"Ne demeye çalışıyorsun? O aptal ucube bana neden bir şey anlatsın ki?"
Durumu bozuntuya vermemek için söylediğim şeyleri Batman duysa kim bilir neler olurdu... Ancak şuan bundan çok daha mühim bir işim vardı. Joker'in böyle konuşmasının altında mutlaka bir şey olmalıydı. Anlık olarak oyuna geldiğimi bile düşünmüştüm. Amanda, Cody ve Batman bana bir oyun oynamış olabilirler miydi? Eğer Joker her şeyi biliyorsa şu saatten sonra ne yapabilirdim? Beni burada kesin öldürürdü. Soğuk soğuk terlemeye başladığımı hissettim. Sakinliğimi korumam gerektiği yerde çoktan kalp krizi geçirmek üzereydim. Tabii, daha ilk anlardan işi batırmış olmanın korkusu paha biçilemezdi. İblislerim bana kendimi korkutmamam için bağırırlarken Joker'in gözlerinden çekmiyordum gözlerimi. Psikolojik olarak bunu kendime inandırmak için kullanıyordum, çünkü öyle olurdu.
"Sana bir şey elbette anlatmaz, Harley. Ama tüm şehre anlatır. Çünkü o kahraman olmak isteyen bir pislik. Mutlaka duymuş olman gerekirdi."
En azından söylediği şeyin altında başka bir şey yattığını öğrenince biraz daha rahatlamış sayılırdım. Epey kasılmış olan kaslarım yavaş yavaş gevşiyorlardı. Başımı iki yana doğru sallayıp iç çektim.
"Duymadım... kaçtığım andan beri tek yapmaya çalıştığım sana gelmekti. Bu yüzden haberim yok. Neler oldu?"
Bir yandan tatlı sözlerimle onun egosunu besleyip diğer yandan konuyu başka yerlere çalışıyordum ve bence gayet iyi gidiyordum. Joker tüm her şeyi eksiksiz anlatmıştı. Tıpkı benim haberlerde izlediğim gibi... Batman'e yakalanışı ve Arkham'a yaptığı kısa süreli ziyaret. Sözlerinin sonuna vardığında kaşlarımı çatıp bir yumruğumu sıktım. Aslında gerçekten içimdeki iblislerle kahkaha atmak istiyordum ancak dışa yansıtmamam gereken çok şey vardı.
"O yarasa bunların hesabını verecek, öyle değil mi Pudingim?"
Sinsi sırıtışımla ona doğru yaklaşıp belirgin olan çene hattında gezdirdim işaret parmağımı usulca. Gözlerim onun gözlerini izliyordu oldukça yakından. Onu etkilemekten alıkoyamıyordum kendimi. En azından onu o hücreye tıkmadan öncesinde birkaç kez sevişmiş olsak bir zararı olmazdı... Aynı şeyi o da düşünüyor olmalı ki eli kalçamı bulurken mırıldanmıştı.
"Aynen öyle, bebeğim."
.
.
.
.
.
Joker yanımda uyurken yavaşça gözlerimi araladım. Yanımda yatan çıplak bedeni birçok yerinden bıçaklamak ve hiçbir şey olmamış gibi buradan uzaklaşmak istiyordum... Sadece bir-iki saat öncesine kadar seviştiğim birisine karşı bu kadar cani düşüncelere sahip olmam tamamen o kişinin, Joker'in suçuydu. Yinede onun dokunuşlarını özlemediğimi söyleyemezdim ne yazık ki, çok iyi hissettiriyordu bana dokunması ve bu sebeple onu hala bıçaklamamıştım. Başımı yan tarafa çevirip ona baktım. Yüz üstü yatıyordu, geniş omuzları ve mükemmel görünen sırtı bana dönükken üzerimdeki ince örtüye dikkat ederek bir koluma ağırlığımı verip hafifçe yan bir şekilde doğruldum. Ona yaklaşıp sırtında gezdirmiştim dudaklarımı. Normalde hep düşük bir vücut ısısına sahip olmasına rağmen bu gece, şu an gayet sıcaktı teni. Onun tenine değen dudaklarım yanıyordu sanki. Sorun etmedim çünkü canımı yakmıyordu en azından. Aynı şekilde devam ederek ensesine doğru yöneldim ve tam saçlarının başladığı yere küçük bir öpücük bıraktım. Bu hareketimin ardından biraz mırıldanmış ve ardından kıpırdanarak bana dönmüştü. Gözlerini hafifçe aralayıp bana baktı.
"Yaramazlık mı yapıyorsun, hm?"
Uykulu sesiyle fısıldayarak konuştuğunda ona karşı koyamamıştım. Bir an için tüm intikam ve onun hakkında düşündüğüm kötü şeyler uçup giderken biraz bedenimi ona yaklaştırdım. Sözlü olarak cevap vermeden önce bir bacağımı yavaşça onun bacaklarının arasına yerleştirmiştim. Bunu yapmamın ardından gözleri geri kapanmıştı ancak yüzünde geniş bir sırıtış vardı. Onun gibi sırıtarak göğsüne yasladım başımı ve gözlerimi kapattım. Hala burada huzur bulabiliyor olmam şaka gibiydi... güldürmeyen şakalardan birisi.
"Seni seviyorum."
Ansızın dudaklarımdan güçsüz bir mırıltı gibi çıkan sözlerden sonra kendimi uykuya bırakmaya hazırdım. İblislerimin bana kızmak istediklerinden emindim ama bunu ne umursuyor, ne de onları duyabiliyordum. Çünkü bu gece sadece Joker vardı ve geri kalanı benim ilgi alanımın dışına çıkmıştı bile. Bana dönüt olarak beni sevdiğini söylememişti hep yaptığı gibi. Bunu asla duyamayacaktım ama bir kolunu belime sarmıştı ve onun sıkı tutuşu benim için yeterliydi. Bu şekilde beni sevdiğini hissedebilirdim.
.
.
.
.
.
Yine o elektrikli sandalye cezalarından birini yaşamak üzereydim. Birazdan tüm bedenime dolan o elektrik yüzünden çok canım yanacaktı... çok başlarda bu acıdan zevk alabileceğimi sanmıştım ancak artık dayanamıyordum. O acıyı çok iyi tanıdığım halde birazdan olacakları kabullenip bekleyemiyordum. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Yalvaracaktım, ki yapıyordum ancak kimse dinlemiyordu. Onların verdiği şansı mahvetmiştim. Joker'e yine yenik düşmüştüm ve onu buraya getirmeyi başaramadığım gibi kendim geri hücreye tıkılmıştım. Aşk yine beni esiri yapmıştı, yine yenilmiştim... Joker'i eskisinden de çok özlüyordum ve artık buradan çıkmamın hiçbir yolu yoktu.
"Sen bunu hak ettin. Joker seni asla kurtarmaya gelmeyecek."
Yerimden sıçrayarak uyandığımda aldığım derin nefesler yüzünden göğsüm hızla kalkıp iniyordu. Yanımda hala Joker'in olduğunu farkedince kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Gördüğüm şey sadece bir kabustu... İblislerim uyumadan önce yaptığım son şeylere istinaden bana böyle bir oyun oynamış olmalılardı. Yenik düşmememi hatırlatmak için yapmış olduklarını anlayışla karşılayabiliyordum ama bu beni çok ürpertmişti. Nefeslerim biraz daha düzene girdiğinde cama baktım. Güneş doğalı fazla olmamıştı, gökyüzü bunu belli ediyordu. Joker'in hala uyuyor olmasından faydalanarak yavaş hareketlerle yataktan kalktım ve dolaptan üzerime bir gecelik geçirdim, iç çamaşır giymeye gerek duymamıştım. Kısa ve askılı olan kırmızı gecelik beyaz tenime oldukça yakışırken boy aynasından kendimi süzmüştüm. Henüz Batman tarafından kurtarılıp o hücreye tıkılmadığım zamanlarda bu geceliği çok fazla giyerdim Bay J. için. Saçlarımı omuzlarımdan geriye doğru atıp Joker'in telefonunu elime aldım. Telefonu açarken gözlerimle arada Joker'i kontrol etmeyi de unutmuyordum. Her an uyanabilirdi ve o telefonunu benim elimde görmemeliydi. Biraz kurcaladıktan sonrasında kayıtlı olmayan bir numaradan gelen o mesajlar dikkatimi çekti. İş konuştukları belli oluyordu ancak Joker'in yakınında olan birisi olsa numarasının kayıtlı olması gerekirdi. Bundan şüphelendiğim için kim olduğunu öğrenmeye karar vermiştim. Bay J.'nin yapmaya karar verdiği işlerden daima haberdar olmalıydım. Etrafta olan hiçbir şeyi kaçırmamam gerekiyordu. Saklamış olduğum telefonumu alıp numarayı kendi telefonuma kaydettim ve ardından mesajlarının birkaç kısmının kendi telefonumdan fotoğrafını çektim.
"Harley?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Quinn-Jarley
Fanfiction... "Sonsuza dek seninle kalamam." Kızın duymak istediği kesinlikle bu değildi. Gözleri doluyordu karşısındaki adama bakarken... tüm bu olanlar bu yüzden miydi? Onunla sonsuza kadar kalamayacağı için erkenden kızı ölüme mi terk etmişti? Ne bahane...