25.Bölüm ''Final''

127 10 4
                                    

SON SAVAŞ

Marquez'in Ağzından

Sahile yaklaştığımızda gelen çığlıklar yerini patlama seslerine bırakıyordu ittifak gemisi tüm hızıyla sahile doğru ilerlerken prenses ile güvertede sahile doğru bakıyorduk. Rengarenk ışıklar ve ardından gelen patlama sesleri sahili eski taş evleri bir harabeye döndürürken prenses acıyarak gözlerini sahilden bir an bile ayırmadı Halter'in yorgun sesi beynimde yankılandığında telepati olarak konuşma devam ettik.

"Marquez sahile ulaşabildinizmi?"

"Çok az kaldı her an savaşa katıla biliriz"

"Marquez ne yaparsan yap asla ölme"

"Iyi bir okcu ol ve kanyondaki goblinleri büyük bir zevkle öldür"

"En dişen olmasın Marquez"diyerek gülüştükten sonra konuşmayı bitirdik.

Ben konuşmayı sonlandırdığımda sahile çoktan varmıştık ve gemideki askerler bütün heycan ve öfkeleriyle savaş pozisyonu almaya başladılar.

Halter'in Ağzından

Kanyonda dolunayın altında diğer okçular ve büyücülerle taşların arkasına saklanarak goblinleri beklerken savaşçılar,Gardiyanlar ve ninjalar aşağıda tüm konsantrasyonlarıyla yola bakarken kurt ulumaları yavaş yavaş yaklaştığında herkez son kez hazırlıkları yaparken ben burağın sıtratejisini düşünüyordum.
'Bak Halter kanyondan gelen goblinler le beraber goblin kralının yardımcılarıda olacak siz kanyonun üstündekalan çıkıntılar arasında saklanırken savaşçılar,gardiyanlar ve ninjalar aşağıda olacak büyücüleri ikiye gruba ayırarak birisi saldırırken dier grup size destek verecek. Fakat yukardaki okçular ve büyücüler goblinleri öldürürken sen en iyi atışını onları yöneten gobline atarak öldüreceksin neden die soracağını bildiğim için açıklıyorum.
Bir bölük yada grup başı ilk öldürülürse onun yönettiği askerler ne yapacaklarını bilemez çünkü onları yönetecek kişi olmayacak'

"Geliyorlarr"diye haber veren bir ninja düşüncelerden ayrılmamı sağladı planı gruptaki herkeze anlattığım için herkez üstüne düşen görevi yapacaktır.

Marquez'in Ağzından

Herkez sahildeki pozisyonunu alıp benim emirlerimi bekliyordu herkezi göz ucuyla baktığımda tam burağın istediği gibi bir düzende duruyorlardı 'Okçular sağtarafta büyücüler ortada, Rahipler solda onların önünde yakın dövüş grupları vardı en önde gardiyanlar hemen arkasında savaşçılar ve ninjalar savaş pozisyonu mükemmeldi ve sağ elimle verdiğim işaretle okçular ve büyücüler bize doğru gelen goblinleri iki gruba ayırırken gardiyanlar,savaşçılar ve ninjalara verdiğim emirle savaşı başlatmıştım.

Dev goblinlerden ikisi önümü kestiklerinde büyücüler bana destek vererek onları kımıldamamaları için sarmaşıklarla tutuyorlardı ben ile bunun bana sunulmuş bir fırsat olduğunu bilerek koşarak olara doğru yaklaştım.

"Kadim Kesici"diyerek ikisinide aynı anda kestiğimde etrafımı dumanlar sarmaya başladığında koşarak toz ve duman duvarıdan uzaklaşarak savaşa devam ettim.

Prenses Lushi'nin Ağzından

Marquez savaş alanında sanki bu duruma alışmış olmalıki hiç tereddüt etmeden savaşıyordu ve sanki bu durumdan zevk alıyordu "Prenses lord marquez'i merak etmeyin o herzaman savaşı kazanır"dediğinde düşüncelerimden ayrılıp onunla birlikte yüksek bir dağda onları izlemeye devam ettiğimde sağ elimi kalbimin olduğu yere koyarak bir dilekte bulundum.

'NE YAPARSAN YAP SAKIN ÖLME MARQUEZ'

Halter'in Ağzından

"Saldırı Başlasın"diye bağırdığımda herkez tüm hızıyla aşağıdaki goblinlere saldırarak savaşçılarımız ve diğerlerine yardım etmeye başladığımızda yayımı havaya tutarak gergince çektip fırlattığımda "Ok Yağmuru"diye seslendim ve ukarıdan yağmur gibi yağan oklar aşağıdaki goblinler ve beyaz dişlere saplanarak öldürürken sonunda en arkada goblin ve beyaz dişleri kontrol eden dev goblin gördüğümde yayımı sertçe çekerek sihirli sözcükleri fısıldadım.

