cuatro

1.4K 80 42
                                    

Y/N 

Şarkıyı açıp, okumanızı tavsiye ederim.. İyi okumalar. 

Perrie:Sakin olmalısın bebeğim, bu bir rüya değil. (10.40)

Perrie: Sana ne diye hitap edeceğim?(10.40)

Perrie: Madem konuşacağız bir ismin vardır diye düşünüyorum ? (10.40)

Bilinmeyen Numara: Ah, galiba bayılacağım. Bana her zaman bebeğim diyebilirsin. (10.42)

Bilinmeyen Numara: Ama bunun için daha vakit var gibi gözüküyor. O yüzden sana adımı söyleyeceğim. (10.42)

Bilinmeyen Numara: Amelia. (10.43)

  Perrie, bugün bu adı duyduğuna emindi. Ama çok üstünde durmadı. Ne de olsa adlar birbirine benzerdi. Birine güvenmek onun için yeni bir duygu değildi fakat unuttuğu bir duyguydu. Bu yüzden her zaman tedbirli davranacaktı. Belki bir şeyler öğrenebilirim düşüncesi ile Amelia' ya cevap yazdı. 

Perrie: Adını beğendim Amelia ama seni görebilirsem, tek beğendiğim şeyin adın olmayacağını hissediyorum. (11.20)

Perrie: Bunu ben geldiğimde konuşalım, sahneye çıkmam gerekiyor. (11.21)

(Görüldü)

Bilinmeyen Numara: Beni bul Perrie, çünkü her zamanki gibi seni izliyor olacağım. 
(Gönderilmedi) (11.23)
   
  Perrie, sahneye çıktığında etrafına göz gezdirdikten sonra kafasıyla selam verdi ve şarkıyı söylemeye başladı. Gözlerini kapattı ve kendini şarkının ruhuna bıraktı.

(Perrie'nin söylediği şarkı medyada)

  Perrie, onu hayranlıkla izleyen gözler içinde Amelia'nın da olduğunu bilmiyordu. Amelia, siyah kapşonlu hırkası ile en arkada içkisini yudumluyordu. Gözünü bir kere olsun aşık olduğu kadından çekmedi ve onun şarkıyla ne kadar bağdaştığını düşündü. Perrie, gozlerini açtığında sadece bir yere odaklandı ve şarkının son mısrasını Amelia'nın gözlerine bakarak söyledi. 

Hope is a dangerous thing for a woman like me to have 

(Benim gibi bir kadında umut olması tehlikelidir)

But I have it

(Ama bende var)

Yeah, I have it

( Evet, bende var)

Yeah, I have it 

(Evet, bende var)

I have

(Bende var)

   Amelia, gözlerinden akan yaşları elinin tersiyle silip, oradan hemen uzaklaştı. Dışarı çıktığında soğuk havanın içinde ki yangını söndüreceğini umdu. Fakat soğuk hava içinde ki yangını daha da körüklemişti. Amelia, bir taksi çevirip evine doğru gitmeye başladı. Taksiye bindiğinde adeta nefes alamadığını fark etti ve camı açıp kafasını dışarıya doğru uzattı. Derin bir nefes aldı ve bugün Perrie'nin söylediği şarkıyı kulaklığından açarak dinlemeye başladı. Ona ne olduğunu deli gibi merak ediyordu. Onun canını yakan herkesten intikam almak istiyordu. Görülmek için bu kadar çırpınırken, onu görenlere nasıl bu kadar kör olabilirdi? Amelia'nın canı çok yanıyordu. Canını yakan, bu dünyada en sevdiği insandı. Aklına gelen şiir dizelerini gökyüzüne bakarak söyledi. Belki o da gökyüzüne bakıyordur ve benim söylediklerimi duyar diye umut etti içinden. 

Sen bu gecenin neresin de saklısın
Sokaklar karanlık
Gölgem bile terk etmiş beni
Bir boşluğa saplanmış yüreğim
Gel kurtar beni

Ellerini ver bana
Yüreğinin sıcaklığını hissedeyim
Ve bu puslu geceden
Çekip kurtar beni
Götür bilinmezliğine

Atilla Kızılkaya- Kurtar Beni 

  Perrie'nin aklından sahneden gördüğü siyah kapşonlu kız çıkmıyordu. Neden kaçar gibi çıkmıştı ki dışarı? Aslında bugün söylediği şarkıyı bilerek seçmişti. Belki dedi içinden, belki birisi sözlerin altında ben olduğumu anlar. O kız hissetmiş olabilir miydi? İçinde ki yangını? Düşüncelerine bir son vermezse onu içten içe yiyeceğini çok iyi biliyordu. Fakat ne yaşarsa yaşasın umut etmekten asla vazgeçemiyordu. 

Halbuki, Hope is a dangerous thing for a woman with my past. 

(Benim gibi geçmişe sahip kadında umut tehlikeli bir şey. )

Y/N 

Sanırım bu hikaye içinde yazdığım en dokunan bölüm bu oldu. Hepinize şimdiden teşekkür ederim. 

I'll never love again/jerrie|g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin