Yeni taşındığı şehirde yeni okulunun ilk gününde okulun 20. yıl partisinde kendini silahlı bir saldırının tam ortasında bulmuş bir kız...
Bu okulda tanıştığı insanlar onun hayatındaki her zorlukta yanında olacaktır.Ela,hayatındaki küçük ayrıntıların...
Selamlar, yeni bir bölümle karşınızdayım canlar... Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Yorum ve beğenileri bekliyorum.
Yukarıdaki şarkıyı dinleyin bence, mükemmel...
7. Bölüm
Orman
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"O orman bir kara delikti ve biz oraya çekiliyorduk"
Kalbim hızlı hızlı çarpıyordu. Hemen dersin bitmesi için bildiğim tüm duaları saymıştım. Ders bitince de koşar adım okulun ön bahçesine çıkmıştım. Onlar da beni ön bahçedeki çardakta bekliyordu. Beni gördüklerinde heyecanlandılar. Hızla yanlarına yaklaştım ve çardağa girdim. Yanlarına oturduktan sonra bana soru soran bakışlarla bakmaya başladılar.
"Neymiş cevap?"
"Nasıl buldun?"
"Bilmecenin cevabı neymiş?" Art arda gelen sorularla yüzümde küçük bir gülümsemeyle anlatmaya başladım. "Dersteyken hoca bize bir soru sordu. 'Hiç pikniğe gittiniz mi?' diye bir soru... Herkes anılarını falan anlattı. Sonra da hoca eski sınıflarından birini geçen yıl pikniğe aldığını söyledi. Sınavdan sonra kafalarını dağıtmak için..."
"Sonuç olarak?" Arem' in lafımı kesmesiyle uzattığımı fark ettim ve kısa kesmeye çalıştım. "Yani," dedim umutla," hoca öğrencilerini okulun biraz uzağındaki ormana götürmüş. Bilmecede de 'Uzaklarda fidanlar olanları izlemekte. Fidanların arasında saklanan tahtalarda her şey sizi beklemekte. ' diyordu. Fidanlardan kastı okulun yakınlarındaki orman..."
Hepsinin yüzünde bir gülümseme belirdi o an. Berk bile anlamıştı tek seferde! Hepimiz boş boş sırıtırken içimiz bir nebze de olsa rahatlamıştı. En azından bir yol haritamız vardı. Gideceğimiz yer ormandı ve biz bunu bulmuştuk. Şimdi tek sorun o ormanda ne yapacağımız...
"Mutluluğunuzu bölmek istemem ama..."
"Allah aşkına bölme, birkaç saniye daha mutlu kalmak istiyorum..." Berk, Ecrin' in lafını keserken ben ve Arem' in gözleri merak ve endişeyle Ecrin' e döndü. Ecrin ise cebinden bilmecenin yazılı olduğunu tahmin ettiğim bir kağıt parçası çıkardı. Kağıt parçasını bize gösterdi ve son satırlarını eliyle gösterdi.
" Burada ' Fidanların arasında saklanan tahtalarda her şey sizi beklemekte. Bu oyun büyük ve tehlikeli, kimseye bir şey söylememeli. Eğer biri duyarsa herkesin kanı dökülmeli. ' yazıyor. peki bu tahtalar ne demek oluyor?"
Hepimizin gülümsemesi kayboldu ve ciddi bir surat ifadesine büründük.
"Ya birkaç saniye mutlu olamıyoruz..." Berk dışında...
"Bence tahtalar derken tahtadan yapılmış bir evi kastediyor olabilir. Bir aralar o ormana gitmiştim ve orda tahtadan bir kulübe var. Büyük ihtimal oradan bahsediyor. Geceleyin oraya hep birlikte gideriz." Arem lafını bitirir bitirmez Ecrin ve Berk kafalarını onaylarcasına sallarken ben aklımdaki soruyu sordum.
