Otuzbeş

27.9K 1.6K 376
                                    

13.12.2020

***

Yatağımda oturmuş çizim yaparken içimde garip bir heyecan vardı. Birkaç güne mahkemeye çıkacaktım. Şu an bir problem yoktu. Umarım sorunsuz bir şekilde geçer diye düşündüm. Burada ki arkadaşlarımı ne kadar sevsem de dışarıda daha iyi olacaktım. Burada gittikçe tuhaf bir hale bürünüyordum.

Deftere çizdiğim resimleri, desenleri dövmelerime yansıtmak istiyordum. Belki çıkmamın şerefine bir dövme bile yapabilirdim kendime. Kendi kendime gülümsedim. Evet iyi fikirdi.

''Yine neye gülüyorsun Melih?'' Selçuk yanıma geldiğinde defteri kapatıp kenara koydum. ''Buradan çıkacağım zaman yapacaklarımı düşündüm.'' Tebessüm edip bacağıma vurdu. ''Git ve hayatının tadını çıkar. Ve bir daha buraya düşecek kadar fevri hareketler yapma.''

''Yaptırmasınlar da önemli olan o. Ben isteyerek bıçaklamadım babamı. Ben yapmasaydım annem şuan yaşamıyor olacaktı.'' Kafasını salladı. ''Orası öyle tabi.''

Yatakta doğrulup yüzüne baktım. ''Sen ne zaman çıkacaksın?'' Kafasını eğip yatak örtüsünün desenlerini izledi. Eliyle daireler çizip sıkıntılı nefesler aldı. Kafamı hafifçe eğip cevap  vermesine için baktım. Omuz silkip: ''Bilmiyorum'' dedi.

''Umarım sana da şans döner.'' Gülümseyip derin bir nefes verdi. ''Umarım.''

''Hadi gel Yılmaz abinin yanına gidelim'' Önerisiyle ayağa kalktım. Ama koğuş kapısı açılınca Uğur'u gördüm. Beni almaya gelmişti. Hemen defterimden sayfaları koparıp cebime sıkıştırdım. Selçuk beni götürmek için geldiğini anladığı için beklemeden masaya gitti. Bende kapıya gidip koridora çıktım.

Kapıyı kilitleyip kafasıyla işaret verdi. ''Yemek yemedin değil mi?'' Yemekte pırasa olduğu için yemeyeceğimi biliyordu. Kafamı iki yana salladım.

Beraber odaya girdiğimizde direkt koltuğa attım kendimi. Kapıyı kilitleyip yanıma oturdu. Burnuma güzel kokular geldiğinde çizgi film karakterleri gibi, burnumu havaya dikip kokuyu takip ettim. Kenarda gördüğüm paketle gözlerim parladı.

''Hamburger mi aldın?'' Gülümseyip kafasını salladı. Hızlıca yanağına bir öpücük kondurup yemekleri çıkardım.

Masaya dizip sosları çıkardım. O da kolalara pipeti yerleştirip önüme itti. ''Heyecan var mı?'' Hamburgerimden kocaman bir ısırık alıp ona döndüm. Kafamı sallayıp kolamdan bir yudum aldım.

''Sen gelecek misin?'' Kafasını iki yana sallayıp patatesi mayoneze batırdı. Ağzına atmadan önce: ''Askerler götürüp  getirecek.'' dedi.

''İçimde hala bir korku var. Ya bir şey olursa?'' Bana göz devirip kolasında bir yudum aldı. ''Açma yine şom ağzını'' Gülerek koluna vurdum. ''Böyle her şeyin en kötüsünü düşününce daha doğru hissediyorum. Sanki iyi şeyler düşündüğümde gerçekleşmeyecek gibi''

''İşe yarıyor mu bari?'' dedi alayla. Arkama yaslanıp son ısırıklarımı aldığım hamburgeri bir süre baktım. ''Hayır. Ama böylece kendimi alıştırıyorum sanırım''

Sonrasında sessizce yemeğimizi yedik. Islak mendille elimi sildiğimde o erken bitirdiği için bir sigara yaktı. ''Yanımda içme demiyor muyum?'' Sinirle ona baktığımda sırıtıp: ''Yemekten sonra iyi gidiyor'' dedi. Homurdanıp arkama yaslandığımda beni kendine çekip kucağına oturttu. ''Başka neyin üzerine iyi gidiyor biliyor musun?'' dedi kulağıma fısıldayarak.

Sessiz ortamda fısıldaması elbette ki tahrik etmek içindi. Ki işe yaramıştı da.

Dudaklarına yaklaşıp sigaranın tadını almak için öpmeye başladım. Sigarayı kenarda ki küllüğe bırakıp elini belime koydu. Yan oturduğum için hafifçe kaldırıp, bacaklarım iki yandan sarkacak şekilde oturttu.

MAHKUM | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin