Burağın Ağzından
Verdiğim işaretle her birimiz farklı yönlere gittik bizimle beraber o dörtlü salakda bizim gibi bir birinden ayrılmıştı ormanın içinde koştukca arkamdaki adam beni takip etmeye devam ediyordu bacaklarımda hissettiğim ani baskı sayesinde yere düşmemle adamın arkadan gülme sesleri geliyordu bacaklarıma baktığımda iki kelepçe ayak bileklerimden yakalamış olduğunu gördüğümde temizleme suyunu cebimden çıkarıp bileklerimdeki kelepçelere döktüğümde kelepçeler yok oldu ve tekrar ayağa kalkıp karşımdaki adama baktığımda bana aciz ve nefret dolu bakıyordu
Birkaç adım geriye kaçtığımda karşımdaki adam benim bu karşılamama gülerek tepki vermişti gülmesi şeytani bir bakışla bitirdikten sonra konuşmaya başladı "Çifk Kişilikli Şeytan'ı öldürme Şerefine erişeceğim hiç aklıma gelmezdi"dediğinde sesindeki soğuktını korkmama neden olmuştu tek elini havaya kaldırarak "Yıldırım Mızrağı"diyerek bağırdığında gök yüzü birden karardı ve gök gürültüsü ile yağmur ortaya çıktığında sağanak yağmurdan dolayı ıslanmam nedeniyle aniden yıldırımdüştü, ben acı içinde çığlıklar atarken adam bundan zevk alıyordu
Yaralı bir şekilde ayakta zor dururken adam tekrar konuşmaya başladı "Hadi ama iki yüzlü şeytan ya öl yada karşılık ver"dediğinde gözlüğüm yere düştü ve o korkmuş savunmasız bakışlarımın yerini öfke ve kana susamışlık aldığında adama doğru koşarak en sevdiğim skilli fısıldadım "Patlayan Avuçlar"
Dakikalardır yakın dövüşte savaşıyoruz ve vücuduna dokunduğum her anda mühür beliriyordu ki karnıma aldığım bir tekmeyle adamdan birkaç adım ileri düştüm. Bana doğru gelen adam elinde yarattığı alev topunu bana doğru doğrulttuğunda yavaşca sendeleyerek yerden kalkmaya çalıştım
Ben yavru bir hayvan gibi sendeleyerek ayaklarımın üzerinde durmaya çalışırken içimdeki kana susamışlık artıyordu ki adam bana saldırmadan önce sihirli sözcükleri söylediğimde adamın vücudundaki mühürlerden çıkan ısıklarla büyük bir patlama ortayaçıktı
Patlamanın verdiği basınçla bir ağaça çarptığımda patlama seslerinin arasında yankılanan çığlık sesi keyfimi birazda olsa yerine getirmişti ,ağacın gövdesinde gökyüzüne uzanan siyah dumanlara bakarken yağmur gibi yağan kan damlaları beni ıslatmaya başladığında gözlerimi kapatıp akan kan damlalarının tadını çıkarmaya başladım.
Biliyorum bu bölüm diğerleri gibi değil ve burak hakkında sadist yada piskopat gibi bir düşünceye kapılmayın lakabına dikkat ederseniz olayı anlayacaksınız :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elder Tale
FantasyElder Tale eski ama etkili bir oyundur ve bu sefer işler ilginçleşmeye başlar.