Tam bir ay geçmişti. Rumeysa' nın karnı biraz belirginleşmişti. Bu yüzden bol elbise giyiyordu. Midesi bulanıyordu ve her seferinde üşüttüğünü söylüyordu. Artık başka bir yalan bulması gerekiyordu. Artık halvete Orhan çağırmadıkça gitmiyordu. Orhan' ında Rumeysa' ya bakacak yüzü yoktu. Her seferinde kendini suçluyordu. Aynı zaman da sefer hazırlıkları hızlandığı için Rumeysa' ya vakit ayıramıyordu. Valide Sultan düğün hazırlıklarıyla ilgileniyordu. Muhteşem bir düğün olması icin elinden geleni yapıyordu. Düğün tarihi çok yakındı zaten ufak hazırlıklar kalmıştı. Prenses Anna ve annesi yola koyulmuşlardı. 1 haftaya payitahta varacaklardı. Sonra da düğün olacaktı. Çok çabuk olmuştu zira valide iş uzarsa söylediği yalanın çıkacağından korkuyordu. Ruhsar yavaş ve sinsi adımlarla planlarını yola koyuyordu. Şimdilerde bir dedikodu alıp başını gitmişti. 'Nasuh Paşa hazineden altın çalıyor.' Bu laf neredeyse her paşanın dilindeydi. Daha hünkara varmamıştı lakin pek uzun sürmezdi.
Efide şimdi dairesinde düğünde giyeceklerini seçiyordu. Kızları Ruhsar ve Dilhuş' ta buradaydı. O kadar çok kumaş vardı ki içinden seçmesi çok zor olacaktı.
"Hatun şurdaki kumaşı uzat bakalım."
"Buyrun sultanım."
"Amine Rumeysa' yı da çağır."
"Aman validem ne gerek var?"
"Olur mu Ruhsar? O da seçsin istediğini."
"Lakin validem sonucta bunlar düğün için."
"Bir şey olmaz Dilhuş. Siz karışmayın."
Sırf acı çeksin diye Valide Sultan Rumeysa' yı çağırtıyordu. Kendinden emin bir şekilde oturduğu yerde sırtını dikleştirdi ve etrafa gülücükler saçtı. Çok mutluydu koca valide çok...
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
"Hünkarım hazırlıklar istediğiniz gibi gidiyor. Çok şükür bir aksilik yok."
"İstediğim silahlar yeniçeriye dağıtılmaya başlandı mı Musa Paşa?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KÖLESİ
Historical FictionBEN RUMEYSA 15 yaşındaydım isteğim sorulmadan hünkârın karısı olurken... Çok korktum,ağladım,uyuyamadım ne de olsa padişah karısı olmuştum ve etrafımda dışı bir heykel kadar güzel ama içi cehennem zebanisini andıran mâhlukatlar vardı. Bir gün dedim...