"Uzak duracağım dedim, dokunmayacağım dedim ama yapamıyorum" Asil, başını eğip burnunu genç kızın boynuna gömdüğünde derin bir nefes aldı.
"Kokun zehir gibi içime işliyor, canımı yakıyor ama her defasında da solumak istiyorum."
'Sevdan Bir Ateş adlı...
Ne yazsam bilemiyorum gerçekten sizden özür dilemeye bile yüzüm yok. Çok beklettim sizi biliyorum ama elimde olan bir şey değildi ne kadar yazmaya çalışsam da tamamlayamadım yazmak istediklerimi, aklımı toparlayamadım. Kaç kere yazıp sildim. Yine içime sinmedi bölüm ama son attığım bölüm tarihine baktığım da bir şok yaşadım gerçekten o yüzden ne olursa olsun bölümü atmam lazım dedim ve bir şekilde tamamlayıp yayınlayabildim. Umarım beni unutmamışsınızdır desteğinize çok ihtiyacım var gerçekten. Kalemim her ne kadar iyi olmasa da yazmayı seviyorum ve devam edeceğim. Sözü çok uzatmıyorum ve sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum.❤️
Keyifli Okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neredeydim bilemiyordum, rahatsız bir uykunun kollarındaydım adeta. Gözlerimi yavaşça araladığımda beni yabancı bir oda karşılaşmıştı yattığım yerden doğrulmak istediğimde ellerim ve ayaklarım bağlı olduğu için hareket edememiştim. Korku bedenimin dört bir yanını sarmış bununla birlikte kalp atışım hızlanmaya başlamıştı. Korku dolu bakışlarımı yattığım yabancı oda da gezdirdiğimde oldukça şık bir oda karşılamıştı beni. Odada ki her şey beyazdı yatak başlığından dolabına kadar. Neden buradaydım? Beni kim buraya getirmişti ve benden ne istiyordu? Beynimde bir sürü soru işaretleri vardı. Belirsizlik daha da korkmama neden oluyordu. Sakinleşmek için derin derin nefes almaya çalıştığımda kapının ağır ağır açılması bir olmuştu. İçeriye giren tanıdık yüzle dumura uğradığımda anlam verememiştim karşımdaki adamın bu kadar ileriye gideceğini düşünmemiştim.
"Uyanmışsın" sesini duyduğumda daldığım düşüncelerden çıktığımda öfke dolu bakışlarımı kahveleriyle buluşturdum.
"Neden yaptın bunu benden ne istiyorsun!" Yüzünde oluşan alaycı gülümsemesiyle bir iki adım attığında neden güldüğüne dair hiçbir fikrim yoktu.
"Hala anlamıyorsun değil mi? Benim tek istediğim sensin!"
Karşımda gördüğüm adamdan ölesiye korkuyordum. Yavaş adımlarla uzandığım yatağın yanına gelip gözlerini bedenimde gezdirdiğinde bakışlarından rahatsız olmuş bir şekilde yerimde kıpırdadım. Ellerim ve ayaklarım bağlı olduğu için rahatça hareket edemiyordum ve bu da ürkmeme neden oluyordu. Sanki hiçbir şey olmamış gibi ayaktaki bedenini yattığım yatağa koyduğunda yatak başlığına daha çok sokuldum.
"Esin sevgilim"
Bir elini kaldırıp yüzümdeki saç tutamına götürdüğünde bağlı ellerimi kaldırıp elinin üzerine vurup kendimden uzaklaştırdım. Yaptığım hareketten dolayı gözleri öfkeyle baktığında sakin olmak için derin bir nefes aldı.
" Esin kim ne saçmalıyorsun sen! Benim adım Berva!" Bağırdığımdan dolayı karşımdaki adam yüzünü buruşturup elini alnına koyup ovduğunda bunu yaparken bakışlarını benden bir saniye olsun çekmemişti.
" Berva değilsin sen! Esin'sin benim sevgilim" Kulaklarıma akın eden cümleden sonra bedenim buz kesmişti. Karşımdaki adamın akli dengesi yerinde değildi beni başkasının yerine koyup bana saplantılı bir şekilde kafayı takmıştı.
