2 hafta sonra
"Aslanım Allah yolunu açık, kılıcın keskin etsin.""Sağolun validem."
Orhan aylardır hazırlandığı sefere çıkmak üzereydi. Şimdi ailesiyle vedalaşıyordu. Kardeşleriyle,ablasıyla, validesiyle, sevmediği zevcesiyle vedalaşmıştı. Sıra da biricik aşkı vardı. Rumeysa ona gitme dercesine bakıyordu. Lakin yapacak bir şey yoktu. Evladı yakın zaman da doğacaktı ama onu göremeyecekti. En çokta buna içerleniyordu.
"Rumeysa."
Rumeysa tam hünkarına cevap vereceği vakit karnına saplanan acıyla ağzından sadece 'ağğh' sesi çıkıverdi. O an herkesi bir telaş sardı.
Valide Sultan derhal ebeyi çağırttı."Rumeysa?"
"Hünkar.. hünka.. ağğh.... evladımız ağğhhh."
Sancılar birbiri ardınca geliyordu. Nefes bile alırken canı acıyordu. Anne olmak böyle bir şeydi işte. Evladın için her şeye katlanmak...
Orhan bir hışımla zevcesini kucakladı. Onu dairesine götürdü. Şimdi herkes onların peşinden gidiyordu. Sara... Sara hariç. Az sonra iyiden iyiye gözden düşecekti. Bir de erkek olursa. Orhan artık onun adinı bile unuturdu. Elinden bir şey gelmiyordu.
"İnşallah doğum yatağında can verirsin."
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
"Aaaaahhh...aaaağgh...ağğhh..."
"Hadi sultanım az kaldı. Ikının biraz daha dayanın."
Sürekli bu konuşma tekrarlanıyordu. Henüz bir neticeye varılamamıştı. Neredeyse yarım saat olmuştu. Orhan zevcesini bu halde bırakıp gitmemişti. Hem evladını da merak ediyordu. Şu an her ikisinin de sağlıklı bir şekilde görmek tek dileğiydi.
Valide Sultan hem büyük valide olmanın heycanını hem de bu çocuğun Rumeysa' dan olmasının üzüntüsünü yaşıyordu. O tek torunun sıhattini düşünüyordu.
Birden ağlama sesi duyuldu. Herkes bakışlarinı kapıya çevirdi. İlk içeri giren Orhan oldu. Ebe kadın sevinçle:
Müjde hünkarım müjde kızınız sıhhatle doğdu.
"Rumeysa... Rumeysa... Rumeysa."
"Ah hayır hayır hayır!"
"Rumeysa iyi misin?"
"Orhan"
Rumeysa etrafına bakındı. Gözlerini kırpıştırdı. Hasodadaydı. Bebeği de hâlâ karnındaydı. Bu demek oluyordu ki her şey bir rüyadan ibaretti.
"Rumeysa"
"Orhan bir rüya gördüm"
"Sayıklıyordun. Hayrolsun"
"Bebeğimiz doğmuştu... evladımız kızdı."
"Rumeysam kız ya da erkek farketmez sıhhati mühim benim icin."
"Muhakkak. Bende öyle düşünüyorum."
Rumeysa' nın uykusu kaçmıştı. Ne kadar Orhan' a bişey demese de o bir şehzadesinin olmasını istiyordu. En azından ilk bebeği erkek olmalıydı. Yoksa o da isterdi kızının olmasını lakin kız bu sarayda sadece şehzadelerin tahta çıkması için bir basamak olarak kullanılırdı. Bu yüzden kızı olmasından korkuyordu... cok korkuyordu.
Yarın sabah Orhan sefere çıkacaktı. Zaten buna çok üzülüyordu. Şimdi de bu rüya... Anlaşılan bu gece ona uyku yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KÖLESİ
Historical FictionBEN RUMEYSA 15 yaşındaydım isteğim sorulmadan hünkârın karısı olurken... Çok korktum,ağladım,uyuyamadım ne de olsa padişah karısı olmuştum ve etrafımda dışı bir heykel kadar güzel ama içi cehennem zebanisini andıran mâhlukatlar vardı. Bir gün dedim...