TÜKENMEZ KALEM

GERİ DÖNÜŞ

Gözlerimi açtığımda bir çimenin üstünde uzandığımı farkettim. Olayı anlayınca en tatlı tebessümümle gözlerimi parlattım. Az sonra şeref konuğumuzda gelir. Dişlerimin arasına aldığım dal parçasıyla oynarken bir yandanda parkın güzelliğiyle gözlerimi süslüyorum. Uzaktan gelen söylenme sesleriyle huzur doldum ve o tarafa doğru döndüm. Hayatım bana doğru söylenerek geliyordu. Onun o tatlılığına gözlerimi doldururcasına baktım. Sonra sesini yükseltince hayranlığımı bir yana bırakıp söylediklerine kulak verdim. Bağırış seslerinde kızgın nefesi yüzüme çarpınca rabbim canımı al yinede uyandırma dedim sessizce. Gözlerimi araladığımda tekrar sesi yükseldi.

-" kızım senin benden başka işin yokmu anan baban var onları çağır ne bu eziyet bu çile hergün hergün değil her saat oldu artık tamam sorun değil gelebilirim ama benimde işim var yani şu rüyalarını ikimize göre ayarlasan ne kaybedersin " dedi. Fatihim benim masal yüzlü güzel bakışlı dev kahramanım. Gülümsedim ve tekrar gökyüzüne meydan okurcasına baktım. Burada senden daha güzeli daha huzurlusu var bakışları attım. Sonra onu daha fazla bekletmemek için iç çekip cevap verdim.

-" biraz daha şikayet edersen labirente soktuğun aşkı günyüzüne çıkartırım. Hemen açıklamasını yapıyorum demem o ki o saçların varya hani aşkı içine doladığın işte onları hayal gücümle yok ederim sende kel bir aşk kokan paşa hazretleri olursun okay gökyüzüm "

-" çok iddialısın peki kel kalırsam olmayan saçlarıma nasıl öleceksin Sümeyra " dedi. Aslında bu sesi kaydedip uyumadan herkesin dinlemesi lazım çünkü huzur veriyor. Ama yapmasınlar tabiki huzursuz uyusunlar nolacak. Bankta oturuyordu ve bakışlarını kendi alfabeme göre okudum. " öl kızım bana" der gibi bakıyor ,bu alfabemi en kısa zamanda yok etmeliyim. Tekrar hayran hayran bakarken cevapladım.

-" merak etme ölmeden de yaşayabilirim paşam " dedim. Gülümsedi ve yumuşadı. Düş gibi gülümsemesiyle

-" napıcaz burada salancak 'a felan mı binicez bari daha eğlenceli bir yere kursaydın rüyanı " dedi. Ben bu çocuğa ölürüm tutmayan beni. Çimenin üzerinde bağdaş kurarak

-" bu kez macera yok şarkı söyleyeceğiz ben sana sen bana öyle yani , hatta ben sana söyleyeceğimi hazırladım dinle bak " dedim ve çimenin üzerindeki gitarı alarak başladım. - rüya olduğu nasıl da ortada hem sesim güzel hem paşam burada hem gitar çalabiliyorum hemde bir gitarım var inanabiliyormusunuz ben inanmıyorum inansam zaten rüyada olduğumu farketmezdim. Bu kadar güzel huzur verici yerler varken insanlar neden dünyada yaşarlarki insanları geç ben niye orda yaşıyorum- düşüncelerimi kovarak aldığım gitarla söylemeye başladım.

" Kimseyi görmedim ben senden daha güzel

Kimseyi tanımadım ben senden daha özel

Kimselere de bakmadım aklımdan geçen

Kimseyi görmedim ben senden daha güzel..."

Söylediğim şarkıyı ayaklarıyla ritim uydurarak dinliyordu. İç çektikten sonra " bitti " dedim gülerek. Bana döndü

-" gerçekten böyle mi düşünüyorsun " dedi ona gözlerim dolusunca onay bakışları attıktan sonra tekrar gülümseyerek konuştu." ver sen o gitarı bende senin hakkında düşündüklerimi söyleyeyim. " dedi. O an soru işaretleri beynime hücum edip kamçılarını beynine sapladı. Çok merak ettim , onun ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok. Merak dolu gözlerle ona bakarken bir kere öksürüp ama sadece nakarat dedi ve şarkıya başladı.

" Ben geldim bahar geldi bundan sonra kalbinde benim için çarpacak

Gözlerimle uyanıp bensiz geçen yılların acısını çıkaracak