KLAUS
Peri kızı hayatıma girdiğinden bu yana 1000 yıllık hayatıma yeniden güneş doğmuş gibi hissediyordum. Şimdi bulduğum bütün huzura rağmen ondan ayrılmak zorundaydım. Benim gibi bir canavarın mutlu olmaya hakkı yoktu. Benim lanetim buydu ve diğer lanetlerin aksine bu lanetten kurtulmak imkansızdı. Caroline'ı kaybetmekten deli gibi korkarken kurtlar boş durmamış en güzel günümü rezil etmişler ve çok sevgili öz babamı uyandırmaya gitmişlerdi. Onlar Micheal'ı bulmadan ben bulmalıydım. Onların önüne geçmek için fazla vaktim yoktu. Caroline'ı burada savunmasız bırakmak beni delirtmek üzereydi. Özelliklede Martin denen uyuz köpek efendilik bağını kırdıktan sonra melezlerime bile güvenemezken Caroline'ı koruması için kime güvenebilirdim ki?D. Dostum seni düşünceli görmek alışık olduğum birşey ama gözlerindeki hüzün canımı sıkmaya başladı. Dedi Damon.
K. Şu sıralar güvenebileceğim çok az kişi var Damon. Ben melezlerle Viyanaya giderken sen Miranda ce cadıyla burada kal Caroline'ı savunmasız bırakamam.
D. Ne ! Hadi ama bebek bakıcılığımı ? O Bir peri.. Yarı Tanrıça yani ölümsüz Klaus bu durumda korunmaya ihtiyacı olan O değil kurtlar. Damon espiri yaptığını mı sanıyordu. En hassas olduğum konuda. En değerli varlığım hakkında şaka yapma cesaretini göstermeye kimse cüret edemezdi. Sinirlerime hakim olmam gittikçe zorlaşırken içimden en yakın arkadaşımı öldürmemem gerektiğini kendime hatırlatmak zorunda kalıyordum. Ellerimi boynuna sardığımda gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
K. Emirlerimi sorgulama Damon. Seni kendi ellerimle kurtlara yedirirken bundan zevk almaktan çekinmem. Dostum olabilrsin ama hala benim için çalışıyorsun. Bunu kardeşin için sadakat yemini etmeden düşünmeliydin. Damon hırsla kafasını sallarken gözlerindeki umutsuzluk bana çok tanıdıktı.
K. Güzel şimdi eve dön Rebekah ve Elijah'ı uyandır. Aileyi yeniden birleştirme vakti.
D. Klaus ama.. Gözlerimden çıkan öfke ateşini görünce Damon susmak zorunda kaldı. Rebekah ve Elijah'nın uyandığında sinirli olacağını biliyordum ama Kol ve Fin'in intikamını alacağımızı öğrendiğinde bizim tarafımıza geçeceklerdi. O ikisinin bazen gerçekten zavallı olduğunu düşünüyorum.
Damon beni onaylayıp arabaya ilerlerken ben hava alanından içeri girdim. Yanımdaki on beş melez yetmeyecekti. Oraya vardığımda yeni melezler yaratmam gerekiyordu. Caroline için endişelensemde Elijah'nın O'nu koruyacağına emindim. İlk defa birini özlediğimi hissediyordum. Uçak yolculuğu boyunca gök yüzünün maviliği ile Caroline'nın gözlerindeki maviliği karşılaştırdım. Bulutlar mı yoksa Caroline'nın saçlarımı daha yumuşaktı. Benim şimdi gördüğüm kuşları O da görecek miydi. Aynı güneşe bakmak bile kalbimi ısıtıyordu. Yumuşacık tenini ve eşsiz kokusunu hafızamdan silemiyor aklımdan çıkaramıyordum. Ondan uzak olan her saniye vücudumun her zerresine işkence yapıyordu. Bu duygular bana o kadar yabancıydı ki daha önce kalbimin bu şekilde atabileceğini bilmiyordum.
CAROLİNE..
Buna inanmak çok zordu. O hain melez O'na tüm aşkımı, yıllarca sakladığım bekaretimi verdikten sonra bana sırtını dönüp gitmişti. Kendime inanamıyordum. Bu kadar kısa zamanda O'na nasıl inanıp bu kadar bağlanabilmiştim. Bana söylediği son şey ' Seni orada koruyamam ' olmuştu. Neydim ben yavru kedi falan mı? Daha dün bir oda dolusu yaratığı küle çevirmiştim. Bana bu kadar güvensiz davranması, yaşadığımız geceden sonra arkasını dönüp öylece gitmesi sadece kullanılmış hissettiriyordu.