bölüm 13- cennet ve cinnet

608 92 213
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.

Aşk, gömlek düğmelerini iliklemek gibiydi. Son düğmeye gelmeden hata yaptığını anlayamıyordun. Sona gelip hata yaptığını fark ettiğinde ise hepsini çözüp sil baştan başlaman gerekiyordu. Sanki yeterince canın yanmamış, dahasına gücün varmış gibi.

Düğmelerini yanlış ilikleyenlerdendim bende. Tek fark başlangıçta her şeyin farkında olmamdı, hata yaptığımı bilmeme rağmen kendimi kaybedeceğim bir oyuna dahil olmamdı. Minho'nun canı yanmasın diye bilerek yanlış iliklemiştim düğmeleri. Belki hatamı sona geldiğimde fark etmemiştim ancak benim için her halükarda bir yıkım olmuştu.

Kalp kırıklarımın yanında lee minho'nun yanımda oluşu bana teselli olmuş, düşler kurdurmuştu. Şimdi düşler sokağı sakinlerinden en yaralı olanıydım ama. Diğerleri gerçekleşme ihtimali olan düşler kurarken ben ellerimi hakkım olmayana uzatmıştım. Layık olmadığım bir rol dileyip gözlerimi kapatmış ve yalnızca melodilere kulak kabartmıştım.

Evrendeki her şeyin bir sesi vardı, benim dışımda. O yüzden biraz sevmenin sesini dinlemek istemiştim, lee minho'nun kalbimin ritmini nasıl etkilediğini bilmek istemiştim. Suskun sesime rağmen dilime doladığı şarkıların bende çiçekler açtırması gözümü boyamış olmalıydı çünkü daha önce kimse sesimi ve şarkılarımı merak etmemişti. Kimse neden bu kadar kaybolmuş olduğumu bilmek istememişti ancak minho farklıydı. Belki o da sesimi duymak istememişti ama farkında olmadan dilime nameler ve ezgiler döşemişti.

Şimdi buradayım, düşler sokağının en karanlık kaldırımlarından birinde oturuyordum ve karanlıktan korkmama rağmen yine kimsesizdim. Yine ellerim boş, dudaklarım mühürlüydü. Dilime dolanan şarkılarım da terk etmişti beni.

Daha dün dudaklarıma değen dudakların kelebeklerini yaşarken bugün yine ışıklarım söndürülmüş, karanlığa itilmiştim. Ve bu kesinlikle düşler sokağı gibi hissettirmiyordu. Sadece bir yanımda cennet, diğer yanımda da cinnet vardı.

Seçimlerimizi biz var ederiz derler ama ben ben seçimlerimi var etmek yerine seçimlerimden var olmuştum. Minho'nun canı yanmasın diye yaptığım bir seçimle hayatımı cehenneme çevirmiştim. Onun gözyaşları akmasın diye kendi okyanuslarımda boğulmuştum. Seçimler bizi var edermiş, yaşayınca anladım. Ellerimi kızgın ateşlere daldırdım, aynadaki yansımama göz yumdum. Ruhumu törpüledim.

Pessoa diyor ki olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.

Koca bir boşluk. Kendine olan nefreti asla son bulmayan ve her geçen gün daha da yok olan bir boşluk. Belki birazda sevmekten elleri ve yüreği yanan bir han jisung. Fazlası değil ama.

sweater weather ; minsung×hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin