23.Bölüm

68 12 1
                                        

Konuşma

Multimedia:Prenses Lushi

Iyi Okumalar...

Mia'nın Ağzından

Orman perilerine yardım ettiğimizde artık güneşin sıcaklığı yerine ayın donuk ışığı eyrafımızı aydınlatırken büyük taştan bir köprü gördük ve oraya doğru gitmeye başladık. Köprünün ortasında yavaşça ilerlerken bir kurt uluması duyduk derin ve korkutucu uluma sona erdiğinde hepimiz köprünün karşısındaki taştan sütunlara bakıyorduk.

"Bunlar Beyaz Diş"dediğimde sesim kısık çıkmıştı etrafımdaki herkez dehşetle iki beyaz diş'e bakarken plan yapmaya çalışıyordum ama korkudan aklıma birşey gelmediği gibi köprünün karşısındada goblinlerin nefret dolu kırmızı gözlerini görmeye başladık.

■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□
Burağın Ağzından.

"Nasıl yok marie"

"Üzgünüm fakat bir şekilde kaçmışlar"

"Etrafı aradınımı?"

"Mutlu ve Eda ormanda onları arıyor. Burak!"

"Efendim?"

"Kızdın mı?"

Marie'nin üzgün gelen sestonu beni birazda olsa kendime getirmişti ve biliyorum bu onun suçu değildi "Hayır"dediğimde marie sustu sadece sustu daha sonra telepati olarak konuşmamızı sonlandırdığımda grphonların hazır olduğunu gördüğümde yola çıkmaya hazırlandık.

Eskişehir'e doğru yola çıkalı yarım saat oluyor ve arkamda belimi deli gibi sıkan niles ve marquez'in önünde oturan pirensesin bulunduğumuz yükseklikten dolayı ara sıra çıkan çığlıkları arasında yeni planı düşünüyordum.

Yola çıkmadan bir saat önce
"Köyde açık alanda duyuru yapmalıyız"
"Burak aklınımı kaçırdın sen yeni bir savaş dahamı olacak?"
"Harry biliyorum zamanımız yok ama bu savaş herşeyi değiştirecek"
"Hazırlık uçin nekadar zamanımız var?"
"Bir saat"

köye geldiğimizde kimse grphonlardan inip hızla şehrin altında toplanan insanların yanına gidip planı yada savaşma amacımızı açıklamam gerektiği için iyi bir konuşma yapmalıydım.

▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼

Konuşma yapmak için çıktığımızda tüm dikkatle bizi izleyen oyuncular sessizce bekliyorlardı bir kaç adım ileri çıktığımda kırmızı büyücü sopamı yere vurarak tüm dikkatleri üzerime toplayıp alttan gelen beyaz bir ışıkla dahada ciddi görünüyordum. Derin bir nefes alıp durumu açıklamaya başladım.

"Davetimizi kabul edip geldiğiniz için teşekkür ederim. Biliyorum her biriniz neden buraya geldiğinizi merak ediyorsunuz bundan bir kaç gün önce akibara kral'ının daveti üzere sarayına gittik ve bizimle aynı soruna sahip olduklarına şahit olduk. Goblinler bizim hayatımızı tehlikeye attıkları gibi oyun halkınında hayatını tehdit ediyor."dediğimde prensesin yanındaki yerime geçerken marquez prensesin elinden tutarak öne çıkmasına yardım etti

Prenses Lushi'nin Ağzından

Marquez'in desteğiyle öne çıktığımda etraftaki büyücüler ışık toplarıyla üzerime ışık yollarken karşımdaki insanların dikkatleri üzerimde toplanmıştı ve karşımdaki topluluğun arasında ufak bir fısıltı sesleri dolaşırken arkamdan gelen iki uyarıcı ses sayesinde sessizce beni dinlemeye başladıklarında sadece içimden geçenleri söylemek istedim.

"Ben Akibara kıralı'nın en büyük torunu prenses lushi'yim biliyorum herkez benim şımarık işeyaramaz birisi olduğumu düşüne bilir. Bunu inkar edemem hayatım boyunca Lüks bir hayatım,Pahalı hediyelerim ve güzel bir hayatım oldu ama ama daha bugün kendimi güvende hissettiğim sarayım goblinlerin ani saldırısıyla muhafızlarımız ve şovalyelerimizin bir çoğu öldü babam ve diğer kuzenlerim bu savaş sırasında onurlarıyla savaşıp hayatlarını kaybettiler. En büyük torun ve tek büyük varis olduğum için tahta benim geçmen gerekti fakat bu savaş durumunda halkımın bana ihtiyacı var. Az kalan askerlerim ve ben bu savaşta en önde gideceğiz sizden sizden sadece bize destek olmanızı değil halkımı korumanızı istiyorum"dediğimde başımı ve göğsümü biraz eğerek acınası sesimle "Lütfen lütfen halkıma yardım edin"dediğimde gözlerimi kapattım.

Derin sessizlik yüzünden tam umudumu yitirecektim ki bir kişi silahını yere vurduğunda diğerleride ona katıldı ve "P-ren-ses, P-ren-ses "diye heceleyerek bağırıyorlardı karşımdaki halk tutkuyla ismimi söykerken yanımda bana elini uzatan marquez'i gördüğümde elini tutup gözlerine baktığımda derin bir gülümsemeyle "Afferin Prenses"dediğinde yanaklarım alev almış gibi yanmaya başladı

Burağın Ağzından

Prenses lushi'nin yaptığı bu konuşma tüm oyuncuları coştururken konuşmanın hemen ardından öne çıkarak marquez ile konuşmaya başladık.

Marquez'in Ağzından

"HERKEZ DİNLESİN SEVİYESİ 40 VE ÜZERİ OLAN HERKEZ SAVAŞA KATILABİLİR SAVAŞTA BUNUNA HERKEZİ EN İYİ SAVAŞ LONCASI OLAN D.D.D BAŞKANI OLAN BEN YÖNLENDİRECEĞİM"dediğimde herkez coşkulu bir şekilde bir ağızdan bağırmaya başladılar. Herkez bağırmaya devam ederken yanımda duran burağa baktığımda kayan gözlüğünü düzeltip hemen söze girdi "BEN ESKİ JP'S LONCASININ STRATEJİSTİ OLARAK BU SAVAŞTA EN İYİ STRATEJİMLE SAVAŞIN AN VE AN GİDİŞİNİ TAKİP EDİCEM."dediğinde herkez dahada çok coşkulandığında elini tutuğum prenses kızarmış yanaklarıyla bana bakarken en iyi gülümsememle "Hadi gidelim"dedim.


Arkadaşlar biliyorum aklınızdaki soruları tahmin ede biliyorum ama bir dahaki bölümde herşeyi aydınlanlığa kavuşturacağım.

Elder TaleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin