1.BÖLÜM

5.7K 191 163
                                    

"Rumeysa terziden arzu ettiğimiz kumaşlar gelmiş. Git al hadi."

"Tamam gidiyorum."

Bugün hava ne kadarda hoştu. İçim içime sığmıyordu. Herkes gibi hava da baharı bekliyordu. Bende öyle şu bahar bir gelsin yarım kalan mektebime geri dönecektim. Kızlar genelde okumazlar lâkin babam benim pek kültürlü,zeki bir hatun olmamı arzuluyordu. Bende bunu istiyordum.
Biraz sonra terziye gelmiştim. Baktım tam istediğimiz kumaşlardı. Bir altın verip geri döndüm.Bunlarla  annem bana çeyizim icin elbise dikecekti. Ben erken olduğunu düşünüyordum lakin annem karşı cıkıyor ve bir hatun mutkaka herseye önceden hazir olmalıdır diyordu. Bende artik karşı çıkmayı bırakmıştım.

×××××××××××××××××××××××××××××××××××××××

"Benim devletlü oğlum neden inat edersinde bizi zora sokarsın? Eğerki sana birsey olursa ne olacak bu devletin hali?Hiçbir varis yok. Bırakalımda koskoca devlet Kırımlılara mı kalsın?"

"Validem ben diyeceğimi dedim. Hiçbir gâvur cariyeyle münasebette bulunmam. "

"Müslüman bir kulunla evlenemezsin kâidelerimize aykırı."

"Kâideler,teâmüller hiçbiri beni alâkadar etmez. Ben istediğimi yaparım. Siz dahi karışamazsınız. Söyleyecekleriniz bittiyse çekilebilirsiniz. Malum yakında düğünümüz var dinlenmeniz lâzım gelir."

Efide Sultan hüzünlü bir şekilde has odadan ayrılıp dairesine döndü. Oğlu neden cariyeleri istemiyordu anlamıyordu. Onun korkusu eğer Müslüman bir hatunla evlenir ise hatunun aileside güçlenecekti. Zaten bu kural bunun için vardı. Ya ilerde bir isyan cıkarsa o vakit ne olacaktı. Düşünmek dahi istemiyordu. O zaman bu hatunu kendi seçmeliydi. Hemen Beşir Ağa'yı çağırttı.

"Buyrun Valide Sultanım beni emretmişsiniz."

"Beşir hünkârımız biliyorsun cariye istemiyor bundan mütevellit Müslüman bir hatunla nikâhlanacak. Bu hatunu benim seçmem lâzım yoksa başımız daha sonra çok ağrır."

"Haklısınız Valide Sultanım lâkin benden ne istediğinizi anlamış değilim."

"Bak  Beşir bana güzel,fakir,anası babası olmayan yetim hatunlar bulacaksın bende aralarından seçip hünkârımızla nikâhlayacağım. Anladin degil mi ?"

"Elbette Sultanım bir çırpıda bulur getiririm."

××××××××××××××××××××××××××××××××

Hünkâr daha çok toydu. 20'li yaşlarının başındaydı. Babası Ahmet Han ona bu kutlu devleti bıraktığında 17 yaşındaydi. Erkek kardeşi yoktu. Bu yüzden taht doğduğundan beri onundu. Aslında sancaktayken bir çoçuğu olacaktı. Bu hatun İngiliz'di. Çok sevmişti gözdesini lâkin bir gece rüyasında bu çocuğun Müslüman bir anneden olmayacağı için Osmanlı'nın sonunu getireceğini gördü. Ertesi gün kimsenin haberi olmadan çocuğu aldırdı ve hatunu Mısır'a sürdü. Pek geçmeden hatun canına kıymıştı. Bu hadiseden mütevellit kendine Müslüman bir zevce istiyordu lâkin validesi Efide Sultan her zaman onu engellemeye kalkışıyordu. Bu sürekli böyle devam etti ve Orhan varissiz kaldı. Şimdi validesi ona karşı koyamayacaktı. Bugün tebdil hâlde kahvehanede otururken terzinin yanına giden kız onu kendine meftun etmişti ve bunu sadece gözleriyle yapmıştı. Hanesini hemen öğrenmişti. Tabii adınıda. Adı Rumeysa idi ne güzel isim diye geçirdi içinden. Rumeysa parlayan yıldızdı mânâsı. Yarın şehzadeyken lâlâlığını yapmış olan Tekeli Lâlâ Ahmet'ten haber yollayacak ve o güzeller güzelini Topkapı Sarayına gelin yapacaktı.

×××××××××××××××××××××××××××××××××××××××

AŞKIN KÖLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin