treinta y uno

523 48 43
                                    

_okuyan_bayan_ uzun zamandır, beni yalnız bırakmayan değerli okurum için bu bölüm..

Perrie'nin Anlatımından

''Perrie, ben geldim, senin için.''

Ah, tamam bu bir rüya değil ve ben sarhoşta değilim. Amelia şu an karşımda duruyordu. Onu baştan aşağı incelediğimde, oldukça kilo verdiğini ve çöktüğünü gördüm. O beni bırakıp gitmemiş miydi? Bu hali de neydi böyle.  Şaşkınlıkla kapıda öylece duruyordum. Sımsıkı sarılmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Bir şey beni engelliyordu. Ellerini yüzüme doğru yaklaştırdığında bir kaç adım geri çekildim, buna hazır değildim. Tavrımı anlamış olacak ki bıkkınca nefes verdi ve gözleri doldu. Yüzüne bakmamaya çalışarak konuşmaya başladım.

''Neden geldin? Neden bir ay sonra?''

''Bak, her şeyi anlatacağım sevgilim. Lütfen içeri girmeme izin ver.''

Büyük bir kahkaha attıktan sonra sinirle soludum. Ellerimi kalbimin üstüne yerleştirdim ve gözlerimi gözleriyle buluşturdum. 

''Bana anlatacağın şey, buranın acısını dindirir mi sanıyorsun? Bir ay boyunca yaşadıklarımı unutturur mu?''

''Bende çok acı çektim. Lütfen izin ver bana.''

''Son mesajında hiçte acı çekiyormuş gibi gözükmüyordun. Şimdi git buradan. Konuşmak istemiyorum.''

''Perrie, lütfen yapma. Açıklamama izin ver.''

Tamam onu deli gibi özlemiştim. Onu hala deli gibi seviyordum ama bir ay boyunca yaşadıklarımı hemen unutamazdım. Bunu yapamazdım.. Lanet olsun o ağlıyor mu? Bana bunu neden yapıyor, neden? 

''Luna seni yeterince sevmedi mi? Ah, yada kötü mü sevişiyordu?''

Bunu neden söylediğimi bilmiyordum. Birden ağzımdan çıkmıştı. Saniyeler sonra yüzüme yediğim tokatla gerçekten yanlış bir şey söylediğimi anlamıştım. 

''Sen hiçbir bok bilmiyorsun. Sen bu değilsin... Benim sevdiğim kadına ne yaptın böyle?

''Seninle beraber o da öldü.''

Kısa bir bakışmanın ardından, hızlıca uzaklaştı. Ben kapıda öylece arkasından bakıyordum. Kendi ellerimle onu yine mahvetmiştim. Belki de biz birbirimiz için zehirliydik. Bizim ayrı olmamız daha iyiydi. Ağlayarak içeri girdikten sonra, şarap şişesini elime alıp kafama diktim. Çok pişman olmuştum. Ben günlerce bana dönmesinin hayallerini kurarken ne yapmıştım böyle? Söylediğim cümlelerde tek gerçek olan, onun gidişiyle benimde öldüğümdü. Ona nasıl ulaşacağımı, bir daha görüp görmeyeceğimi bilmiyordum ve bu kendime milyonlarca küfür etmemi sağlıyordu. 

Jade'in Anlatımından

Bir ay sonra onu görmüştüm. Tabi ki de iyi geçmesini beklemiyordum ama dedikleri aklımdan çıkmıyordu. Gerçekten çok kırılmıştım, bana o kelimeleri nasıl kurardı? Benim tanıdığım kadına ne olmuştu böyle? Belki de söylediklerine bu kadar sinirlenmemin sebebi, Luna'nın bana dokunmasıydı. Eğer bunu ona söylersem, bana artık hiç eskisi gibi bakmazdı. Kapıyı açtığında ki görüntüsünü unutamıyordum. Aşık olduğum o mavi gözleriyle bana bakmasını, şaşırdığında oluşan o mükemmel görüntüyü nasıl unutabilirdim ki? O hala çok güzeldi. Güzelliği beni çoktan sarhoş etmişti fakat ben bu olanları unutmak için onun gözlerine yani denize gelmiştim. Elimde ki içkiyi kafama diktim, sarhoş olursam belki bir ihtimal bir ay önceye geri dönerdim. Mutlu olduğumuz zamanlara, biz olduğumuz zamanlara... 

I'll never love again/jerrie|g×gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin