28

486 27 11
                                    

Yavaşça arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle duraksadım.

"Hediyeni burada vermek istedim Nil." Dedi Alp.

Yutkunup başımı salladım.

Uzattığı paketi yavaşça aldım. Etrafa bakınsam da kimse yoktu görünürde.

"Sanırım başkasını bekliyordun." Dedi üzüntü kokan sesiyle.

"Alp..."

Bana yaklaşmaya başlamasıyla bir adım geriledim. Dibimde durup elini saçıma uzatınca bir adım daha geriledim.

"Benden kaçma Nil. Seni seviyorum."

Duraksayıp ne yapacağımı düşünmeye başladım.
Bay A Alpti ve ben bunun olmasını hiçbir zaman istememiştim.

Alpin samimiyeti mesajlaştığım Bay A kadar içten gelmemişti hiç gözüme. Mesajlaşırken kendimi çok mutlu hissediyordum ama Alple konuşurken biraz zorlanıyordum. Bana karşı hisleri olduğu zaten belliydi ama bu beni özel hissettirmenin dışında baskı altında hissetiriyordu.

Alp gözünü parkta gezdirip duraksadı. Değişen yüz ifadesiyle bana baktı. Yapacağı atağı kestiremeden birden belimden sarıldı.

Ellerim havada bir elimde hediyesiyle donakaldım.

"Alp-" dedim onu ittierken.

Zorla da olsa itmiştim.

"Ben başkasından hoşlanıyorum."

Kaşları çatıldı.

"Yapma bunu..." Diye mırıldanmasıyla geriledim.

"Ben Aresi seviyorum. Üzgünüm bilmek isteyen sen değil miydin?" Diye devam ettirdim kuşkulu sesimle.

Bakışları arkamda bir noktaya takıldığında hızla arkamı döndüm.

Ares kollarını önünde bağlamış sırıtarak bakıyordu.
Rezil oldum.
Utançla yerimde kıpırdandı .

"Yanlış tahmin. Bendim." Dedi keyifli sesiyle soruma hitafen. Ben sorduğum soruyu utançtan unuturken bir kaç saniye sonra dank etti.

Bay A Aresti.

Alllahıım göbek atmam lazım.

Ben bir ufak aydınlanma yaşarken Alp konuştu.

"Özel konuşuyoruz Ares bizi dinlemen hoş mu?"

Ares kollarını çözüp yavaşça bize yaklaşırken ne kadar da cool gözüktüğünün farkında mıydı acaba?

Baştan aşşağı siyah giyinmişti saçı da dağınıktı. Siyah montuyla çok havalı duruyordu cidden.

"Sanmıyorum. Artık senlik bir kısmı kalmadı bu konuşmanın. Zaten Nili buraya ben çağırdım. Şimdi ikile."
Dedi ondan beklenmeyecek sert tavırla.

Alp konuşacakken araya girdim.

"Alp Ares ile özel konuşacaklarımız var." Dedim sakin tutmaya çalıştığım bir sesle.

Birazdan çıkıp 'yeter ulaan. Bırakın kolbastı oynıcaam. Ahey aheeey!!' dememek için zor tutuyordum kendimi.

Alp sertçe Arese bakıp konuştu.

"Ben seni evde beklerim Nil. Sonuçta seni bekleyen bir parti var ve ben davetliyim değil mi?" Dedi Aresin davetli olmadığını anlatmaya çalışarak.

Tamam ben demesem de siz anladınız o imayı.

Anladınız dimi len?

Ares sırıtarak konuştu.
"Davet edilenlerin arasında ben de vardım. Ama bu mühim bir şey değil Nil benim yanımda şuan."
Sırıtma çocuk yicem suratını.

"Sidik yarışınız bitti mi?"

Ah Nil ne diyorsun kızım?

İkisi de bana dönerken Ares sırıtıyordu.

Alp bir şey demeden bana son kırgın bir bakış atıp gittiğinde rahatladım. Şükür be kardeşim bi sal bizi. Ablanla abin öpüşücek şimdi.

Tövbe Nil neler diyosun çok ayıb.

Ben Arese dönerken o Alpin arkasından sinirle homurdandı.

"Pis fırsatçı."

"Of şiştim!" Diye patlayınca en sonunda bana dönüp gülümsedi.

"Ee küçük vampir. Demek beni Alp sandın. Ben o kadar sevimsiz miyimm yahu?" Dedi huysuzca.

Gülerek başımı iki yana salladım.

"O sanıp korkmadım değil."

Bana muzipçe bakıp konuştu.

"Anlaşmamız vardı. Hani bana sevdiğin kişiyi söyleyecektin ya?"

Duraklayıp yüzüne baktım. Yaptığı oyunu farkedince omzuna vurup arkamı döndüm.

"Pislik!"

Salıncaklara giderken arkamdan gülme sesi gelince ben de güldüm.

Hzıla arkamdan koşup belimi yakalayınca kalbim daha da hızlandı.

"Dur sonbahar çiçeği daha aşkımızı yaşıyacağız."

Dedi bana sarılırken.
Ben de arkamı döüp sıkıca sarılarak kokusunu içime çektim.

"Doğum günün kutlu olsun Sonbahar Çiçeği."

Deri çekilip elini montunun cebine attı. Bir kutu çıkarıp bana uzatınca hemen alıp açtım.

 Bir kutu çıkarıp bana uzatınca hemen alıp açtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim parkarken ona baktım. Çok değerli bir şeye benziyordu. Ama benim için artık en değerli hediyeydi.

"Senin için biraz sönük bir hediye ama..." Dedi elini ensesine atıp kaşırken.

Ona kocaman sarıldım.
"Teşekkür ederim. Çok güzel bu."

Kutudan çıkarıp ona uzatınca arkama geçip yavaşça kolyeyi taktı.

Enseme öpücük kondurmasıyla ruhum titredi.

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

🍁🍁🍁🍁🍁🍁

İstenen kişi mi anonim çıktı??

Kimsin ki sen? / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin