MAHKUM | bxb

Kırk

29.12.2020

***

Yazardan

Arda cezaevine girip işlemleri hallettikten sonra gardiyanın yardımıyla görüş odasına ilerledi. Masalardan birine oturup beklemeye başladı. Az sonra Mert, gardiyan ile birlikte içeriye girdi. Arda sevinçle ayağa kalktı. Mert hızla yanına gelip boynuna kollarını doladı. Arda bunu beklemediği için şok olmuştu.

''Birileri beni çok özlemiş galiba.''

''Mahkemeye çıkacağım başvuru onaylandı'' Arda duyduklarıyla şaşkınlıkla baktı suratına. Sonra koca bir kahkaha atıp kendine çekti genç oğlanı. ''Çok sevindim''

Bir süre sarıldıktan sonra oturdular. ''Nasıl oldu bu?''

''Avukat halletti. Normalde umutlu değildik ama nasıl olduysa kabul edildi işte.'' Arda sevinçle gözleri parlayarak baktı. Ellerini  ellerinin arasına aldı. ''Peki diyelim mahkeme iyi bir şekilde sonuçlandı, çıkışın ne kadar süre içerisinde olacak?''

''2.5 aylık bir süreç var'' Arda kafasını salladı. ''Olsun. En azından bir umut var.'' Bir süre sustu. Şimdi sormak istediği sorudan korkuyordu. Hafifçe öksürüp boğazını temizledi. ''Peki diyelim ki çıkamadın. Ne kadar süre daha cezaevinde kalacaksın?'' Mert bu soruyu bekliyordu zaten. Acı bir gülümseme kondurdu yüzüne. ''2 yıl'' Arda yavaş yavaş kafasını salladı. ''2 yıl daha mapus yolları göründü bana he'' Mert anlamayarak baktı. ''Ne?''

''E seni ziyarete geleceğim işte. Onu diyorum.''

''Gelmeye devam eder misin ki?'' Arda heyecanla kafasını salladı. ''Ne sandın? Manitamı her hafta ziyarete gelirim'' Mert utanarak kafasını eğdi. ''Mecbur değilsin. Hatta çıkmazsam bir daha gelme. Birini 2 yıl beklemek kolay bir şey değil'' Arda omuz silkti. Elini tutup baş parmağıyla okşadı. ''Beklerim ben. Bu işe kalkıştığımda mahkemeyi biliyor muydum ki?''

Mert sevinçle kafasını salladı. Arda çocuk gibi mutlu olan bu genç adama bakıp iç çekti. Böyle sevimli sevimli gülünce kalbi yine dört nala koşuyordu...

**

Melih arabada gerginlikle bacağını sallıyordu. Uğur sonunda dayanamayıp bacağına elini koydu. ''Biraz sakinleşsen mi? Kardeşim seni yemez merak etme.''

''Demesi kolay tabi.'' Uğur alayla güldü. ''Hatırlarsan ben de annen ve arkadaşlarınla tanıştım. Bu kadar gerilmemiştim.'' 

''Bizimkiler rahat çocuklar zaten ne diye gerileceksin ki?''

''Kardeşim de öyle merak etme'' Melih derin bir nefes bırakıp kafasını cama çevirdi. Bu akşam Uğur'un kardeşiyle tanışacaktı. Yanında eşini de getirecekti. Eşinin haberi var mı diye sorduğunda Uğur evet demişti.

Sonunda buluşacakları kafeye geldiklerinde Melih gerginlikle baktı sevgilisine. 

Uğur anahtarı çıkarıp kafasıyla çıkasını işaret etti. Melih indiğinde Uğur çoktan arabanın önünden dolaşıp yanına gelmişti bile. ''Hadi'' Melih'in gergin olmasından dolayı belinden tutup okşayarak destek verdi. ''Melih rahatla artık. Selin çok kafa bir kız. Anlaşırsınız merak etme.''

Melih sadece kafa sallayıp kafeden içeriye girdi. Selin'i gördüğünde ikisine el salladığını gördü. Yanlarına ilerleyip ayağa kalkan kızla el sıkıştı.

''Merhaba Selin ben.'' dedi kız güzel dişlerini göstererek. Bir kere görmüştü ama dikkat etmemişti. Hiç benzemiyordu Uğur'a.

''Merhaba Melih ben.''