Elder Tale

18.Bölüm

Multimedia:Halter

Iyi Okumalar...

Çok Güzel Bir Saray

Toplantı salonunda herkez yuvarlak masadaki yerini alırken bende yerime oturdum ve hemen konuya girdim.

"Lonca başkanları olarak önemli kararlar almalıyız ve herkeze bir sorumluluk verilecek tabi bunu ortak kararla yapmalıyız"dediğimde herkez pürdikkatle bana bakarken Halter konuya girdi "Burak iyi konuşuyorsun fakat ben savaşloncasına sahibim ve köyü korumam gerek"dediğinde haklı olduğunu düşünürken marquez,Cloud ve Harry kendi aralarında mazeretlerini söylemeye başladılar.

Cloud"Benim yeni icadım olan buharlı gemimi loncadakilerle bitirmemlazım"

Harry"Benim yeni zırhlar yapmakla meşkulüm çok siparişim var"

Marquez"Benim silah siparişim var ve yüklü miktarda yapmam gerek bu nedenle çok meşkulüm"dediklerinde halter ortalığı karıştıracak sinsi bakışlarını atıp "Ozamannn"dediğinde ücü aynı anda ayağa kalkıp daire oluşturup bir ellerini yumruk yaparak aynı anda bağırmaya başladılar.

"TAŞ,KAĞIT,MAKAS"

Yenildiği için kafasını masaya koyup umutsuzca mızmızlanan Marquez'in bu haline nekadar gülsekde konumuza geri döndük ve Han ortaya bir konu attı "Peki gözlemlemek için kim gidecek"dediğinde tüm oklar beni gösteriyordu kafamı umutsuzca yere eğerek kabul ettim.

▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼
Marquez'in Ağzından

Atlarımızla ve bağzı atlara bağlı arabalarla yavaşça davetin verildiği saray'a giderken burak yine çok düşünceli görünüyordu yanına yavaşça yaklaştığımda omzuna dokunmamla irkildi korkuttuğumu anlayıp elimi yavaşça çekerken bana baktığını gördüm.

"Burak birşeymi var?"dediğimde yine yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip "Herşey yolunda" demişti buna inanmasamda fazla üstüne gitmemem gerektiğini anlamıştım.

Biz yanyana yürümeye devam ederken Niles yanımıza gelip yine aynı içten gülümsemesiyle bize bakarken "Mutlu ve Eda nerde?"diye sorduğunda burak güleryüzlü kırmızı saçlı kıza neden bizimle gelmediklerini anlattı

{{YOLA ÇIKMADAN ÜÇ SAAT ÖNCE}}
Burak""Eda ve Mutlu biliyorum benimle gelmek istiyorsunuz ama marie ve leveli az çocuklar sahilde kampta olacaklar ve güvene bileceğim tek öğretmenler siz kaldınız lütfen benim yerime çocuklara birlikte çalışmayı öğretin"
Mutlu:"Tamam'da biz olmadan rahat edebilecekmisin?"
Burak:"Endişelenmeyin niles benimle ayrıca halter ve marquez'de yanımda olacak"
▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼

Neden gelmediklerini niles'e anlattığında niles anlamış olmalı ki başını 'tamam'anlamında sallayıp kırmızı saçı ve güler yüzüyle öndeki arabada olan Nia'nın yanına doğru gittiğinde omzumda bir el hissettiğimde elin sahibine baktım. Burak elini omzumdan çekerken aynısını Halter içinde yaptıktan sonra başını yere eğerek boğazını temizledi bu hareketi yaptığında konuşacağını belli ederdi "Marquez ve Halter sizden özürdilerim"dediğinde ikimizde şaşırmıştık. Halterin "Neden"sorusundan sonra burak kafasını yerden kaldırıp bize baktığında konuşmasına devam etti "Sizi kardeşim gibi gördüğüm tek kişilersiniz ve sizin sayenizde arkadaşlığı öğrendim ben elder tale oynadığım zamanlarda size biraz soğuk davranıyordum ve bir süre yanınızda durup hemen işim var diyip gidiyordum ve birde kıyamet gününde bu oyuna benim yüzümden girdiniz benim isteğim üzerine girdiniz Çok Üzgünüm Çocuklar"dediğinde sesi inceldi ve gözleri biraz doldu aslında burağın bu durumda görmeyeli uzun zaman olmuştu ve bu nedenle biraz şaşırmıştım halter ile bir birimize baktığımızda güldük bizim gülmemizi gördüğünde şaşkın şaşkın baka burağa durumu açıkladım. "Sen bizden uzak durmaya başladığında bu bizim işimize geliyordu çünkü bizde senin elder tale oynadığını bildiğimiz için bizde seni oyundan takip etmeye başladık ve JP's loncasına katıldık bu sayede hep yanımızdaydın ama bunu sen bilmiyordun tabiki"dediğimde burak "Heeeeee"diye bağırırken önden giden atlar ve arabalar durduğunda tek bir söz duymuştum.

"Çok Güzel Bir Saray"
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Eda'nın Ağzından

Mutlu ile beraber marie'nin yanına sahile doğru ilerliyorduk ilk gün eğitimden pas geçmesinin yanısıra çocukların keyfi yerindeydi denize giriyorlar,valeybol oynuyorlar ve güneşin tadını çıkarıyorlardı şezlong'un üstünde öylece uzanırken ılık esen rüzgar beyaz saçlarımın arasından geçerek dalgalandırırken niles elinde üç soğuk içecekle yanımıza gelip oturduğunda marie hemen elindeki içeceklerden birini alıp tekrar uzadı ve geldiğimizden beri aynı şeyi söylüyordu "Çok Mutluyum"

→→→→→→→→→→→→→→→→→→
Mutlu'nun Ağzından

Sahile geldiğimizde masmavi deniz, pamuk şekeri gibi pufuduk beyaz bulutlar ve ışıl ışıl güneş bize gülümserken çocuklar bu günün tadını denizde yüzerek,sahilde kumdan kaleler yaparak ve sahilin hemen arkasında olan yemyeşil ormanda geçiriyordu ,güneş yavaşça batarken gök yürü açık tonlarda kızıl rengini alırken güneşin bu hali denizi dahada güzel göstermişti "Mutlu" sesin geldiği yöne baktığımda marie yanıma geliyordu ben ona meraklı meraklı bakarken denize bakıp "Şunu görüyormusun?"dediğinde dikkatlice denize baktım güneşin suya verdiği ışıltısının yanı sıra birşeyler daha vardı "Gitti"dediğinde marie'ye bakıp "Ne gitti?"diye sorduğumda denizden gözlerini bir santim bile oynatmadan "Sadece Gitti"diye tekrarladı

Biliyorum biliyorum fazla uzun oluyor bölümler ama kısa bitmesi ve olayları kaçırmanızı istemiyorum Finale yavaş yavaş yaklaşıyoruz bu yüzden bölümler biraz uzun. Üzgünüm ;) kedimi affettiricem :)