11.Bölüm

7.9K 329 73
                                    

Sonunda bölümü bir şekilde tamamlayıp atabildim ama pek içimede sinmedi bu bölüm dürüst olmak gerekirse. Kaç kere yazıp sildiğimi hatırlamıyorum gerçekten. Sizi de bekletmek istemediğim için bölümü paylaşma kararı aldım. Sizi beklettiğim için özür dilerim. Lafı daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli Okumalar...

Son kez rujumu sürüp oturduğum yerden kalktım ve boy aynasına doğru ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Son kez rujumu sürüp oturduğum yerden kalktım ve boy aynasına doğru ilerledim. Adımlarım aynanın önünde durduğunda kısa bir süre kendimi süzdüm. Aynadaki yansımam ne kadarda bana ait değil gibi duruyordu. Üzerimdeki kırmızı elbise ise beni değil Asil ağanın karısını temsil ediyordu. Evet şuan konağa geri dönmüş ve bu geceki kutlama için hazırlanıyordum. Ne kadar çok sevsem de karşılık alamadığım bir adama geri dönüştüm bende kendime bundan dolayı fazlasıyla kızgındım ama karnımdaki bebeğim için bunu yapmak zorundaydım. Bakışlarımı son kez aynadaki yansımam da gezdirdiğimde üzerimdeki omuzları düşük, önden kısa ve arkaya doğru uzayan kırmızı elbise beni hiç olmadığım biri gibi gösteriyordu. Daha önce böylesine güzel bir elbise giymemiştim. Ellerimle üzerimdeki elbiseyi okşadığımda aniden açılan kapı ile bakışlarımı aynadan koparmadım. Gelenin kim olduğunu biliyordum ondan önce kokusu zaten benliğimi ele geçirmişti. Hayatımı mahveden ama bir o kadarda kalbime sahip olan adamın, adım seslerini duyuyordum. Bir kaç adımda arkamda durduğunda aynadan bakışları benimle buluştu ve yüreğim bir kez daha onun bakışlarıyla şiddetli bir şekilde çarptı. Bedenime daha da sokulup elini belime attı ve sırtımı bir hamlede göğsüne yapıştırdı.

Bu hareketi karşısında heyecandan nefesim kesildiğinde elini kaldırdı ve kolumu yavaş bir biçimde okşadı tüm bunları yaparken de bakışlarını benim gözlerimden ayırmıyordu.

"Sana dokunmayacağım dedim ama yapamıyorum"

Asil, başını eğip burnunu boynuma gömdüğünde inlememek için kendimi sıktım ve anın verdiği hisle gözlerimi kapattım. Başı boynumdayken derin bir nefes aldı.

"Kokun zehir gibi içime işliyor, canımı yakıyor ama her defasında da solumak istiyorum."

Nefes alışverişim daha da hızlandığında sağ elimi belimdeki elinin üzerine koydum ve sıktım daha sonra bedenimi ona daha çok yaslandığımda ağzından bir inilti koptu ve bedenimi kendine çevirip şehvetle dudaklarıma kapandı. O dudakları ile tüm benliğimi ele geçirdiğinde ben donmuş bir şekilde ellerim hava da kalmıştım. Ellerini yanaklarıma koyup beni daha çok kendine çektiğinde ellerimi ellerinin üzerine koydum ve kendimden ayırdım. Nefessizlikten dolayı isyan eden ciğerlerime hava dolmaya başladığında göğsüm şiddetle inip kalkıyordu. Asil bana sırtını dönüp yatağa doğru ilerlediğinde ben olduğum yerde donmuş gibi duruyordum.

"Bir daha bana bunu yapma. Sakın bir daha beni sevmeden bana dokunma. Bana tutkuyla gelme sadece beni sevdiğin için bana gelmeni istiyorum." Sarfettiğim sözlerden sonra gözlerim dolmaya başladığında ağır bir şekilde bana yüzünü döndü ve bir kaç adımda yanıma ulaştı.

BERVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin