- "Sümeyraaa sümeyraa kalksanaa saat 07:10 servis kapıda sen hala uyuyorsun hemde buz gibi yerde kalk hadiii kızım öldün mü ses versenee " en nefret ettiğim cümleler en sevdiğim insanın ağzından dökülürken hayatın çok saçma olduğunun bir kez daha farkına varmıştım hem de en güzel rüyadan acımasızca koparılırken... Uykululu sesimle uykumu kaçırmamaya geyret ederek anneme cevap verdim.- "Aaaaa bu ses ölmediğimi anlaman için yeterli mi dostum şimdi beni rahat bırak " bütün vücudumu sarsmayla beraber yanında o korkunç sesi uykumu hüsran etmişti resmen rüyalarım bıçaklanmıştı.
-" kalk dedim 23 gün devamsızlığın var daha gidip onları sildiricem kalk servis bekliyor hadii !!!" yine annem kazanmıştı fayansların üzerinden doğrularak annemin suratına
-" of of oooooof " dedim.saçımdaki tokayı çekerek yere fırlattım annem arkamdan çantamı getirip
- " yapma deli deli haller anneye " dedi. Üzerimi giyme zahmeti bulunmadan üzerime mevsimlik montumu giyip eşofmanlarımla dışarı koşacaktim ki annemin ceketimi tutmasıyla geri gittim ona dönüp bağıracağım sırada ağzıma bi parça ekmek depti ayakkabılarımı elime alıp dışarı koştum. Tam servise binecektim ki uykularımı bıçaklayan ses tekrar eli kanlı biçimde bana doğru geliyordu. Annem balkona çıkmış
-" Sümeyra al eteğini okulda giyersin al şunu tut atıyorum "
Eteği atınca rüzgarın esmesiyle etek yüzüme hızla çarptı elimle sertçe alıp yere fırlattım ve ağzımdaki ekmekle bağırdım
-" psikopatmısın sen kadın okulda soyunma odası mı vaar nerde giyim ben bunu sabah sabah bağırtıyosun beni burada millet uyuyor gel al şunu " diyip servise yöneldim tekrar bağırdı.
-" sümeyraaaaaa " sinirden deli olmuş biçimde son sesimle bağırdım
-" ne var neeeeee izin verde gideyim "
-" okula gidince derse girmeden kahvaltını yap unutma " dedi. Allahım yaa çıldırıcam sözlerini bitirince sinirden gülmeye başladım servis tekrar kornaya basınca hemen servise bindim cam kenarına oturunca camdan anneme baktım bir eliyle ağzını burnunu kapatmış diğeriyle bana el sallıyordu kadına bak asker uğurluyor sanki ... Bende ona el salladım evimiz gözden kaybolunca koltuğa yaslanıp gözlerimi kapadım....
....arkadaşın iteklemesiyle okula geldiğimizi anladım servisten indiğimde benim şekerlerim kapıda bekliyordu. Beraber okulun çevresinde biraz yürüdük . gördüğüm rüyanı etkisiyle her tarafa gülümseyerek yürüyorum. Betül dalgınlığımı görmüş olmalı
-" hayırdır karadeniz deki gemilerin sefere mi çıktı pek bi mutlusun "
-" ahah malsın yha rüyamda fatihi gördüm " dedim. Zeynep sırtıma vurarak
- " kanka biz gidelim ocakta yemeğimiz var sonra uğrarız " dedi. Ona bakıp güldüm Betül tekrar lafa karıştı.
-" napıyodunuz lan " yüzündeki o ifade bi gülüşü var bi gülüşü...
-" o gonca bahçesinde koşuyordu bende istanbulun fethi için orduyu silahlandırıyordum. Mal mal konuşmada anlatayım biz ikimiz böyle bir parka gidiyoruz banka oturuyoruz o gülüyo ben gülüşüne ölüyorum felan sonra kalem alıyo tükenmez kalem yüzümün her yerine birşeyler yazıyor, karalıyor yani suratımı. sonra yüzümdeki yazdığı yazıları okumamı söylüyor bede okunmaya çalışırken gözüm şaşı oluyor tabi , kendi etrafımda dönüyorum okumak için oda işte öyle yaptığımı görünce kahkahayla gülüyor çok güzel gülüyor ben gülüşüne gülüyorum işte öyle " konuşmayı bitirince Betül sorusunu yöneltti
- " ne yazmıştı yüzüne okuyabildin mi " ilgilerime bu kadar değer vermeleri çok hoşuma gidiyor gülümseyerek kolumu omzuna attım
-" hı hı okudum fatih yazıyordu her bi tarafında " Betül rüya yorumu yapmak için kafasını kaldırdı.
-" hmmmm fazlasıyla masum bir rüya " zeynep ayağının yanındaki kücük taşa vurarak
-" bence çok aptalca "dedi. Zeynebin cevabına dilek ağız ökeleyerek
-" hayır bikere çok tatlı " dedi. İkiye bir galibiyet benim.
... Dersin sıkıcılığı sabahki rüya sevincini sömürmüştü kafam sıranın üzerinden yavaş yavaş kayıyor sıkılmaktan burnundan değil ritimle ağzımdan nefes alıyorum Betül arkasına dönerek
-" n' apmaya çalıştığını sormamda bir mahsur var mı ?"
-" kanka nefes alamıyorum." dedim. Gülerek kafama vurdu
-" suni tenefüs yapayım mı lan " yine aynı pisligı yapmıştı. Gözlerimi kıstım
-"senin ayak parmaklarını kırıp onlarla diş aralarını temizlerim bu bir tehdit değildir ben gerçekleri söylüyorum "
-" sana tabela asıcam dehşet içerir diye sen ne şiddet canlısı bir insansın yaa aaa üstüme iyilik sağlık " dedi zilin sesiyle canıma can geldi hemen koşarak aşağıya indik paşamı görücem ... Dışarda gördüğümüz kalabalıkla
-" kanka bugün ne ki yaa " dilek yanımda sırtıma atlayarak " bugün pilav günüü diye bağırdı " betülde zeynebe sarılarak " oleeey pilav yiyeceğiz " dedi. Zeynep böcek tutar gibi betülün sırtından tuttuğu gibi öteye itti. " zaten normalde hiç yemeyiz (!) "
Kalabalığı görünce iştahım açıldı saçlarımızın bozulması pahasına sıraya girdik...
.... Son kaşığı ağzıma sokacağım sırada zeynebin kaşığa vurmasıyla pilav taneleri burnuma girdi kaşıntıyla birden nefes aldım pilav taneleri burnumdan içeri çekilerek öksürükle ağzımdan çıktı onun kahkasıyla yüzüne tokatı geçirdim.
-" sümeyraaa sümeyraaa " kulağıma gelen sesle etrafa bakınarak
-" dilcan sanki biri beni çağırdı sende duydun mu ?" oda etrafına bakıyordu
-" evet sanki bende duydum " dedi . tekrar gelen ses ile yerimden kalktım " Sümeyra kızım bakarmısın " etrafıma bakınırken zeynebin tokatıyla yüzüm diğer yana savrulmuştu karşıda duran İngilizce öğretmenini görünce
-" beni mi çağırdınız hocam "
-" son yarım saatten bahsediyorsan evet öğretmenler odasında çantam var bi koşu al gel bekliyorum hadi " dedi ve arkadaşlarıyla konuşmaya devam etti.
Betülüde alarak öğretmenler odasına gittim. Öğretmenin çantasını masanın üzerinden aldım almasına da arkasındaki bütün kağıtlar yere düştü al başına işi, allah kahretsin ... Betül arkamdan gelip kağıtları toplamaya yardım etti "zaten bir işi sadece bir işi doğru dürüst yapsan ben yani ben vary-" diye söylenirken sesinin kesilmesiyle kafamı kaldırdım. Yüzü donmuş elindeki kağıda bakıyordu" Betül Betül iyimisin dostum." diyerek yüzünü hafif tokatladım çenemi avununa alarak yüzümü elindeki kağıda çevirdi üzerindeki yazıyı heceleyerek okudum
İN-Gİ-LİZ-CE YA-ZI-LI SO-RU-LA-RI
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜKENMEZ KALEM
Novela JuvenilHerkesin bir hedefi vardır ve o hedef üzerindeki uğraşları... çabaladığın kadar mı kazanırsın bu hayatta... İmkansızın peşinde koşmak imkanları önüne serer mi ? Bu sorunun cevabını Sümeyra hayatıyla cevaplıyor...