Kucağımda uyuyakalan Min ji'nin yanağına minik bir öpücük kondurdum. O kadar şanslı bir çocuktu ki hem çok güzeldi hem de Bay Park gibi onu her zaman destekleyecek bir babası vardı. Araba durduğunda etrafa baktım, eve gelmiştik. Tek elimle arabanın kapısını açtım. İnecekken kolumu tutan el bana engel oldu.
Bay Park'a döndüğümde elini tereddütle kolumdan çekti.
"Kolun için"
Deyip durdu bende koluma baktım, morarmıştı.
"Önemli değil vücudum hassastır dokunsan morarır zat-"
"Özür dilerim"
Dedi
"Boşverin gerçekten önemli değil, yarına geçer"
Diyip arabadan indim.Min ji'yle birlikte eve girince hızla merdivenleri çıkıp Min ji'yi yatağına yatırdım. Tam giderken Min ji parmağımı tuttu.
"Anne"
Dedi, burnum sızlarken elini sımsıkı tutarak yanına oturdum.
"Merak etme yıllar sonra unutuyorsun, yokluğu daha acıtmıyor"
Dedim, hâlâ uyuyan Min ji'nin anlını öptüm.Anlını öpmemle hemen geri çekilip elimi anlına koydum, ateşler içindeydi. Hemen üstündeki kıyafetleri çıkartarak banyoya koştum. Soğuk suyu açıp vücuduna tuttuğumda ağlamaya başladı. Ona sarıldım
"Korkma sadece ateşin çıktı"
Dedim
"Çok soğuk!"
Diye bağırarak ağlamaya başladı."Tamam bebeğim ağlama"
Dedim ve kıyafetlerimi umursamandan duş kabinine girip oturdum Min ji'yi de kucağıma oturturdum. İkimize de su tutmaya başladım. Min ji dönüp bana sarıldı.
"Üşüyorum"
Dedi ağlayarak
"Korkma Min ji bende burdayım"
Dedim, banyonun kapısı hızla açıldı.Bay Park koşarak yanımıza geldi.
"Neler oluyor ?"
Dedi
"Ateşi çıktı"
Dedim, elini kucağımdaki Min ji'nin anlına koydu.
"Hastaneye gitmeliyiz"
Dedi
"Hayır önce yıkayalım düşmezse götürürüz"
Dedim, beni onayladı.Bay Park kenardaki kapağı kapalı klozete gidip oturmak için hareketlendiğinde Min ji elini tuttu.
"Baba gitme"
Dedi, Bay Park Min ji'nin elini öpüp duşa kabinin kenarına oturdu.
"Gitmiyorum buradayım bebeğim"
Dedi, elimdeki soğuk suyu Min ji'ye tuttum ağlamaya başlayınca kendime de tuttum.
"Bak kendime de tuttum bak"
Dedim gülerek Min ji'de güldü."Babama da"
Dedi işaret parmağıyla Bay Park'ı göstererek. Bay Park'a baktım o da bana bakıyordu.
"Onun yerine de kendime tutayı-"
"Banada tut Chaeyoung"
Dedi, ona doğru baktım. Bileğindeki saati çıkarıp kenara koydu. Bir süre suyu ona tutmayınca benim elimi tutarak suyun kendi üstüne akmasını sağladı.Min ji gülerken bende ona bakarak güldüm.
"Sıra sende Min ji"
Dedim yavaşça alıştıra alıştıra suyu ona tuttum. Min ji'yi soğuk suyla yıkadıktan sonra işim bittiğinde ayaklandım. Min ji'yi de kucağıma aldım.
"Bay Park kenardaki havluyu verir misiniz ?"
DedimBay Park havluyu uzattığında Min ji'nin üstüne sardım. Min ji'yi sıkıca tutarak onun odasına girdim. İç çamaşırlarını giydirdikten sonra dolabından ince bir geceliğini alıp üstüne giydirdim. Arkamdan odaya Bay Park girdi.
"Bay Par-"
"Jimin diyebilirsin Chaeyoung"
Dedi âniden
"E-efendim ?"
Dedim"Jimin diyebilirsin dedim işte daha fazla uzatma"
Dedi hafif gülümseyerek az daha uğraşsa gülümsedi diyebilirim.
"Aşağıdan bir havlu bir de soğuk su dolu tas getirir misin...Jimin ?"
Dedim, beni onayladıktan sonra odadan çıktı. Min ji'nin yanındaki sandalyeye oturup saçlarıyla oynamaya başladım. Yanağına bir öpücük kondurdum."Getirdim."
Bay Park'ın uzattığı tasla küçük havluyu aldım. Havluyu ıslatıp sıktıktan sonra Min ji'nin anlına koydum.
"İstersen sende üstünü değiştir"
Dedi Bay Park
"Gerek yok Bay Park"
Dedim, Jimin başını hafif eğip gözlerime baktığında alt dudağımı dişledim."Yani Jimin demek istedim. Ağız alışkanlığı"
Dedim, Jimin gidince Min ji'nin saçlarıyla oynamaya başladım. Bir süre saçlarıyla oynadıktan sonra Min ji uyudu. Başındaki havluyu aldım tekrar suya koyup sıktım. Başına koyup yanağını öptüm. Biri arkamdan üstüme birşey örtünce irkildim. Yavaşça arkamı döndüm.
"Bay Park"
Dedim şaşkınca"Ne demiştim ?"
Dedi
"Üzgünüm, dedim işte ağız alışkanlığı"
Dedim
"Bay Park dediğinde kendimi oldukça yaşlı hissediyorum."
Demesiyle gülümsedim.
"Pekala artık size kendinizi yaşlı hissettirmeyeceğim"
DedimJimin hafif tebessüm ettiğinde dudaklarına doğru baktım. Gerçek gülüşünü delicesine görmek istiyordum. Kıpırdanan Min ji'nin elini tuttum. Kafamı da yatağın kenarına koyup Jimin'e doğru baktım.
"Hep böyle otoriter ve ciddimisinizdir ?"
Dedim
"Gerektiği yerde evet"
Dedi
"Sürekli gerekiyor galiba"
Dediğimde güldü.Dudaklarım şaşkınlıkla aralandığında kısılan gözlerine bakarak tebessüm ettim.
"Çok güzel gülüyorsun"
Dedim bir anda boş bulunarak, güldüğünü yeni fark etmişcesine duraksadığında bana döndü. Göz göze gelince boğazımı temizleyerek kafamı koyduğum yerden doğrulup birşeylerle uğraşma isteğiyle Min ji'nin başındaki havluyu tekrar değiştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Beautiful Caregiver•
Fanfiction"Aşk görülemez, sadece hissedilebilir demişti bir gün bir kadın bana, fakat şuan bana o cümleyi sarf eden kişiyi görsem yanıldığını söylerdim. Ben senin gözlerinde gerçek aşkı defalarca gördüm. Ve hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey buydu." -Jirose