Herkese Merhaba
Şuan bunu okuyan kişi iyi ki buradasın, hoşgeldin..🖐
Umarım severek okursun, kendimden bir şeyler katarak yazdığım kitabımda, kendinden bir şeyler bulman dileğiyle.. ☀
🌸 :) İyi okumalar :) 🌸
~~~~~~~
Her gece olduğu gibi bu gece de yatağında uzanıyor, tek sırdaşı olan dört duvara bakıyordu. Daha ne kadar taş duvarlara anlatacakdı derdini, daha kaç gece ağlayacaktı sessiz sedasız...
Onu anlayacak tek bir kişi yoktu. Çevresi ne kadar kalabalık olursa olsun her yatağa girdiğinde aklına geliyordu, önemli olanın insan kalabalığı değilde anlaşabileceği bir kaç yürekte bulunabilmekti.
Sabahları, sanki hiçbir şeyi sorgulamamış, pes etmemiş, yüreği umutla kanat çırpmamış gibi bomboş uyanıyordu. Onu hayata bağlayan tek şey, aldığı ve verdiği nefesiydi
Bir de attığından şüphe duyduğu kalbi...
Herkes gibi onunki de kan pompalamakla görevliydi ama herkes gibi kalbimin sahibi dediklerini bulamıyordu işte. Çünkü o aşkın aranarak bulunacak kadar basit, kolay bir şey olmadığını biliyordu çoğu kez denemişti ama hiç biri değildi istediği şey iki günlük sahte sevgiler değildi o kalbi boşken bile aşka ve tutkuya inanan hayatın her yerine aşkı serpiştiren her ne kadar umudum kalmadı dese de, en derinlerinde umudun çaresiz çığlıklarını duyuyordu.
Umudu bana inan artık diyordu, artık inanmalıydı. Belki de her şeyi ama her şeyi bir kenara bırakıp önüne bakmalıydı derin bir nefes alıp yeter dedi.
Esra uyanıyordu yalnızlığından sıyrılıp aynanın karşısına geçti en yakın dostunu aynada görüyordu, yanlız değildi etrafında ki dört duvara bakıp yarım ağız güldü hala delirmiş değildi. Aynada koca bir gülümsemeyle kendine bakıyordu
İyi olacaktı şimdi en sevdiği şeyi yapıp, dışarıya çıkmanın vakti gelmişti. Onu merak eden birkaç arkadaşı, devam etmesi gereken bir okulu ve ailesi vardı. Sonra düşündü onu merak edecek bir sevdiği var mıydı? Bu düşünce onu tekrar yalnızlığa itmeden kafasını sağa sola salladı, aynada kendine son kez baktı bugün uzun süre sonra tekrar dışarıya çıkacaktı abartıdan uzak bir kombini ve makyajıyla hazır hissediyordu.
Arkadaşları onun hep güzel olduğunu söylerdi bu aklına gelince gülümsedi onlara haksızlık edip etmediğini düşündü kısa bir süre.
Beraber çok şeyi başarmışlardı onları yalnız bırakmamalıydı desteklerini geri tepmektense o çok sevdiği sıradan hayatına geri dönmeli ve neler başardığını kendi gözleriyle yeniden tekrar tekrar görmeliydi. Geçmiş her zaman geçiyordu önemli olan nasıl geçtiğiydi, iz bırakmadan geçen hiçbir şey yoktu inkar etmiyordu içinde kanamadan acı veren yaraları vardı ama biliyordu ki iyileşmeyen yara da yoktu.
Düşüncelerinden sıyrılıp ayağa kalktı kendine şöyle bir baktı. Üzerinde siyah boğazlı kazağı, siyah deri eteği, ince siyah çorapları ve kısa topuklu bir botu vardı.
Görenler yasta sanacak ama hayır Esra her zaman siyahtan yanaydı iki renk arasında asla kalmazdı çünkü her zaman tercihi siyahtı.
Pencereden dışarıya baktı havayı anlamaya çalıştı kış mevsimiydi ama güneş kendini saklamıyordu, emin olamasa da üzerine kısa deri ceketini de giyip odasına kısaca bir göz attı. Odasını her zaman hazırlandıktan sonra toplardı, o aylardır içinden çıkamadığı, gözyaşlarında boğulduğu yatağını zar zor topladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Adaşı
Ficción GeneralHayatta sadece aşka saygı duyan, aşkın insanı hayatta tutan tek şey olduğuna inananların aşkı... Bir gün son bulabilir miydi? Peki ya saygı duyduğu şeyden, bir gün ölesiye nefret edebilir miydi? Bu ancak aşkı yanlış yaşayan, yaşadığı şeyi aşk sana...