GEÇMEMİŞ | Texting

G|36

Multimedia: Emre ve Gece.

gecikme için çok çok özür diliyorum :"

diğer devamı olan bölümü de en kısa sürede yazıp atacağım.
iyi okumalar 💛🌠

...

Değilim... Değilim...

Ben ona aşık falan değilim!

Hayır...

Ona karşı içimde en ufak bir his dahi yok.

O, kırgın olduğu için öyle dedi.

Sen onu hala sevmiyorsun! Bu kadar aptal olamazsın!

İçimdeki acıya saç diplerimde hissettiğim acı da eklenince çığlık atmak istesem bile kendime engel olup, ellerimi saçlarımdan ayırmaya çalıştım. Kafamı dolaplara yaslayıp hıçkırıklarımı yutmaya çalışıyordum ama olmuyordu.

Ben hala Can'a karşı duygular beslemiyordum..

Can'ın saçmaladığı cümleler beni mutlu etmemişti!

Ben onu sevmiyordum...

Gözlerim parlamamıştı...

Ellerimle yüzümü kapatmış sadece ve sadece ağlarken kafamı yaslandığım dolaplara vurmaya başladım.

Geçmiyordu.

Bütün yaşadıklarım birbiri ardına gözlerimin önünden geçerken, içimdeki acılar, kırgınlıklar hala tazeliğini koruyordu.

Bir çöp gibi evimden atıldığımda, buna sebep olanların mutluluklarının bana verdiği his, gözlerimi her açıp kapattığımda varlığını belli ediyordu.

Unutmamıştım, atlatmamıştım.

Atlatamamıştım.

Hiçbirini.

Titreyen vücudumu zapt etmeye çalışarak yerimden kalkmaya çalıştım. Dizlerim, ellerim öylesine titriyordu ki kendimi ayakta tutamıyordum.

Kafamın içinde her bir hücreme iğne batırılıyormuş gibi hissediyordum ve saçlarımı çekiştirmem hiçbir şekilde bu hissin önüne geçmiyordu.

Ayakta durabildiğimde lavabonun üzerinde duran boş kahve kupamı gördüm.

İzmir'e gitmeden bir gün önce. Gece acıdan uyutmayacak kadar hasar bırakan dayaktansa sadece birkaç saat önce.

Hepsi masaya oturmuş kahvaltılarını yaparken benim tek istediğim biraz çay içmekti sadece. Sadece çay. Çay bardakları bana küçük geldiği için kupa bardakta içmek istemiştim.

Ama o da zehir edilmişti.

Anne dediğim insanın masadan hışımla kalkıp o kaynar çayı suratıma fırlatışı gözlerimin önüne geldiğinde çığlık atıp önümdeki boş kupaya sertçe elimi geçirdim.

Geçmiyordu işte.

Acı hala tazeydi.

Geçmemişti.

Hala içerde bir yerde saklanıyordu acılar.

Tüm bunları yalnızca ölüm geçirebilirdi. Bir daha hatırlamayacak, hissetmeyecektim.

Kırılan parçaların battığı elimden damla damla kanlar akarken hıçkırıklarım durmuştu. Kendimi olduğum yerde bırakırken boylu boyunca mutfak fayanslarının üzerinde uzanmıştım.

Dizlerimi kendime doğru çekip kollarımı sararken, yavaşça gözlerimi kapattım.

Uyursam geçerdi.

🌠

Mert:

Mert: Yalnız başına evinde film mi izlemek istiyorsun?

Mert: Gebeeerrr

Mert: Biz burda Erdem'in lezzetli ellerinden pizzayla sensiz de dağıtırız

Emre: Ösşdödçsöldödödmd

Emre: Canım çekmedi dersem yalan olur

Mert: Ooohhh

Mert: Tek başına inş garipten sesler duyarsın da ödün bir yerlerine kaçar

Emre: Aslında tek değilim ama sen bilirsin

Mert: Tek kalmak istiyorum çoğu zamanki gibi demiştin

Emre: E Beste geldi napim

Mert: Ooo eve kız attın demek haysiyetsiz şerefsiz

Emre: Hıı aynen sjşeödşdlfşg

Emre: Kız bana aşık olduğu çocuğu anlatıyor...

Mert: Derdim çoktur hangisine yanayımmm

Mert: Dur dur bir şey diyecem

Mert: Şimdi siz baş başa falan... Gece'yi severken sen...

Mert: Açık bir alanda olsanız neyse de yani ne bileyim

Mert: Kızlar aşk acısı çekerken ona destek olan erkeklerden hoşlanırlar durumu falan da var ya

Mert: Belki benim geri kafalılığım da olabilir yanlış anlama

✔✔

Emre: Aynen.

Emre: Senin geri kafalılığın.

Emre: Ki beni umursamayan bir kızı ben de umursamam. Unutma kardeşim.

✔✔

🌠

•mai passato e non passerà mai.

🌠