PLAN
Gözlerimi yavaşça araladığımda mavi gözlü ve aynı renkde olan teni ve sivri dişleriyle bana merakla bakan bu yaratığı gördüğümde korku ve şaşkınlıkla uzandığım yerde doğrulup bağırarak konuşmaya başkadım.
"Haaaa DEFOL GİT SENİ PİS YARATIK"diye bağırdığımda odada aniden yankılanan gülme sesi ile geldiği yöne baktığımda dördüde bana bakıp gülüyordu daha sonra mutlu ve eda yanıma gelerek yatağın baş ucuna oturduğunda meraklı bakışlarla bana bakıyorlardı ki eda sessiz denilebilecek kadar kısık bir sesle "iyimisin"dediğinde başımı iki yana sallayarak "hala biraz acıyor"dediğimde mutlu'nun meraklı bakışları yavaş yavaş hüzün doluyordu mutlu'ya bakıp "Sen nasılsın"dediğimde sağ elini yumruk yaparak bol boğazlı kazağının gögüs kısmına dertçe vurup "Elbette iyiyim"dediğinde sahte gülüşümü takınıp kafamı 'tamam' anlamında salladım daha sonra kapının önünde duran iki kisi dikkatimi çekti sarı saçlarının üstündeki mavi ejderle bana merakla bakan kız ve onun yanındaki uzun boylu zayıf çocuğa baktığımda ikiside yavaşca bana doğru yürümeye başladılar
Yatağımın ucuna oturduğunda gül sessizce beni izlerken yanındaki çocuk bana soğuk bakışlar atıyordu aklıma gelen ilk soruyu sordum "Gül bu çocuk kim?"dediğimde gülümseyerek herşeyi anlatmaya başladı
"Benim basıma bunlar gelmeden önce babasını tanıyordum ve beni kaçıracak olan adamlardan kurtaranda babasıydı fakat geçenlerde babasını yakaladılar ve öldürdüler ogünden beri benimle beraber"dediğinde elimi uzatıp kendimi tanıtmaya başladım.
"Merhaba benim adım Burak seninki ne?"dediğimde sorduğum soruya hemen karsılık verdi "Bende Leo"dediğinde donuk sestonu dikkatimi çekti ve leo'yu dikkatlica baktım. Üstündeki kıyafetler saçları kadar siyah ve gözleri gece kadar donuk ve karanlıkdı eda'nın tavsiyesine uyup biraz daha uzandım.
■■□■□■■■■□■□■●□□□◇■◇□■□■□■●□Kısa bir süre sonra hazırlanırken yakalanmadan nasıl kaçacağımızı tartışarak evden çıktık.
Bomboş sokakta tedirgin adımlarla ilerliyorduk fakat dakikalardır dısarıcayız ve hala kimseyi görmemistik kimsenin olmaması bizi dahaçok gererken köyün kapısına yaklaştık.
Köyün dev kapısından çıktığımızda karşımızda gördüğümüz dört kişi bize ölümcül bakışlar atarken onları umursamadan yolumuza devam etmek istedik fakat yolumuzu kestiklerinde mutlu sinirli sestonuyla "Ne istiyorsunuz?"dediğinde hepsi güldü ve uzun boylu,uzun siyah saçlı atletik yapılı adam alaycı sestonuyla "Gül'ü"dediğinde hepimiz savaş moduna geçmiştik.
Karşımızda bize alaycı bakışkarla bakarken planımı çoktan yapmıştım birkaç daha adım atıp planımı kulaklarına fısıldadıktan sonra eski yerime gelerek işareti verdim
"DAĞILIN"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elder Tale
FantasyElder Tale eski ama etkili bir oyundur ve bu sefer işler ilginçleşmeye başlar.