2. Bölüm "Büyük Hata"

93 11 9
                                    

İkinci bölümden merhabalarrrr 😜

İyi okumalar, beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayıın🌸

Ahmet'in gidişinin ardından sakin olmaya çalıştım
Ne diyordu bu adam iyice saçmalamış, tüm sinirlerimi bozmuştu. Gözüme az önce yattığı yer ilişti öylece baktım anlam veremiyordum, sanırım Ahmet sorunlu biriydi bir daha asla iyi veya kötü hiçbir şekilde muhatap olmamalıydım.
Mutfağa gidip taşmış olan kahvenin
cezvede kalanını lavaboya döküp ocağı da sildim

İçimden demediğimi bırakmıyordum ona, gece gece uğraştırmıştı beni. Mutfağı da toparladıktan sonra nihayet odasına geçebilmişti.

Telefonunu sarja takıp kendini yatağın üzerine bırakmıştı vücut yorgunluğu dışında artık bir de kafa yorgunluğu vardı ama kafasına takacak hiçbir şey yoktu, sakin olmalı ve bu adamı yok saymalıydı.

Aklında yarın büyük bir özlemle arayacağı Buse ve Ayşenur vardı onlarla lisenin ilk yılında sınıf arkadaşıydılar ilk başta arkadaş olmasalarda sonradan kader onları hep bir araya getirmişti. Çok uyumluydular. Buse aralarında en sakin ve naif olanıydı, Ayşenur ise biraz ciddi ve olgundu, ama hepsinin ortak bir noktası vardı ki o da anı yaşamaktı, o an ne yapıyorlarsa en üst seviyede eğlenmeye bakıyorlardı... Yani bir zamanlar

Bunları düşündükçe kafası iyice ağrımıştı saat artık gecenin ikisiydi uyumak istiyordu yatağa iyice sokulup yastığa kafasını koyunca yine keskin bir koku aldı, o adamın mı kokusuydu bu nasıl da sinmişti yastığına..

Pislik! Diyerek yastığı yere fırlattı, ama aslında o kokuyu her nefesinde almak istediğini fark etti. Sorun kokusuydu asla o adam değildi.

Diğer yastığı kafasının altına çekip gözlerini kapattı uykuya dalması uzun sürmemişti.

Sabah gözlerini kör edecek kadar rahatsız eden bir ışıkla uyandı, yatağı pencerenin önüne çekince böyle oluyor demek ki diye içinden geçirdi
Yine de güzel bir uyku çekmişti telefona uzanıp saate baktı saat 9a geliyordu
Bu bile onu sevindirmişti erken uyanmak bile, rahat uyanmak bile...
Eski hayatına yavaştan dönüyordu
Yataktan kalkıp ilk iş perdeyi açtı içerisi tarifsiz bir ışıkla doldu hava ne güzeldi öyle, pencereyi de kısa bir süre açık tutabileceğini düşündü, kış güneşine aldanmamak lazımdı yatağını da toplayıp , saçlarını da toplamak için tokasını aradı. Dün duş almadan önce masasının önüne bırakmıştı şimdi bulamıyordu neyse burada bir yerdedir diyip, küçük kutusundan lastik toka alıp uzun saçlarını ördü, hızla banyoya geçip elini yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı, lavabo ihtiyacını da giderdikten sonra ellerini yıkayıp oradan da ayrıldı. Kahvaltı yapmayı bırakalı yıllar oluyordu, karnı bu saatlerde aç olmadığı için dolaptan sadece suyunu içip ne yapsam diye düşündü. Aslında Ceydayı arayabilirdi. Ceyda da komşularının kızıydı, aynı yaştaydılar orta okulda bir sene beraber okumuşlardı çok yakın olmasalarda evde yalnız kalmaktan iyidir diyip Ceydayı aradı

Kısa bi süre sonra telefonun diğer tarafından uzun bir

Efendiiimm
Sesi geldi, Esra'nın yüzünde gülümsemeye sebep olmuştu o da tıpkı Ceyda gibi sıcak kanlılıkla konuşup onu evine davet etmişti.
Ceyda da onu zaten çok özlediğini söyleyip geleceğini söylemişti. Ceyda zaten kahvaltısını yapıp geleceğini söylediği için kafası rahattı.

Bi kahve eşliğinde sohbet edebilirlerdi

Bir saat sonra, kapıda Ceydayı karşılıyordu. Görünce nasıl da özlemiş olduğunu fark etti sımsıkı sarıldılar Esra hemen onu içeriye buyur etti

Direk mutfağa geçmişlerdi uzun uzun sohbet ettiler Ceyda iki yıllık bir bölüm okuduğu için çoktan mezun olmuştu işine de başladığını söylemişti Esra ise o an okulunu da çok özlediğini ve artık devam etmesi gerektiğini fark etti

Aşkın Adaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin