Merhaba ,bu benim ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz...Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum...
Silah Sesi
"Küçük ayrıntılardır büyük olaylar yaratan."
Herkesin hayatında küçük ayrıntılar vardır. Ama küçük oldukları için görünmezler, fark edilmezler, umursanmazlar...Oysa hayatımız o küçük ayrıntılarla yön bulur. Hiç beklemediğimiz bir anda, hiç beklemediğimiz bir yerde, hiç beklemediğimiz kişiler yer alır hayatımızda .Bizi büyük sürprizler bekler o ayrıntıların ardında. Bazen yolda yürürken aşk çıkar karşımıza. Bazen gece uyurken telefonun çalışıyla bir ölüm haberi alırız. Bazen sıradan bir gün diye uyandığımız bir sabah hayatımızın dönüm noktasını yaşayacağımız gündür. Hayat sürprizlerle doludur ve bu sürprizler küçük ayrıntılardan ibarettir .Ve bu ayrıntılar benim hayatımın değişmesinde rol oynadı.
Ben Ela...
Ela Ateş...17 yaşında ,İzmirli ama annesinin zoruyla 1 hafta önce İstanbul'a yerleşmiş babasını yıllar önce kaybetmiş ve hiç görmemiş bir kızım. Yıllar boyunca baba hasreti çektim. Babam yoktu . Babamı 10 yıl kadar önce kaybetmiştim. Ama yanımda annem vardı hep... Düştüğümde kaldıran, ağladığımda güldüren, telaşlandığımda sakinleştiren annem vardı.7 yıl boyunca hiç bıkmadan usanmadan bana tek başına bakan annem oldu. Ve hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek için 1 hafta kadar önce apar topar yola çıkıp bu koca şehre geldik. İstanbul'a!
Taşınmayı hiç istemedim. İzmir'de bir düzenim vardı. Okulum, arkadaşlarım, akrabalarım...Ve şimdi anneme iyi bir iş teklifi gelmesi nedeniyle buradaydık.
Bugün günlerden pazartesi. Yeni okuluma başlayacağım ilk gün. Berbat bir hisle uyanmıştım bugün. Okula giderken ayaklarım bana resmen 'lütfen yatağa dön!' diyordu. Okulun ilk günü çok sıkıcı geçmişti .Yalnızdım, arkadaşım yoktu. Kızlar bana 'nerden çıktı bu ya?' dercesine bakıyordu. Erkekler ise bakışlarıyla yavşıyorlardı adeta bana. Çok boş bir gündü.
Ve ben şimdi okulun ilk gününde okulun 20. yıl balosunda yalnız başıma ön bahçede takılıyordum. Baloya geldiğime pişman olmuştum. Neden gelmiştim ki! Ne bir arkadaşım vardı ne de tanıdığım biri...
Bazı çiftler dans ediyordu, bazı arkadaş grupları içiyordu beraber, bazıları sohbet ediyor gülüşüyordu...
Ve ben boş boş onları seyrediyordum. Buradan bir an önce gitmek istiyordum.
"Selam güzellik, dans edelim mi?" Yanıma gelen bu sarhoş çocuğa iğrenerek baktım. O kadar sarhoştu ki alkol kokusundan dolayı bir adım geri attım.
"Uzaklaş benden."
Çocuk aldırmadan "Hadi ama naz yapma. Dans edeceğiz sadece." deyip bana bir adım daha yaklaşınca bir adım daha geri atıp "Uzaklaş dedim, yoksa sonun kötü olur." dedim. O ise daha fazla ısrar etmeden uzaklaştı. İnsanlar neden bu kadar alkol alıyordu? Üstelik alkol alınca başka bir yerlerinden düşünüyorlardı!
Bazı kızlara kaydı gözüm. O kadar çok makyaj yapmışlardı ki yüzlerini yıkasalar 5 kilo zayıflarlardı, eminim!
Ben ise kırmızı, omuzları düşük, sade bir elbise giymiştim. Saçlarıma düz bir fön çekmiştim ve ayağıma da bilekten bağlamalı siyah topuklu ayakkabılar giymiştim. Ve inanın bana bu topuklu ayakkabılarla yürümek çivilerin üstünde yürümekten farksızdı! Spor ayakkabı candır, can!
Eğer şimdi eski okulumda olsaydım belki de bu kadar yalnız olmayacaktım. Eski okulumda arkadaşım çoktu. İlla biri yanıma gelir sohbet eder ,dans ederdik. En azından bunları yapmasak bile eski okulumda bana sümüklü böcekmişim gibi bakan insanlar olmazdı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN GÖKKUŞAĞI
Novela JuvenilYeni taşındığı şehirde yeni okulunun ilk gününde okulun 20. yıl partisinde kendini silahlı bir saldırının tam ortasında bulmuş bir kız... Bu okulda tanıştığı insanlar onun hayatındaki her zorlukta yanında olacaktır.Ela,hayatındaki küçük ayrıntıların...