4.Bölüm

181 23 2
                                    

Kıvırcık
İle
Savaşcı

Dev ağaca doğru yaklaştığımda ağacın kökünün üstünde oturak iki kişi gördüğümde adımlarımı hızlandırarak onların yanına gidip selam verdim. Beni gördüklerinde ayağa kalkıp teker teker sarıldılar.

Sarılma fastını geçtiğimde eda'yı karşımda görmeyi hiç beklemediğimden şaşkın şaşkın ona bakıyordum ki mutlu elini omzuma koyarak hemen konuya girdi "Burda neler oluyor burak nerdeyiz biz?"dediğinde herşeyi anlatmaya başladım.

"Biz Elder Tale'nin içindeyiz ve kendi karakterlerimizin yerine geçtik sanırım fakat daha detaylı bilgiye sahip olamadım ama mutlu ve eda ne yaparsanız yapın asla birisiyle yada birşeyle savaşmayın"dediğimde eda fısıltılı bir ses tonunda "Neden?"diye sorduğunda gözlüğümü düzeltip "Bu dünyada ölürsek birdaha canlanamayız anlicanız ölen bir kişi birdaha elder tale'de canlanamaz"dediğimde ikiside şaşkın ve korku dolu bakışlarla bana baktıklarında kafamı yere eğdim sonuçta ikiside arkadaşım ve böyle bir haberi onlara vermek benim görevim böylece kendilerini koruya bilir önlem ala bilirlerdi kafamda hissettiğim bir elle irkilip düşüncelerimden çıktım ve yerden kafamı kaldırım mutlu'ya baktım.

Her zaman'ki gülümsemesini yerleştirip "Teşekkür Ederim burak"dediğinde şaşırmıştım sonuçta hiçbirşey yapmamıştım elini başımdaçekmesi için onu hafif itikledikten sonra kısık bir sesle "Ben birşey yapmadım"dediğimde güldü ve "ama bize bildiklerini anlattın ve uyardın elinde olsa daha fazlasınıda yapardın bu yüzden teşekkür ediyorum"dediğinde birazda olsa sevinmiştim ve birden eda geldi aklıma ona bakarak "Sen nezamandır Elder Tale oynuyorsun?"dediğimde güldü ve siyah kıvırcık saçlarını geriye atarak "Uzun zamandır oynuyorum"dediğinde mutlu güldü bense şaşırmıştım. Mutlu ikimizide kendine çekip elini omzumuza koyduğunda eda'yla şaşkın şaşkın mutluya baktığımızda "Hava kararıyor köymerkezine gidelim"dediğinde "tamam" diyerek yavaşca köymerkine doğru yürümeye başladık.

Köye geldiğimizde bir cafe'ye girip siparişlerimizi verdik eda mutlunun yanında oturmuş bana bakıyordu gözlüğümü düzeltip eda ve mutluyu incdlemeye başladım.

Mutlu tek el kılıcı ve hafif ama güçlü zırhıyla Savaşçı olduğu belli oluyordu

Eda ise giydiği yeşil elbise gözlerini ortaya çıkarmış kıvırcık saçlarıyla çok güzel gözüküyordu muhtemelen şifacı ya element ustası ola bilirdi o anda aklıma gelen ilk soruyu sordum "Siz Hangi yeteneksiniz?"dediğimde ikiside şaşırdı fakat ilk eda kendini anlattı

"Ben Gök Yüzü Şifacısıyım alt sınıfım yazar seviyemde 90"dediğinde şaşırdım çünkü oyunda gök yüzü şifacısı cok az hatta 10 kisiden fazla deillerdi fakat eda onlardan birisi olması beni etkilemişti ben bunun gibi bir ortamda iyi bir şifacımızın olmasının sıtrateji'sini kurarken mutlu kendini anlatmamıştı çünkü onu biliyordum Savaşcı 90 seviyr ve alt sınıfı elemental ve elementi elektirik oyuna beraber başlamıştık ondan herşeyini biliyordum.

"Sen hangi sınıfsın"dediğinde düşünmeyi bırakıp "Büyücüyüm ve alt sınıfım Mühürcü"dediğimde şaşkın bakışlarla "Mühürcümü"dediğinde başımı sallayıp mühürcü yeteneğini anlatmaya basladım.

"Mürhürcü çeşitli mühürler yaparak adaleti sağlar örneğin patlayan avuç yeteneğim sana hafif bir avuç darbesi attığımda vurduğum yerde oluşur ve eğer bir mühür bozucu iksirin yoksa aramızdaki savaşın sonucu belli olur Yani ölürsün fakat hep öldürmekle ilgili değil Zehirlemek,Tuzak kurmak,Iyileştirmek ve en sevdiğim Koruma mühürleroyle kendime yanımdakilere yardım sağlaya bilirim bunun yanısıra zindanların bağzıları mühütlenmiştir ve onları mühürcü olmadan acamazzınız anlican mühürcü her daim lazım savaşda canavar kesmede gruba yardım etmede"dediğimde eda anlamış bir şekilde başını yukarı aşşa salladığında mutlu gülerek konuştu "Ee burak bundan sonra bir aradayız ne yapacagız yarın?"dediğinde gülerek "Bir Planım var"dedim.

Elder TaleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin