Gözlerimi açtığımda yukarıdan yüzüme vuran beyaz ışıktan dolayı tekrar kapattım.
"Rose iyi misin ?"
Kenardaki sesle o tarafa döndüm.
"L-lisa"
Dedim çatlayan sesimle, Lisa yanıma gelerek doğrulmamda yardımcı oldu. Konuşamayacağımı anladığımda kenardaki suyu işaret ettim.Lisa sürahiden bardağa su doldurduktan sonra yavaşça bana içirdi. Tüm suyu içtikten sonra derin bir nefes aldım.
"Jimin nerde ?"
Dedim
"Doktorla konuşmaya gitti. Gelir birazdan"
Dedi
"Peki abim ?"
Dedim"Aradığımda telefonunu açmadı Jennie unniyi aradım o da toplantıda olduğunu söyledi."
Diyince onu onaylayarak tavana baktım.
"Min ji..."
Diyip durdu Lisa
"...gitmiş"
Dedi, tavana bakarak evet anlamında kafamı salladım.
"Üzgünüm"
Dedi"Boşver, önemli değil"
Dedim gözümün yanından akan yaşı silerek. İçeriye Jimin girdi üstü başı bağılmıştı. Beni uyanık gördüğünde gülümsedi.
"Sevgilim"
Diyerek yanıma geldi ve anlımı öptü.
"Neyi varmış oppa ?"
Dedi Lisa, Jimin tam ağzını açmıştı ki kapı açılınca hepimiz o tarafa döndük.İçeri Jungkook girdi.
"Jungkook Rose'nin neyi varmış ? Kötü birşey mi ?"
Dedi Lisa
"Hayır kötü birşey değil, stresten bayılmış fakat bu vesileyle çok güzel birşeyi öğrenmiş olduk"
Dedi Jungkook
"Neymiş o ?"
Dedi Lisa kaşlarını çatarak
"Rose 3 haftalık hamileymiş"
Jungkook'un dediğiyle elim ağzıma gitti.Jimin gülerek kenardan bana bakıyordu.
"Ne ?"
Kapının ordan gelen sesle hepimiz o tarafa baktık.
"Abi"
Dedim korkuyla
"Abi mi ?"
Dedi Jimin, abim hızla yanıma geldi.
"Ne demek hamilesin ?!"
Dedi ve Jungkook'a döndü."Tekrar test yap, bir yanlışlık olmuş olmalı"
Dedi, abimin karşısında hazır ola geçen Jungkook saygıyla eğilerek koşar adım odadan çıktı.
"Rose şaka yapıyorsunuz değil mi ?"
Demesiyle alt dudağımı dişledim.
"Babası kim ?!"
Diye bağırdığında gözlerimi yumdum.
"Benim"
Jimin'in sesiyle gözlerimi açarak ona baktım.Abim korkutucu bir yavaşlıkla Jimin'e döndü.
"Beni takip et"
Diyerek odadan çıktı. Jimin yanıma gelerek anlıma minik bir öpücük kondurdu.
"Birazdan gelirim"
Dedi, gidecekken elini tuttum.
"Gitmesen"
Dedim
"Olmaz abinle konuşmam gerek"
Diyip tutuğum elinin üstündeki elimi öperek gitti.Lisa'ya döndüm.
"Yanlarına git, abimin ona vurmasına müsaade etme"
Dedim, Lisa beni onaylayarak odadan çıktı. Meraktan çatladığım 5 dakika boyunca tırnaklarımı kemirdim. Camdan dışarıya döndüğümde abimle Jimin'i gördüm. Konuşuyorlardı bir anda abimin Jimin'e yumruk atmasıyla elim ağzıma gitti.Yataktan kalkmak için hareketlendiğimde Lisa aralarına girerek abimi tuttu. Abim sinirden köpürürken Jimin'e bağırmaya başladı. Kolumdaki serumu çekip çıkartarak ayakkabılarımı giyindim ve koşar adım odadan çıktım. Asansör gelmediğinde merdivenlere koşup basamakları inmeye başladım.
Bir anda başım dönünce tırabzanlara tutundum fakat elimin tırabzandan kaymasıyla merdivenlerden yuvarlanmaya başladım. Baya bir basamaktan düştükten sonra kafamı sert bir yere vurdum. Gözlerim kararırken elim karnıma doğru gitti.
"B-bebeğim"
Dedim ve gözlerimin önüne kara bir perde düştü.Park Jimin:
Yoongi hyungun yumruğuyla kafam sola doğru savruldu.
"Hele onu karnında bebeğiyle bırakmaya kalk seni bulur öldürürüm!"
Dedi bağırarak, araya Lisa girip onu tuttu.
"Onu asla bırakmam"
Dedim dudağımın kenarındaki kanı silerek"Götün yiyorsa bırak!"
Lisa'nin Yoongi hyungun ağzını kapattı.
"Hastenedeyiz abi! Hastane"
Dedi, Yoongi hyung Lisa'nın elini iterek bana doğru geldi. Ne yapacağını izlerken bir anda sol kroşeden yediğim ağır yumrukla yere düştüm. İnleyerek çenemi tuttuğumda yavaşça gözlerimi açtım.Uzatılan eli gördüğümde kaşlarımı çatarak Yoongi hyunga baktım.
"Hadi"
Dedi, elinden yardım alarak ayağa kalktım.
"Son yumruk niyeydi ?"
Dedim
"Rose en değerlimdir"
Dedi
"Peki alttaki mesajı akdım ben sen merak etme"
DedimYoongi hyung memnun olmuşcasına gülümsedi.
"Rose'nin yanına gidelim artık meraktan tüm parmaklarını yemiştir"
Dedi Lisa, hep birlikte hastaneye doğru yürümeye başladık. İçeri girip asansörle Rose'nin olduğu kata çıktık. Odaya girmemizle Rose'yi göremedim.
"Nereye gitti ?"
Dedi Lisa
"Lisa sen burda bekle belki gelir"
Diyerek odadan çıktım.Katı dolaştım ama Rose'yi bulamadım. Kadınlar tuvaletinin önüne gittim ve içerden çıkan kızı durdurdum.
"Acaba içerde uzun, sarı saçlı, hastane kıyafetleri giyen bir kız gördün mü ?"
Dedim
"Dikkatli bakmadım bir dakika"
Diyerek içeri geri girdi. Bende kenarda beklemeye başladım. İçimde kötü bir his vardı.Kalbim bir anda sıkışınca sinirle içeri girdim.
"Rose burda mısın ?!"
Dedim, herkes çığlık atarken içerde bir göz gezdirip dışarı çıktım. Katı gezen hemşirenin kolunu tutmamla bana döndü.
"Buyrun bayım ?"
Dedi
"Uzun sarı saçlı, hastane kıyafetleri giyen bir kız gördün mü etrafta ?"
Dedim"Evet gördüm. Koşarak odadan çıktı arkasından seslendim fakat duymayacak kadar aceleciydi."
Dedi
"Nereye gitti ?"
Dedim
"Önce asansöre gitti ama gelmeyince merdivenlere koştu."
Yenilgiyle geri geri gitmeye başladım. Aklımda ki kötü düşünceleri atıp koşarak merdivenlere gittim.Baya bir basamak indiktikten sonra gördüğüm manzarayla kalbim mümkünmüşcesine daha da çok sıkıştı. Rose; yerde kanlar içinde, eli karnında bir şekilde yatıyordu. Arkamdan koşarak gelen Lisa gördüğü manzara karşısında olduğu yere çöktü,
"J-jimin, çocuk ?"
Dedi korkuyla, onu umursamadan Rose'yi kucağıma alarak merdivenlerden yukarıya koşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Beautiful Caregiver•
Fanfiction"Aşk görülemez, sadece hissedilebilir demişti bir gün bir kadın bana, fakat şuan bana o cümleyi sarf eden kişiyi görsem yanıldığını söylerdim. Ben senin gözlerinde gerçek aşkı defalarca gördüm. Ve hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey buydu." -Jirose