20.Bölüm

34 3 1
                                    

Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Şakıyı dinlemeyi de untmayın.
İyi okumalar dilerim...

20.Bölüm:Ben bir tek adam sevdim

"Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik.
Anladım ki,
Ya ben fazlayım bu şehirde ya da birir eksik..."

(Can Yücel-Güle Güle-Seslerin Sessizliği)

(Bir ay sonra)

Kendimi iğrenç hissediyorum. Daha doğrusu kendimi hissedemiyorum. Hislerimi giriyorum, benliğimi, her şeyimi. Anne-babamdan habersizim. Kızlarla yeni eve çıkabildik sonunda. Gerçi çıksak da benim için pek bir şey değişmedi. Odamdan dışarıya çıkmıyorum. Sabahları akşama kadar kitap okurken akşamları sadece yarım saat kadar Bartu ile konuşuyorum. Sonra tavanı izlerken alttan gelen kahkahaları dinliyorum. Ben her yere, her şeye fazlayım bunu anlıyorum. Gerçekleri sindiremiyorum belki de. Kim bilir?

Kitabımı kapatıp dolabının önünde durdum. Uzun zaman sonra ilk defa dışarı çıkacaktım. Gergindim, sanki hiç dışarıya çıkmamış gibi. Bartu beni onunla buluşmak için ikna etmişti. Onun aklında buluşup sohbet etmek, ben aklımda ise çok başka şeyler vardı.

Elimi kıyafetlerin üstünde gezdirdim ve en sonunda bir tane seçip giydim ve aşağı indim. Duygu ve İrem salonda oturuyordu. Beni ilk İrem fark etti.
"Aa Doğa nereye?" dedi şaşırmış bir şekilde.
"Bartu ile buluşacağım."
"Peki, görüşürüz."
"Umarım..."

Bir kaç dakika sonra bir taksiye binip Bartu'nun dediği yerde indim.
Bartu'yu sok kez görecektim. Son kez. Sonra gidecektim. Kendi çamurumla onu mahvedemezdim. Yapamazdım...
"Onun iyiliği için Doğa,onun için." diye mırıldandım Bartu'yu beklerken.
"Doğa! Güzelim ne oldu?" diye yanıma geldi Bartu. Yaparsın Doğa... Ben bunları düşünürken Bartu anlımdan öptü. Çok güzel kokuyordu. "Bartu. Olmuyor..." sesim titriyordu. "Ne olmuyor güzelim?"
"Biz...Olmaz,çok özür dilerim." dedim ve yavaşça kollarını ittim. İçim acıyordu. Ağlamamalıydım. "Niye güzelim? Ne oldu?"
"Bana güzelim deme! Lütfen..."

Ağlama Doğa.
"Seni bataklığıma çekemem." Arkama döndüm. İki üç adım attıktan sonra birşeyler dediğini duydum "Bu gün aşkı ölüm,ölümü aşk sanıyor kibir!"
Bartu'ya döndüm "Ben kibirli biri değilim!"
"Öylesin." Birşey demeden tekrar arkamı döndüm "Bir gün günbatımında dönersem hiç şaşırma..."
Yürüyerek ana yola çıktım ve bir taksi çevirdim. O cümleyi söylerken nerden bahsettiğimi çok iyi biliyordu...

Ağlayarak çıktım oradan. İçimde çok şey birikmişti ve artık ciddi anlamda dayanamıyordum. Arkama da bakamıyordum. Canım çok acıyor, hem de çok. Sokakları koşturarak geçtim. Öfkemi ve üzüntümü içimden atmam gerekiyordu. Ağlayarak koşmaya devam ettim. En sonunda nefesim kesilince ağlayarak birden kendimi yere attım.

 En sonunda nefesim kesilince ağlayarak birden kendimi yere attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yarım saat sonra)

Havanın karardığını farkettim ve usulca titreyen bacaklarımla ayağa kalktım ve evin yolunu tuttum.
Zavallıydım...gerçekten.
Otobüs durağına kadar yürüdüm. Şansa ilk gelen otobüs evimin önünde iniyordu. Hızlıca içeriye bindim, oturdum ve kafamı cama yasladım. O an yolu izlerken aklımda tek bir cümle vardı,
"Zıt renklerin aşkı gibiydi bizimki. Olmaması gerekiyordu ama çok güzeldi..."

Her şey bu kadar basit değildi ama böyle olmalıydı. Özür dilerim Bartu. Çok hemde.
Eve girdiğimde İrem ve Duygu endişeyle beni koltuğa oturttular ve her şeyi anlatmamı istediler. İnkar edebilecek durumda değildim, her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım. Bana sıkı sıkı sarıldılar.
"K-kızlar bir şeybisteyebilir mıyım?"
"Evet evet, tabii."
"Ben bir e-ev buldum. Ama izin verin siz yokken tek başıma taşınayım. Lütfen."
İrem ve Duygu çağresizce birbirlerine baktı ve peki anlamında kafa salladılar.

Ölünce hayatım gözümüz önünden geçecek.
Ve ben,
Seni görünce gülümseyeceğim...

Merhabalar! Uzatabildiğim kadar uzattığım ama daha fazla uzatırsam depresyona girebileceğim bir bölümle karşınızdayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Merhabalar! Uzatabildiğim kadar uzattığım ama daha fazla uzatırsam depresyona girebileceğim bir bölümle karşınızdayım.
Uzun zamandır konuşmadığımı fark edip yazmaya karar verdim.
Kayıp'a yakında veda edeceğiz ve ben çok üzgünüm.
#Finalesonikibölüm
Evet iki! Ekim'de beri canla başla yazdığım kitabı muhtemelen yarın son kez yazacağım.
Finalde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.❤

KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin