18.11.2020
***
Yarın mahkeme vardı. Çok heyecanlıydım. Sonunda buradan kurtulma ihtimalim vardı. Ama içimde bir korku vardı. Annem geleceğim dese de emin olamıyordum. Annemin ne olursa olsun geleceğini biliyordum ama elinde olmayan şeyler başına gelebilirdi.
(Sonu ne saçma cümle oldu be :D)
Bugün annemi arayıp yarın için bilgi almalıydım. Uğur kaç gündür ortalarda yoktu. İstediğim zaman konuşamıyordum da.
Kadir gardiyan bilgi vermek için koğuşa geldi. Gitmeden yakalamak için kapıya koştum. ''Bir şey sormam gerekiyor.'' dedim çekinerek. Bu adamdan da ürküyordum. Burdayken herkesten ürkmeye başlamıştım.
''Söyle'' etrafa bir bakış atıp sessizce: ''Uğur burda mı? Telefonla konuşmam lazım'' dedim. Alayla suratıma bakıp: ''Sevgilimi özledim demiyor da...'' dedi. Göz devirdim.
''Yarın mahkeme var annemi aramalıyım'' dedim. Bir süre yüzüme bakarak bıkkınlıkla ofladı. Kafasını sallayıp: ''Görürsem sorarım'' dedi. Kafamı sallayıp yatağıma doğru gittim. Sırtımı yatak başlığına verip küçük pencereden avluya bakmaya başladım. İçimde bir sıkıntı vardı.
Ben düşüncelere dalmışken karşı yatağa Mert oturdu. Göz ucuyla baktığımda beni izlediğini fark ettim. Kaşımla 'hayırdır' manasında işaret yaptım. Kafasını çevirip hafifçe öksürdü. Parmaklarıyla oynamaya başladı. Sanırım gergindi. Sonra cesaretini toplamış olacak ki yataktan kalkıp yanıma doğru gelmeye başladı.
''Müsait misin?'' Ona göz devirip pencereye bakmaya başladım.
''Randevu al öyle gel'' dedim. Alaycı bir ifade takınıp yanıma oturdu.
''O gün için özür dilerim. Bilerek yapmadım. Bir insanın önümde can çekişmesi beni mutlu etmez. Sandığın gibi kötü kalpli bir insan değilim'' Alayla homurdanıp gözlerimi ona diktim.
''Hadi ya! Bana hiç öyle yansıtmıyordun ama!'' dedim. Cevap vermedi. Tabi ki de vermez!
''Neyse bunu bil yeter.'' deyip yatağına geri döndü. Onun da korktuğunu biliyordum ama onun öncesinde yaptıkları aklıma geldikçe deli oluyordum. Ölüyordum ulan ben..!
Koğuş kapısı açılınca iç hesaplaşmamı bir kenara bırakıp gelen kişiye baktım.
''Melih gel!'' diyen Kadir gardiyanın yanına adımladım. Sanırım Uğur'a götürecekti beni. Yani kendisi öpecek değil... Tövbe tövbe... Kafamı iki yana sallayıp peşinden gittim. Koridorda ilerleyip odaya geçtim. Kimse yoktu. Oturmak yerine ayakta volta atmaya başladım. Çok gergindim.
Az sonra kapı açılınca kafamı oraya çevirdim. Uğur bana bakış atıp kapıyı kapattı.
''Mahkeme yarın mı?'' Kafamı sallayıp yanına gittim. Telefonu uzattı. Anında alıp numarayı tuşladım.
''Alo Melih.''
''Anne! Nasılsın? Yarın geleceksin değil mi?'' Heyecanla atıldı.
''Evet oğlum. Şahitleri de ayarladım. Bugün Arda geldi. O da orada olacak.'' Rahat bir nefes alıp gülümsedim.
''Teşekkür ederim anne.'' Gülümsediğini hissedebiliyordum. ''Asıl ben teşekkür ederim oğlum. En büyük destekçim, moral kaynağım sensin Melih. Hele bir çık, gideceğiz buradan. Kimsenin bulamayacağı bir yere...'' Bunu söyleyince istemsizce Uğur'a baktım.
Buradan çıktığımda onu bir daha görmek zorunda kalmayacaktım. Bunu zaten biliyordum. Ama daha da uzağa gitmek, farklı bir şehir... Tuhaf hissettirmişti. Tuhaf bir acı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM | bxb
Action[TAMAMLANDI] Babasını bıçaklaması üzerine hapse giren genç bir delikanlı... Hapishanede tanıştığı biri hayatını değiştirebilir mi? Başlangıç:16.10.2020 Bitiş:16.01.2021