cinco

1.3K 68 14
                                    


Bu bölümü hikayesini de, ruhunu da çok sevdiğim geç tanıdığım ama uzun süre var olacak kişiye armağan etmek istiyorum. nightmarefgyrd 

Amelia:  Senin için yüzüm neden bu kadar önemli ki? Duyguların bir önemi yok mu? (12.30)

Perrie: Amelia, sadece adını biliyorum ve sen benden duygularımı göstermemi istiyorsun. Hadi ama!! (12.35)

Amelia: Beni tanımaya çalışsan en azından. Belki ben seni kabuğundan dışarı çıkarırım. (12.35)

Perrie: Tanrım, neden karşıma çıkmıyorsun ve biz bunları yüz yüze konuşmuyoruz? (12.36)

Amelia: Çünkü, (12.36)

Amelia:  Beni bir defa daha terk etmene dayanamam. (12.37)

Amelia: Karşına çıkabilmem için senden emin olmam lazım. (12.37)

Perrie: Sana ne yaptım bilmiyorum. Sana neden inanıyorum ve cevap veriyorum onu da bilmiyorum. Tek bildiğim içimde bir yerlerde seninle konuşmanın bana iyi geleceği. (12.40)

Amelia: Sadece bana değil sen bize ihanet ettin. Ama seni hala deli gibi seviyorum.  (Gönderilmedi) (12.40)

Amelia: Bundan en ufak bir şüphen olmasın. Sana asla zarar vermem. (12.41)

Perrie: Bana kendini tanıt Amelia, beni ikna et. (01.03)

Perrie: Çünkü buna ihtiyacım var. (Gönderilmedi) (01.03)

Amelia, kendi ile ilgili ne anlatması gerektiğini bulamadı. Rutin bir hayatı vardı artık. Aslında eskiden çok sosyaldi, partilere gider ve sürekli arkadaşlarıyla gezerdi. Ta ki arkadaşlarıyla eğlenmek için gittiği bir barda, hayatının en güzel hatası ile karşılaşana dek. Hayatı çok değişmişti. Sadece çocukluk arkadaşı Karla ile konuşuyor arada bir de onunla buluşuyordu. Onun dışında ev-okul arası gidip geliyordu. Ailesi, çok önemli değildi Amelia için. En son ne zaman gördüğünü bile unutmuştu ailesini. Ailesi, yurt dışında çalıştığı için okul masrafları için belirli bir miktar gönderiyorlardı. Oturduğu ev de ailesi üstüneydi. Sıkça kitap okur, müzik dinlerdi. Karla'ya göre çok iyi bir söz yazarıydı da. Çocukluk hayali olan müzik öğretmenliği işini de okulu sayesinde başaracakmış gibi duruyordu. Amelia, hayalini hatırlayınca burukça gülümsedi. Ne tuhaftı değil mi? İnsanın en büyük hayalinin olduğu yerde hayatının aşkını bulabileceğini hiç düşünmemişti. Tanrıya bu armağanı için binlerce kez teşekkür etti. Perrie, onun aldığı nefes, tutunduğu dal olmuştu adeta. 

Amelia: İlgini çekebileceğim bir hayatım yok. 22 yaşındayım, Yalnız yaşıyorum. Ailem yurt dışında çalışıyor. Bunlar yeterli mi? (01.15)

Perrie: Sence bunlar yeterli mi? Benim merak ettiğim sensin. Ailen değil. (01.37)

Amelia: Perrie benim için hayatı önemli kılan tek kişi sensin. Sen olmadan önce yaşıyor muydum ondan bile emin değilim. (01.38)

Amelia: Zamanı geldiğinde gözlerinin içine bakıp, tüm acılarımı seninle saracağım. Tabi sen kabul edersen beni. (01.38)

Perrie: Neden ben?  Neden beni seviyorsun Amelia. Ben bile kendimi sevmezken sen neden beni seviyorsun? (01.50) 

Amelia: Bu çok zor bir soru. Senin için değersiz biri olduğumu biliyorum. İlk mesajlarında ''gecelik kızlardan biri olduğumu söylemiştin'' bunun beni ne kadar üzdüğünü emin ol tahmin edemezsin. Sen bir balığa neden denizde yaşadığını, bir yıldıza evinin neden gökyüzü olduğunu soruyorsun. Bir insana ise neden yaşadığını.. Emin ol Perrie, bana bu kadar acı vereceğini önceden bilseydim, yine seni severdim. Bana her konuda inanmayabilirsin ama benim sana olan aşkıma lütfen inan. Sana yalvarırım beni gör. Keşke benim gözümden kendini görebilsen. (02.05)

Amelia: Bana izin ver Perrie, bunu ikimiz için yap. Benim aşkım ikimize de yeter. Lütfen senin için umut olmama izin ver.  (02.06)

(Görüldü)

''bütün iyi kitapların sonunda                                     
bütün gündüzlerin,

bütün gecelerin sonunda

meltemi senden esen,

soluğu sende olan

yeni bir başlangıç vardır..."  

Edip Cansever-Umuş 

Y/N
Arkadaşlar bölümlerin kısalığının farkındayım fakat her gün bölüm attığım için anlayış göstermenizi rica ediyorum. :)) Ayrıca sözüm olduğu için hikayeyi erken paylaşıyorum.  Teşekkürler ve Sevgiler..

I'll never love again/jerrie|g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin