Film bitmeden apar topar çıktık. Baya korkunç bir filmdi. Kaliteli yani , etrafa göz gezdirdiğimde betülü göremedim. Oda korkmuş olmalı. Sürekli aynı hata biz onu beraberimizde getirmemelikdik. Dilcan , Mardinli ve ben dağılıp betülü atarak fakat hiçbir yerde yoktu. Kesinlikle psikolojisi alt üst oldu kızın, hangi akılsızın aklına uyarak geldik ki biz bu filme... Ücümüz yeniden bir araya geldiğimizde elimizde hiçbir sonuç yoktu. Betülün annesi bize fena kızacak... Telaşlı bir şekilde etrafı aramaya devam ederken Mardinli seslendi.
- Sümeyra! Betül hiçbir yerde yok kesinlikle bir köşeye sinmiş olmalı. Bakmadığımız bir yer varmı bilmiyorum ama tuvaletlerin içine bakmadık en azından kapıyı tıklatık ona göre karar veririz. Bence komedi filmine girelim dilcan sende git tuvaletlere bir daha bak bizde film seçelim sümsümle.
-" Umarım etkisini ustumuzden atarız. Tek bildiğim bu filmi yapanlar psikopat " diye ekledim ve ayrıldık. Biz Mardinli ile film seçerken dilcanın geldiğini gördüm. Yanında betülde vardı salya sümük içinde. Filmi seçtikten sonra betülü sakinleştirip filme sokmaya çalıştık biraz zaman aldı ama başardık. Bu girdiğimiz filmde ise gülmekten karnımıza ağrılar girdi. Betülün de güldüğünü görünce ona bakarak tebessüm ettim onunda psikolojisini kurtardık. Ne mutlu bize
Filmden çıktıktan sonra eve yürüyerek gitmeye karar verdik. Yolda uyuşuk uyuşuk yürüyüp etrafı keşfetmek harika birşey. Yolda yürürken gördüğüm yazıları sesli okuyorum mardinlide okuduğum şeyi bulmaya çalışıyor kendimizce oyun oynuyorduk. Sonra dilcanın sırıtışıyla baktığı yere baktım tebessüm ederek dilcana baktım. Bir derginin basın yeri... Her zaman hayalim, orda çalışan biri olsam dünyaları verirdim. Bir yazar olabilsem, bir kahraman tazeoğlu... Gözüm dergi yerinde dalınca zeyzeyin sesiyle irkildim.
- sümsüm yine gömüldün hayallere bakıyorum da
- "kanka ne yapayım çok istiyorum. " dedim başımı öne eğerek. Dilcan söze karıştı
- "sen istersen yaparsın kankacanım. Hadi gidip içerdekilerle konuşalım" dedi. Onun ciddiyetine güldüm sonra alaylı bir şekilde cevap verdim" hı hı adamların işi gücü yok bizimle konuşsunlar " dedim. Oda bana bakarak " inanmıyorsanız gerçekleşmeyecektir " diyerek kolundan tutup çekiştire çekiştire içeriye götürdü.
İçeriye girdiğimizde herkesin çok meşgul olduğunu gördüm. Herkeste tatlı bir telaş vardı. Dergiyi basmaları, yeni bölümler, yeni haberler, dağıtım sayısı... Etraftaki çalışanları dikkate almayarak içeriyi incelemeye başladım gıpta ile baktım oradakilere" bir tükenmez kalemim olsa hiç tükenmese, hep yazsam" diye iç geçirirken bir adamın bize doğru yaklaştığını gördüm. Hemen elimdekilerini bırakıp mahcup bir şekilde başımı öne eğdim. Gülumsedigini farkedince rahatladım. Yanımıza gelince konuştu:
-"burda dört tane fındık faresi varmış kaçamak yapmişlar. Hayrola kızlar ne iş teftişe mi geldiniz?" dilek hemen konuştu.
-" şey abi bu kız büyüyünce kahraman tazeoğlu olacak daha doğrusu kahramaniye tazekızı ehehed... Baktık kedi yavrusu gibi bakıyo içinde kalmasın yavrucağın diye düşündük ve buraya getirdik. Yoksa işinize kar-" Dilcanin sözünü kestim
- "bi sus ya ! Şey abi etrafı karıştırmaya gelmedi izinsiz girdik özür dileriz biz buradan geciyorduk dikkatimizi çekti bir bakalım dedik öyle yani" mahcup bir şekilde elimi enseme getirdim. Adamın hâla gulumsedigini farkedince cesaret alıp bende ona gulumsedim.
- hmm demek kahramaniye tazekızı olacaksın bu durumda yazmayı çok seviyor olmalısın. Kahraman tazeoğlu usta bir yazardır. Herkes anlayamaz onun anlatımından. Peki çalışmaların var mı küçük kahramaniye ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜKENMEZ KALEM
Ficção AdolescenteHerkesin bir hedefi vardır ve o hedef üzerindeki uğraşları... çabaladığın kadar mı kazanırsın bu hayatta... İmkansızın peşinde koşmak imkanları önüne serer mi ? Bu sorunun cevabını Sümeyra hayatıyla cevaplıyor...