın cebinde yavaşça kantine girdim.

Etraftaki garip insanlara akıl sağlığım için bakmadan kahve almak için kantinci ablaya yöneldim.

Ablanın kahvemi getirmesini beklerken kantin tezgahına yaslandım.

"Ben bir şey yapmadım."

Gelen sesle kafamı çevirip baktığımda gördüğüm şeyle olduğum yerde dikleştim.

Mal Hakanın arkadaş grubundan Okan bir çocuğun yakasına yapışmış vaziyetteydi.

Hay sizin boş kafanıza sokayım.

Çocuk 12. Sınıf değildi belli. Daha küçüktü bizden.

"Özür dileyeceksin lan!"

Okanın güç gösterisine daha fazla dayanamayıp oraya doğru ellerim cebimde yürümeye başladım.

"Okulun IQ ortalamasına hakaret oksijen israfına bak sen. Gücün kendinden küçüklere mi yetiyor?"
Dedim kalçamı yanımdaki masaya yaslayarak.

Gözler bana döndüğü halde takmadan Okana bakmayı sürdürdüm.

Bana dönen gözleri sırıtmaya başladı. Üzerimi süzüp bir adım bana doğru attı.

Şerefsiz Hakan giderken bu yanında ki salakları da götürseymiş keşke.

"Oo Merve hanım. Eğlencemize katılmaya ne dersiniz?" Diyerek flörtöz bir şekilde göz kırptı.

Ay kusucam saçımı tutun.

Alayla onu baştan aşşağı süzdüm.

"Sen ve beyinsiz çeten dışardan bakıldığında leş başında eğlenen sırtlanlara benziyorsunuz. Gülüyorsunuz ama sesiniz sinir bozuyor."