"Ateş Fırtınası"dediğim anda oku yayımdan uzaklaştırarak hedefimolan gobline fırlattım. Ok saplandığı anda gökyüzüne kadar uzanan alev hortumu etraftaki herkesin dikkatini çekerken Dev goblin yanarak yok olmuştu bunu fırsat bilen grup arkadaşım Lia elindeki büyücü sopasını havaya kaldırarak "Alevlerden Doğan Büyük Kuş Emirlerime Uy ve Burdaki Düşmanları Yok Et"dedikten sonra gökyüzünde kocaman bir kuş ortaya çıktı ve havada süzülmeye başladığında lia sert ve yüksek sesiyle emredercesine konuştu "SUZUKU YOK ET"dediğinde kuş havda bir kere daire çizerek aşağıdaki goblin ve beyaz dişlerin üzerine giderek kocaman bir patlama oluştu

Patlamanın verdiği hava basıncından zar zor ayakta dura bilmiştim bağzıları çoktan aşağıya düşerken aşağıda savaşan adamlarımız kanyon duvarlarına sertçe çarpmışlardı herkez eyrafa dikkatlice bakarken savaşı kazandığımızı bir kişinin çığlığıyla anladık ve herkez bir ağızdan Kazandık'die bağırırken ben yorgunluğumu oturarak gideriyordum.

Kafamı yavaşça gökyüzüne kaldırarak dolunay ve parlak yıldızlara bakarak mırıldandım.

"Sonunda Bitti"

Marquez'in Ağzından

Halter'in savaşının bittiğini öğrendiğimde bizim bulunduğumuz duruma bir göz gezdirdim. 'Goblin sayısı yavaş yavaş azalıyor savaşçılar,gardiyanlar rahip ve büyücüler sayesinde yavaşça enerji depolamaya devam ederken hiç can kaybı vermemiş olduğumuz çok belli' ben bu düşüncelerle etrafıma bakarken büyücüler bir ağızdan bağırmaya başladılar.

"BUZ YAĞMURU"

Gökyüzünden tonlarca ağırlıkta buzlar yağarken kaçamayacağımı anlayıp üzerime doğru gelen dev buz'a bakıyordum. Buz üzerime geldiğinde kırılmıştı ve bana hiç birşey olmamıştı bunun nedenine bakarken gruptaki büyücüler herkeze 'Koruma Kalkanı' kullanarak zarar almalarını engelliyorlardı

Buz yağmuru etkisi bittiğinde toz ve duman etrafı görmemi engelliyordu toz ve duman duvarı yavaş yavaş etrafımdan kalkarken etrafa tedbirli bir duruşta inceliyordum. Toz ve dumandan oluşan duvar kalktığında sadece şaşkınlıkla etrafa bakıyordum. Sahildeki evler ve sahili denizle bir araya bağlayan sarı kumlar ve güzel manzaranın yerini harabe ve savaşın kalıntılarına bırakmıştı heryerde büyük kraterler ve goblin cesetleri vardı masmavi deniz yerini kırmızı renge bırakmıştıki dolunay'ın yüzümüze tüm samimiyetiyle gülümsemesinin ardından arkalardan gelen 'Kazandık" sözünü duyduğumuzda herkez bir ağızdan 'Kazandık'die bağırırken biryandanda bir birlerini tebrik ediyorlardı bulunduğum yere büyük baltamı saplayıp yanına oturduğumda deniz yavaş ve yumuşak bir şekilde ayaklarımı ıslatmaya başladı

Ayaklarıma gelen soğuk deniz suyu ile birlikte dolunaya bakarak mırıldandım.

"Sonunda Bitti"

Burağın Ağzından

Marquez ve Halterden aldığım bilgilere göre sonunda savaş bitmişti "Daha bitmedi değilmi? burak abi" Mia'nın masum sorusu üzerine kafamı ikiyana sallayarak "Daha Yeni Başlıyoruz"dediğimde şaşırmıştı ama neden die sormamıştı sanırım anlamıştı diğerleriyle konuşup griphonum ile beraber köydeki evime doğru yola çıktım.

Koydeki evimin balkonunda sütlü kahvemi yudumlayarak mırıldandım.

"Sonunda Bitti"

Sonunda Finali yazabildim umarım hikayemi beğenmişsinizdir.
Ikinci seriyi yazmam konusunda ne düşünüyorsunuz?
Lütfen yorumlarınızı bekliyorum.

Elder TaleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin