"Rumeysa Sultanım. Hünkarımız sizi çağırıyor."
"Tamam. Sen çık."
"Validem bende babamı görmek istiyorum. Lütfen beni de götürün."
"Elbette İbrahim'im, benim aslan parçam."
Rumeysa ve şehzadesi hasodaya doğru ilerliyordu. Onlar varınca kapı açıldı ve Sultan Orhan göründü. Orhan Han Rumeysa'ya, Rumeysa' da ona aşkla bakıyordu.
"Rumeysa" dedi Sultan Orhan hem de defalarca kez o cevap veriyordu lakin Orhan sürekli adını tekrarlıyordu. Rumeysa birinin kendini sarstığını hissetti. Gözlerini açtığında ise karşısında annesini gördü. Neler olduğunu anlamamıştı. Meğer olan biten rüyaymış.
"Kızım hadi kalk bugün senin miladın lakin sen hala uyuyorsun."
"Tamam kalkıyorum hemen."
Büyük gün gelmişti. Öğle vaktine doğru Rumeysa' yı almaya geleceklerdi. Üstünde büyük bir korku vardı. Bu korku sanki havaya da yansımış gibiydi. Gökyüzü Rumeysa' nın kalbiydi kapkara olmuş ve ağlıyordu. Az sonra Valide Sultan' ın yolladığı iki kız geldi ve Rumeysa' yı hazırlamaya başladılar. Kırmızıydı gelinliği. İşlemesi ayrı güzel, süsü ayrı güzel, Rumeysa ayrı güzeldi. Başına tacı takılınca anladı ki bu taç bir daha asla başından çıkmayacaktı.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Sultan Orhan heyecandan yerinde duramıyordu. Bütün gece uyuyamamıştı lakin hiçte yorgun değildi. Bugün sevdiğine kavuşacaktı. Hayallerini süsleyen peri kızı bugün onun sultanı olacaktı. O da Rumeysa gibi hazırlanmaya başlamıştı. En gösterişli kaftanını giyecek, en gösterişli yüzüğünü takacaktı. Daha bir sürü şey tabii ki.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡"Validem affedin ben size öyle demek istememiştim. Bir anlık gafletle ağzımdan çıktı."
"Bir daha olmasın Dilhuş. Beraber olmamız gereken şu zamanda böyle tatsızlıklar hoş değil."
"Elbette validem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KÖLESİ
Historical FictionBEN RUMEYSA 15 yaşındaydım isteğim sorulmadan hünkârın karısı olurken... Çok korktum,ağladım,uyuyamadım ne de olsa padişah karısı olmuştum ve etrafımda dışı bir heykel kadar güzel ama içi cehennem zebanisini andıran mâhlukatlar vardı. Bir gün dedim...