Duş başlığından çıkan suyun kavurucu sıcaklığı derisini yakarken cam bölme de anında buharlaştı. Hissettiği acının, o kadının vücudunda yarattığı izi geçirebileceğini umuyordu.
Derisi git gide soyularak yara oluşana kadar üç kez sabunla sıkıca ovaladı. Tüm bu çabaları boşunaydı, ne olursa olsun banyodan çıktığında, o izler hala oradaydı.
Yaşlar gözlerine dolmaya başladığında, ani gelen öfkeye yenik düştü. Bu muazzam öfke onu, parmak eklemlerindeki doku yırtılana dek aynaya defalarca yumruk atmaya itti.
"Ne yaptın sen? Ne sikime yaptın bunu?" diye mırıldandı kendi kendine, bir yandan da yanaklarından akan göz yaşlarının ve elinden yavaşça süzülen kan damlalarının suya karışıp kayboluşunu izliyordu.
Nasıl böyle batırabilirsin Jeon Jungkook? Bir... canavara dönüşmene nasıl izin verebilirsin?
Kanayan elini umursamadan banyodan ayrıldı ve kıyafet dolabına gitti. Odanın karanlığında hemen siyah, balıkçı yaka sweatshirt ve eşofman almıştı eline.
Elleri titreyerek, dengesiz nefes alışları ve yanaklarından akan göz yaşı ile başını eğdi ve tahta çekmeceye yaslandı.
Hyunglarının sözleri, kafasında eko etkisi yaratıyordu, onu adeta cehennemden çıkartıp tekrar bulunduğu yere getiriyordu. Hayal kırıklığı dolu ve tiksinmiş bakışlar, her zaman en zoruydu.
Lisa'nın tepkisini hayal bile edemiyordu.
Senden çok fazla nefret edecek. Seni bir daha asla görmek istemeyecek. Ona her şeyi açıklamak mı istiyorsun? Yoongi hyungun haklıydı, sen bu şansı hak etmiyorsun.
Tek bir hata ile, uğruna çalıştığın her şeyi mahvettin. Sıcak bir duş alarak her şeyi silebileceğini mi sanıyorsun? Aptal herif. Yaptığın şeyi her gün hatırlayacaksın ve bunun için elinden gelen hiçbir şey yok.
Kapıdan gelen hafif vuruşlar, onu tekrardan gerçekliğe sürükledi.
"Kook?..." Namjoon'un tanıdık sesi, kapıyı aralayıp içeri girmeden önce dışarıdan duyulmuştu.
Ardından Namjoon'un adımlarını, yüksek sesli bir iç çekme takip etti ve birkaç dakika içinde karanlık dolapta tanıdık bir gölge beliriverdi. Sessizce Jungkook'un yanına oturdu ve birkaç dakika boyunca şaşkınlıktan sesi çıkmadı.
"Ona söyleyebilecek misin?" Joon sonunda sessizliği bozdu.
Jungkook yutkundu, "Bilmiyorum."
Liderleri başını salladı, "Yapamayacağını biliyorum."
Jungkook'un başı anında Joon'a dönmüştü.
"Ona henüz söyleyemezsen," diyerek onunla yüzleşmeye başladı. "En azından kızlardan birine söyleyelim; Jisoo. Bu durumla nasıl daha iyi baş edebiliriz, o biliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just This MuchぁLiskook
Fanfiction'Bir flört skandalından daha kötüsü ne olabilir ki?' 'Yanlış kişi ile olan ve sağlam kanıtlara sahip bir skandal...' Orijinal Yazar: @synnicals 2020|©haneullius