BÖLÜM YİRMİ BEŞ: ''RUH HAZANI''

1.9K 120 331
                                    

Herkese merhaba!

Yes, yes, yes! 2020 bitiyor! Bugün bu lanet 2020'nin son günü, bu günü de atlatırsak yaşayacağız inşallah... Hepinize şimdiden mutlu, sağlıklı, huzurlu yıllar diliyorum ve en çok da covid sürecinin sonlanmasını diliyorum. Umarım pandemi son bulur ve okullarımıza, işlerimize veya arkadaşlarımızla olan gezmelerimize kaldığımız yerden devam edebiliriz.

Arkadaşlar çok önemli bir notum var: Bölüm sonu sizlerden bir şey istemiş olacağım. Bölüm sonu notumu lütfen okuyun, olur mu? Baya önemli çünkü.

Aynı zamanda paragraf aralarına yorum atmayı unutmayın🥺 O paragraflara olan tepkilerinizi, iyi veya kötü, çok merak ediyorum. Ben yazarken çok şey hissediyorum ve sizin o satırları okurken ne düşündüğünüzü çok merak ediyorum.

Evet, o zaman bölüme geçebiliriz artık.

Medyada var ama dayanamadım, buraya da koymak istedim. O kadar Erva Taşpınar ki bu küçük kız... Babasının alnını öpmesi için sırt üstü uyuyan küçük Erva, seni çok seviyorum. Çok.

Şimdi de bölümden spolier koyuyorum:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şimdi de bölümden spolier koyuyorum:

Şimdi de bölümden spolier koyuyorum:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkıları:
Red-Pieces.
Red-Not Alone. (Sözlerine bakmanızı tavsiye ederim, bu bölüm Erva ve Arel bu şarkıya büründüler.)

Keyifli okumalar dilerim!

                                         🍂

Pili bitmiş, tebessümleri yoksunluğun altında ezilen bir kadındım ben.

Anılarının zincirlerinde geleceğini kaybeden, dudaklarından dökmediği kelimelerin mezarında cümleleri katleden, akıttığı göz yaşlarının ıslaklığında kalbini kurutan bir kadındım. Avuçlarımda üzerine ruhumun kavislerini serpiştirdiğim anılarım, dudaklarımda ise elimden tutmayan geleceğimin yarattığı bir veryansın vardı. Masum olan çocukluğumda günahları avutan, sahte hayatımda gerçeklerin saçlarını okşayan ama gerçeklerin kucağına ruhumu bırakmaktan deliler gibi korkan bir kadındım ve sonunda gerçeklerle karşı karşıya geldiğimde silik bir tebessümden başka elinde hiçbir şey kalmayan bir kadına dönmüştüm. Bu dönüşüm canımı yakıyordu, elimde kalan silik tebessümün yarattığı çaresizlikleri dahi özlüyordum.

SERMESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin