2.6

861 87 50
                                    

Park Chaeyoung:

"Rahatsız olmuyor musun ?"
Dedi Lisa
"Neyden ?"
Dedim ona dönerek
"Solar sanki Jimin'le ikisi evlenip ayrılmış gibi davranıyor. Bence o kadın sadece Min ji'yi kullanıyor."
Dedi
"Saçmalama Lisa, sen çok film izliyorsun"
Dedim

Yanımıza Jimin geldiğinde konu otomatikman kapanmış oldu.
"Benim gitmem gerek"
Dedi
"Nereye ?"
Dedim
"Min ji'nin yanına"
Dedi
"Yani Solar'ın"
Dedim
"Evet, ama kızım için gidiyorum"
Dedi

"Tamam benim için öp onu"
Dedim, yanağımı öperek gitti. Yanımda oturan Lisa beni alkışlamaya başladı.
"Bravo sana seni salak! Kuzuyu kurta emanet ettin az önce, kızım sana demin dedim ki Solar'ın erkeğinde gözü var!"
Dedi sinirle
"Lisa şöyle söylemeyi kes"
Dedim
"Peki, sen bilirsin"
Diyerek odadaki koltuğa oturdu.

Lisa'da ki gözlerimi camdan dışarıya çevirdiğimde sıkıntıyla derin bir nefes aldım. İmkanı yoktu, neden Solar'ın gözü Jimin'de olsun ki ? Daha yeni tanıdı Jimin'i, tanıdığı da söylenemez sadece gördü. Tırnaklarımı kemirirken Lisa'nın sesi beni böldü.
"Sana söylemiştim"
"Sus. Bunları aklıma sokan sensin!"
Dedim, ellerini teslim olurmuşcasına kaldırdı.

Park Jimin:

Evin kapısını çalmamla kapıyı üstünde kısa kırmızı bir gecelikle Solar açtı.
"Geleceğini biliyordum"
Dedi, onu önümden iterek içeri girdim.
"Kızım nerde ?"
Dedim
"Korkma kızını yemedim, salonda"
Dediğinde salon olduğunu düşündüğüm yere girdim.

Min ji koltukta oturuyordu ve karşısında bir çok içki şişesi vardı. Arkamdaki solar'a döndüm.
"Kızımızın karşısında içki mi içtin ?"
Dedim dişlerimin arasından sinirle
"Neden bu kadar değer veriyorsun ona ? Gerçek kızın bile değil"
Dedi
"Bu seni hiç ilgilendirmez"
Dedim bana yaklaşıp kulağıma doğru tahrik edecek bir şekilde fısıldadı.

"Dilersen onu sana verebilirim..."
Dedi, gözlerinin içine baktım.
"...tabii benimle yatarsan"
Dedi gülerek, onu geri ittim.
"Saçmaladın iyice, git eline yüzüne su vur kendine gel bir daha da sakın! Sakın kızımın karşısına böyle çıkma"
Dedim, derin bir nefes alıp sakinleştikten sonra yüzüme bir gülümseme takınarak Min ji'nin yanına gittim.

Beni gördüğü gibi koskocaman gülümsedi.
"Baba, gelmişsin"
Dedi şaşkınca
"Geldim tabii kızım, sen istersin de gelmez miyim ?"
Dememle sessizce ağlamaya başladı.
"Ahh başladı yine, yarım saattir böyle zırlıyor"
Diyen Solar göz devirerek koltuğa oturup önündeki kadehi kafasına dikti.

Min ji'yi kucağıma alıp saçlarıyla oynamaya başladım.
"Yakında sen, ben ve annen çok mutlu yaşayacağız bebeğim"
Dedim kulağına doğru, sımsıkı bana sarıldı. Bir süre Min ji'yle ilgilendikten sonra uyuyakaldığını fark edince ayağa kalkıp yan koltuktaki Solar'a döndüm. Uyumuştu daha doğrusu sızmıştı. Göz devirip merdivenleri çıktım.

Birkaç oda gezdikten sonra en sonunda Min ji'nin kaldığı odayı buldum. Min ji'yi yatağa yatırarak yanağını öptüm. Saçlarını severken gülümsedim ve bir kere de saçlarından öptüm. Üstünü iyice örttükten sonra kenardaki gece lambasını açarak odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde Solar'ın telefonunun çaldığını duydum.

Arayana baktığımda avukatının aradığını gördüm. Telefonu masadan elime aldım. Yaptığım belki çok yanlıştı fakat kızım içinse her yanlışı yapmaya varım. Birşeyler öğrenebilme umuduyla telefonu açarak hiç konuşmadan kulağıma doğru götürdüm ve karşı tarafın konuşmasını bekledim.

-Bayan kim çocuğu susmaya ikna ettiniz mi ? Küçük bir çocuğu babası üstüne tehtid ettiğimiz ortaya çıkarsa mahvolurum.

Telefonu kapatarak kaşlarımı çattım. Neler olduğunu öğrenmek amacıyka Solar'ın avukatla olan mesajlarına girdim.

Avukat Choi:
Bayan kim çocukla konuştum. Sizi tercih etmezse babasını bir daha asla göremeyeceğini söyledim. Biraz ağladı ama kabul etti.

Ben:
İyi işti Bayan Choi, alacağınız paranın iki katını yarın hesabınıza transfer edeceğim

Avukat Choi:
Sağolun Bayan Kim ama bu duyulursa işimden atılırım

Ben:
Merak etme

Hızlıca telefonumu çıkartarak detaylıca konuşmaların fotoğrafını çektim. Bu yaptıklarını en ağır şekilde ödetecektim onlara, koltukta sızan Solar'ın yanına giderek önündeki bitirilmiş içki şişeleri gözükecek şekilde fotoğrafını çektim. Sonuçta tüm bunlar mahkeme için kanıttı.

Park Chaeyoung:

Gözlerimi açıp etrafa baktığımda Jimin'i göremedim, bu da demek oluyordu ki hâlâ gelmemişti. Oflayarak ayağa kalktım ve camdan dışarıya baktım. Yıldızlar çok güzel parlıyordu, elimi karnıma atıp gözlerimi kapattım. Biri arkadan bana sarılıp ellerini karnımdaki benim elimin üstüne koydu.

Kesinlikle bu Jimin'di.
"Kızımı kurtarmanın yolunu buldum Rose"
Dedi, yavaşça ona döndüm.
"Ne ? Neymiş o ?"
Dedim merakla, elindeki telefonu bana uzattı. Mesajları okuduktan sonra gözlerim büyüdü.
"Bununla kesinlikle Min ji'yi alırız"
Dedim
"Evet"
Dedi gülerek

Hızla ona sarıldım.
"Sonunda üçümüz mutlu bir aile olacağız Jimin"
Dedim
"Olacağız sevgilim"
Dedi, ondan ayrıldığımda bana sıkıca sarıldı. Birlikte yıldızları izlemeye başladık.
"Min ji nasıldı ?"
Dedim
"Korkmuştu..."
Diyerek durdu ve derin bir nefes aldı.

"...gittiğimde öylece koltukta oturuyordu"
Dedi
"5 dakika oturduğu yerde duramayan Min ji'den bahsediyoruz değil mi ?"
Dedim inanamamışcasına
"Gerisini sen düşün"
Dediğinde boğazımın düğümlendiğini hissettim. Kim bilir nasıl korkutmuşlardı küçücük kızı
"Onu en kısa zamanda alalım ordan"
Dedim
"Alacağız"
Dedi Jimin

•Beautiful Caregiver•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin