Yedi

38.6K 2.2K 665
                                    

31.10.2020

***

Buranın yemeklerine de yemek mi diyorladı? Midem kalkmıştı anasını satayım... Nimet diye bir şey de diyemiyordum ki.

Masadan kalkmam ile Selçuk bana baktı.

''Neden yemedin?''

''Kıyamadım yemeye'' Gülüp göz devirdi. Yatağa gidip uzandım. Yan tarafta ki Mert kafasını yasladığı yastığa iç çekerek ranzanın tavanına bakıyordu. Ona da üzülmüyor değildim.

Sevdiği herif piçin tekiydi. Burada yaşadığı ilişkiden ne bekliyordu ki?

Homofobik biri değildim. Hatta yakınlarımda eşcinsel olan bir çok kişi vardı. Ama bu Uğur resmen sapıktı. Diğer mahkumlara öyle yapmış mıydı bilmiyordum ama muhtemelen yapmıştı.

Acaba bu çocuğu ne söyleyerek kandırmıştı. Merak ettiğim için yatağımdan kalkıp yanına gittim. Ranzasına oturmamla bana baktı. Kaşlarını çatıp gözlerimin içine sinirle baktı.

''Ne istiyorsun? Yine tehdit mi edeceksin beni?'' dedi.

''Ben isteyerek tehdit etmedim. Siz üzerime geldiniz. E benimde elim armut toplamıyor.''

''Hıh! Melek oldun şimdi değil mi?'' Etrafa bakıp bana yaklaştı. Sessizce: ''Senin yüzünden ayrıldık biz. Her şeyin içine ettin.'' dedi. Ne diyordu lan bu?

''Allah Allah ben ne yapmışım?'' dedim.

''Zaten zar zor elde ettiğim sevgilimi kaybettim. Senin yüzünden'' Zar zor mu?

''Nasıl yani? Zar zor derken? Uğur sana yanaşmadı mı?''

''Hayır. Ben peşinden çok koştum.''

''Peki başkasına. Yani başkasına yanaşmıyor mu?'' Kaşlarını çatıp dişlerini sıktı.

''Hayır tabi ki de. Ne o... Sana mı yanaşıyor?''

''Yoo ne alakası var. Yani piçin teki olduğu için öyle tahmin ettim.'' Daha da sinirlenip kolumu sıktı.

''Sevgilim hakkında düzgün konuş!'' Bu haline güldüm.

''Hâlâ sevgilin olduğuna emin misin?'' Gözlerinden ani geçen duygulara göz devirip kolumu kurtardım.

''Neyse ben de üzülüyordum sana. Seni elde edip bıraktı diye. Sen kaşınmışsın meğer.''

''Ulan!'' Sinirle doğrulmasıyla gülerek yatağından kalkıp kendi yatağıma gittim.

Vay be. Demek uğur efendi ısrar etmemiş. E o zaman bana neden öyle davranıyor? Ama yakında çıkardı kokusu. Ulan mahkum da değil. Herif yakışıklı da. Dışardan istediğini bulur. Gay mi arıyor? Gider bir gay bara ordan istediğini bulur. Neden ben?

Gözlerimi kapatıp düşüncelere dalmışken gardiyanın içeri girmesi ile bakışlarım oraya döndü. Ziyaretçisi gelenleri alıyordu. Beklentiyle ismimi okuması için dua ettim ama adım okunmamıştı. Geldiğimden beri birkaç arkadaşım dışında ziyaretçim yoktu. Daha doğrusu ben annemi bekliyordum ama akrabalarım yüzünden gelemiyordu.

2 haftadır yani Uğur'un bana yaptığı tekliften beri arayamıyordum da. Asla böyle bir şey yapmazdım. Ama anneme ulaşamamak canımı sıkıyordu.

Buradan birinin telefonunu alayım dedim ama olanları da toplamışlar. Yani bizim koğuş komple mimli. Geçen hafta görüşe gelen arkadaşımdan birkaç bir şey öğrendim. Annem haber alamadığı için üzülüyormuş. Ne yapacağım ben?

Sıkıntıyla oflarken gardiyan tekrar girdi içeri.

''Melih! Kalk hadi temizliğe.''

Oflayarak yerimden kalktım. Mert Uğur'un da orada olduğunu bildiği için gözlerime baktı. Kafamı çevirip kapıya gittim.

''Ben de gelebilir miyim?'' Arkamı dönüp Mert'e baktım.

''Bu koğuştan sadece Melih'in adı verilmiş. Yerine geç sen.'' Diyen gardiyanla anında söze girdi Mert.

''Ama-''

''Hayırdır Mert ne bu temizlik aşkı. Başka bir niyetin mi var?'' Kadir gardiyanın söyledikleri ile yerine sindi. Biraz düşünüp ''Sıkılıyorum onun için dedim'' dedi. Gardiyan sinsice sırıttı. Bu adamı genelde Uğur'un yanında görüyordum. Kesin biliyordu olanları.

''O zaman koğuşu temizle. Eminim daha az tozludur.'' Koğuştakiler gülerken içlerinden biri Mert'e dönüp:

''Mert oğlum bak tuvalette malzemeler var bir paspas atıver sana zahmet be...'' demesi üzerine kahkaha attı herkes. Mert göz devirip yatağına geri uzandı. Ben de önüme dönüp gardiyanla beraber dışarı çıktım.

Depo tarzı odaya girdiğimde kimse yoktu. Arkamı döndüğümde bana ''Burada bekle.'' dedi ve gitti. Biliyordum işte. Kesin Uğur'un yaptıklarını biliyordu ve eminim ki onu çağırmaya gitti. İt herif...

Yerdeki bezleri elime aldığım sırada kapı açıldı. Uğur bana bakıp sırıttı ve kapıyı kapattı.

''Diğerleri nerde?'' Sadece ben gelmiştim. Normalde diğer koğuşlardan da birileri gelirdi.

''Seninle işimiz var. Onlar sonra gelecek.'' O öyle deyince yutkunup geri geri gittim. Sırıtıp üzerime geldi. Elini cebine atıp telefonu çıkardı.

''Bugün anneni aramak ister misin?'' Asla kabul etmeyeceğimi söylemiştim ama annemi çok özlemiştim. Sesini duymam lazımdı.

Bir karar vermem gerekiyordu. Annem mi? Yoksa bedenim mi?


Bence bedenin ama yine de sen bilirsin Melih 😁 Yorum ve vote bırakmayı unutmayın.

Sevgiler... 😇 ❤︎

MAHKUM | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin