Gözlerimi açıp etrafa baktım. Min ji'nin yanında yatıyordum. Oysa uyurken kenardaki sandalyede olduğumdan adım kadar emindim. Yatakta doğrulup yanımda melek gibi uyuyan Min ji'ye baktım. Elimi anlına koyup ateşini kontrol ettiğimde hiçbirşeyi olmadığını fark edince gülümsedim.
Yataktan kalkarak kendi odama geçtim. Üstümdeki nemli kıyafetlerden kurtulmam gerekiyordu, bir anda hapşurunca kaşlarım çatıldı.
"Bu kadar hızlı hasta olamam, imkansız."
Dedim kendi kendime, dolaptan çıkardığım kıyafetleri üstüme geçirmeye başladım.Sarı saçlarımı tarayıp salık bıraktım. İşim bitince hızla Jimin'in odasına doğru yürümeye başladım. Odaya girmemle boy aynasının karşısında dikilen Jimin bana döndü. Altında kumaş bir pantolon vardı ve üstü çıplaktı.
Hemen arkamı döndüm bir adım atmamla kafamı kapıya çarptım. Canımın acısıyla elim kafama giderken Jimin'in yanıma geldiğini hissettim.
"Ben özür dilerim dan diye girdim"
Dedim yüzümü buruşturarak. Elini kafama koydu.
"İyi misin Chaeyoung ?"
Dedi kendini gülmemek için zor tutarken"İyiyim merak etmeyin"
Diyip odadan çıktım. Sinirle aşağıya indim.
"Min ji'yi unuttum!"
Koşarak yukarı çıkıp Min ji'nin odasına girdim.
"Min ji uyan bakalım"
Dedim
"İstemiyorum"
Dedi
"Hadi kalk bakalım!"
Dedim"Unni bırak beni"
Dedi
"Kalkarsan birlikte parka gideriz"
Dedim gülerek, yatakta oturur pozisyona geldi. Dolabını açıp giyineceği şeyleri çıkarıp Min ji'yi giydirmeye koyuldum. İşimiz bitince koşarak aşağıya indik. Jimin masada oturuyordu. Min ji'yi oturturduktan sonra mutfağa kahvaltımı yapmaya geçtim.Kahvaltımın tam ortasında Min ji'nin sesini duydum. Kalkıp yanına gittim.
"Neler oluyor ?"
Dedim
"Unni babamın izni var sende bizimle yesene, lütfen"
Dedi, Jimin'e baktım. Kollarını birbirine bağlamış bana bakıyordu.
"Olmaz bebeğim içerideki arkadaşlarımı yanlız bırakamam"
Dedim"Ama unni lütfen~"
Dedi dudak büzerek
"Hayır Min ji, bu sefer işe yaramaz"
Dedim
"Amaa~"
Dedi daha çok dudak büzerek
"Min ji-"
"Ya eun ajumma Chaeyoung'un servisi buraya açılsın"
Jimin'in dediğiyle ona döndüm.
"Gerek yo-"
"Min ji için"
DediDerin bir nefes alıp kafa sallayarak masanın başında oturan Jimin'in hemen çaprazına Min ji'nin karşısına oturdum. Tabaklarım geldiğinde elime çatalı almıştım ki telefonum çaldı.
"Afedersiniz"
Dedim telefonu cebimden çıkarıp arayana baktım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Yeşil tuşa basıp telefonu kulağıma götürdüm.+Alo
-Rose benim
+Chanyeol, sen misin ?
-Evet şey diyecektim
+Ne ?
-Bir kafede buluşup birşeyler içsek
+Chanyeol güzel olurdu d-
-Min ji'yi sıkıntı ediyorsan ben yeğenimi parka götürecektim sende Min ji'yi al parkta buluşalım ordan kahve içmeye geçeriz
+Tamam izin alabilirsem buluşuruz
-Görüşürüz
+Görüşürüz
Gülerek telefonu kapatıp cebime soktum.
"Chanyeol muydu ?"
Dedi Jimin
"Evet"
Dedim
"Ne diyor ?"
Dedi
"Önemli birşey değil"
Diyip yemeğime döndüm."Min ji bana az önce parka gideceğinizi söyledi"
Dedi Jimin
"Evet parka gideceğiz bir mahsuru mu var yoksa ?"
Dedim Jimin'e dönerken
"Hayır yasak değil, bende gelmek istiyorum"
Dedi
"Ne ?"
Dedim şaşkınca"Canım bir anda gelmek istedi."
Dedi
"Bence gerek yok. Biz Min ji'yle kız kıza takılırız"
Dedim
"Tamam siz kız kıza takılın bende yanınızda durayım"
Dedi
"Unni lütfen babamda gelsin"
Min ji'nin sesiyle ona döndüm.Zorla gülümsedim.
"İsterse gelebilir bebeğim"
Dedim, Min ji'de güldü. İki üç parça birşey yedikten sonra tabağımı alıp kalktım.
"Temizlerler"
Dedi Jimin
"Olsun, zahmet olmasın ben hallederim"
Diyip elimdeki tabakla mutfağa girdim."Şimdi ne yapacaksın Rose, kurtul hadi işin içinden kurtulabiliyorsan!"
Dedim tabağı yıkayıp kenara koyarken
"Chanyeol'a da gelme diyemem ee Bay Park'a ağzımı bile açamam adam benim patronum"
Dedim, oflayarak elimi saçlarımın arasından geçirdim. Arkamdan gelen Min ji'nin elindeki tabağını görünce gülümsedim."Tabağını niye getirdin ?"
Dedim
"Zahmet olmasın diye"
Dedi, gülerek tabağını elinden alıp lavaboya koydum. Onun boyuna eğilerek ellerini tuttum.
"Sen çok akıllı ve düşünceli bir kızsın biliyorsun değil mi ?"
Dediğim şeyle gülerek bana sarıldı.
"Ben seni çok seviyorum unni"
Dedi, ona daha sıkı sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Beautiful Caregiver•
Fanfiction"Aşk görülemez, sadece hissedilebilir demişti bir gün bir kadın bana, fakat şuan bana o cümleyi sarf eden kişiyi görsem yanıldığını söylerdim. Ben senin gözlerinde gerçek aşkı defalarca gördüm. Ve hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey buydu." -Jirose