[minsung, hyunlix ve hyunho]
·
sana seni gerçekten seviyor diyebilmeyi çok isterdim. keşke sana her dokunuşunda bunu aşktan yaptığını, dudaklarını o yüzden öptüğünü, ellerini yine bu sebeple tuttuğunu söyleyebilseydim. tüm bunları bir aşkın ve sevgi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
·
Selam ya da merhaba, nasıl giriş yapmalıyım? Her neyse.
Adım han jisung. 21 yaşımın en hızlı zamanlarındayım. Sırf okuduğum sanılsın diye tutturduğum bir bölümde ömrümü çürütüyorum. Başka da hiçbir özelliğim yok sanırım.
Tabi bu bir giriş olduğundan gönül isterdi daha afilli bir başlangıç yapayım; size yetecek noktalı, virgüllü uzun cümleler kurayım ama ortada bir gerçek varki ben daha kendime yetemiyorum.
Bursum dışında para kazanacağım herhangi bir yolum yöntemim yok ancak hala derslerimin çoğunda uyuyakalıyorum. Vize haftalarımda kupa kupa kahveleri ders çalışmak için değilde şarkı sözü yazarken içmek için fondipliyorum. Eğer sizde benim gibi birkaç bir şey karalıyorsanız günün herhangi bir saat diliminde yanınıza uğramayan ilham kırıntılarının gecenin bir yarısı sizi nasıl uykularınızdan ettiğini az çok biliyor olmalısınız.
Nerede kalmıştım? Kısacası diyorum ki google'a 21 yaşına basıp hala bir baltaya sap olamamak gibi bir arama yaptırırsanız büyük ihtimalle karşınıza ben çıkarım. Hem biliyorsunuz internet boş bir mezra ve oraya da ancak benim kadar boş bir insan yakışabilir zaten.
Ama daha işin asıl kısmına gelmedik çünkü ben aşık oldum. Evet, daha kendine yetemeyen ben bir başkasının her şeyi olmak isteyecek kadar aşık oldum. Kafanı seveyim senin tarzından anadan girmeli uzaktan kuzenden çıkmalı küfürlerinize henüz başlamayın, dahası var çünkü.
Başta bende kabullenemedim bu durumu, hayatımda aşık olmak için herhangi bir zaman dilimi yoktu çünkü. Yanlış anlaşılmasın, aşırı meşgul ve iş sahibi bir insan olduğumdan falan da değil. Sadece kendimi biliyorum diyelim.
Ama sonra her şey sarpa sarmaya başladı. Vize haftalarımda ilham beklerken kullandığım kahveleri kullanamaz hale gelmiştim çünkü gecenin bir vakti içimde büyüyüp giden bir duygu uykularımı benden koparmaya başlamıştı.
Yine gecenin bir vakti aklıma düşen bir sima yüzünden yazdıklarıma ondan parçalar sıçradığını fark etmiştim. Şarkı sözlerimde uzun kirpikli, turuncu tutamlı; hayatını motor yarışları ve müziğe adamış bir oğlanın bahsi geçiyordu ve ben tam da o zaman anlamıştım kalbimin sıkışıp durmasına neden olanın herhangi bir hastalık değil de aşk olduğunu.
Şaka gibi ama değil, aşık olmuştum ben. Hemde bana bir kez olsun bakmayacağını bildiğim bir adama, lee minho'ya.
Canımı yakacağını bile bile aşık oluşum beni acınası yapar mıydı bilmiyordum ancak başta büyük bir sorun yaratmayacağını düşünmüştüm.
