3 gündür evdeyim ve canım çekiliyor sanki parmak uçlarımdan . söylememek için ağzımı bağladım , ama ellerim hâlâ boşta iradem dışında ellerim ağzımdaki bandı açtı iç seçimle savaş devam ediyor " söyleme sakın söyleme " derken bir taraf " söyle kurtul söyleyip kurtulmalısın bir gün yaptım diye değil yapmadım diye pişman olursun " diyor. Tekrar lafa karışıyor iç ses " son pişmanlık fayda vermez" dış ses " olmayacak duaya amin deme " karşılıklı konuşma devam ediyor " damlaya damlaya göl olur söylemezsen eğer..." "söyleyipte ne yapacaksın otur yerine kes sesini " yataktan kalkıp bağırdım ikinizde susun !!! Söylemem gerek evet ben buna mecburum...
" OKULU ÖZLEDİM LAN "
Söyledim oh şükür diye düşünürken odanın kapısı açıldı ve içeriye annem girdi. Pis sırıtışlar saçılınca etrafa iç sesime hak verdim " son pişmanlık fayda vermez " annemin konuşuşmasını bekledim oda beni hiç bekletmedi.
-" ne dedin sen ne dedin ne dedin bir daha söyle bakayım eheheheh "
-" hi-hiiiiiç ar-arkadaşları özledim dedim " okuldan nefret eden biri olarak anneme okul canlısı gözükemem öyle değil mi ?
-" hmm okulu özledim dedin sandım. Bende benim kızım okulu sevmeye başlamış onu hiç kırmayayım okula götüreyim dedim. Neyse o zaman ben işime bakayım sende burada raporunun sefasını sür " ağzımdan laf almaya çalıştığı ne kadar belli...
-" ya anne tamam okulu özledim tamam mı oldu mu "
-" oldu tabi benim akıllı kızıma , hazırlanda okula götüreyim seni " annemin diline düştüğümü biliyorum artık işi gücü bırakır benimle uğraşır. Annemin gülüşlerine zoraki tebessüm ederek hazırlandım.
***************
Annem beni okula bırakıp tekrar döndü. Gittiğimde tenefüs yapıyorlardı. Dışardakilere sorup bizimkilerin nerde olduğunu ögrendim . yine tıkınıyorlardır her zamanki gibi. Kantine gittim düşüncemin doğruluğu ispatlandığını görünce sırıtarak bizimkilerin yanına gittim. Oturduğumda zeynebin pis bakışlarına maruz kaldığımı farkedince bir şeyden haberim yokmuş gibi sordum
-" nee ! ne öyle bakıyosun "
-" sen biliyorsun niye baktığımı bu burada bitmez ama sabret sen " zeynebe hala haberim yok muş gibi bakarken dilek konuştu.
-" vaay kahramaniye özlettin kendini ... Zeynep neyden bahsediyor noldu kötü birşey mi var " zeynebe bakıp gülümsedim ve dileğe döndüm .
-" hmm zeynebin bahsettiği şey hakkında hiçbir fikre sahip değilim , cahiliğimi mazur görünün sevimli halkım " dedim ve tekrar sordum " ders ne kanka " Betül cevapladı.
-" allahın sevgili kulusun kanka iki ders matematikten çıktık ders beden " betülün söylediğini duyunca arkama yaslanıp çayımı yudumladım. Zeynepte rahatlığımı görüp tekrar ters ters baktı ve şöyle dedi.
-" merak etme Taha seni allahına kavuşturacak " deyip kalktı ve kabrinden çıktı. Onun gönlünü almak zorundayım yoksa bugün eve gittiğimde yüksek tribe maruz kalıp acillik olacağım. Çayımı bitirmeden arkasından kalkıp gittim. Büyük aynanın önünden geçip bir camdan dışarı izlemeye başladı. Yanına yaklaşıp elimi omzuna koyarak
-" ya kanka bi şaka yaptım bu kadar takacağını düşünmüyordum. Hem o salak Taha bizim hakkımızda neler diyomuş öğrendim " omzumda hissettiğim el ile zeynebin omzunu sıktım. Gelen ses ürkmeme sebeb oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜKENMEZ KALEM
Novela JuvenilHerkesin bir hedefi vardır ve o hedef üzerindeki uğraşları... çabaladığın kadar mı kazanırsın bu hayatta... İmkansızın peşinde koşmak imkanları önüne serer mi ? Bu sorunun cevabını Sümeyra hayatıyla cevaplıyor...