Merhabaa, yeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Yukarıdaki şarkıyı dinlemelisiniz bence.
Bölüm 14
10 Yıl Önce...
(Yazarın Anlatımıyla)
"Baba, beni kucağına al!"
"Gel bakalım meleğim."
Ela, babasının kucağında buldu kendini bir anda. Ela bunu çok seviyordu. Babasının kucağında olmak ona mutlu hissettiriyordu. Bir de 'Meleğim' demesi onu sevindiriyordu.
Bugün Ela'nın okuldaki ilk günü olacaktı. Babası bütün gereken eşyaları almıştı. Ve Ela önlüğünü giymişti. Babası onu kucağında tutarken bir yandan da annesi, babasının yanağından öpüyordu.
"Vaaay," dedi Ela yüzündeki hınzır gülümsemeyle. Annesi ve babası gülerken annesi de " Dikkatli olun," diyerek uyarıyordu onları. Babası ve minik Ela arabaya bindikten sonra babası ön koltuktaki yerini alıp arabayı süremeye başlamıştı. Ela ise arka koltukta camdan dışarısını izliyordu.
"Heyecanlı mısın meleğim?" Babasının sorusuyla başını salladı Ela. "Eveet, hem de çok!" dedi ince sesiyle. Babası ona gülümsedi.
O sırada yağmur yağmaya başlamıştı. Ela yağmuru çok severdi. Pencereyi açtı hızla. Elini uzattığındaysa babası fark etti onu.
"Kızım, hasta olacaksın. Yağmur yağıyor," dediğinde Ela gülümsedi.
"Evet, çok güzel yağıyor." dedi minik Ela. Babası dikiz aynasından arkada oturan ve elini camdan dışarı uzatıp yağmurun eline yağmasından mutluluk duyan kızına baktı. O kadar seviyordu ki kızını... Kızı onun için bir melekten farksızdı.
Okula vardıklarında Babası indi arabadan ardından da Ela' yı indirdi. Ela "okul" denen yere bir göz attığında şaşkına döndü. Beklediğinden daha büyüktü ve her yer çocuk doluydu. Bazıları kovalamaca oynuyordu, bazıları saklambaç. Kimisi sek sek, kimisi elim sende...
Babasının elinden tutan minik Ela, babasıyla beraber okula girdi. Okulun içi de çok kalabalıktı ve neredeyse herkes onun yaşıtıydı.
İlk olarak bir odaya girdiler. O odada kocaman kahverengi bir masanın karşısında bir adam oturuyordu.
"Merhaba müdür bey," diyen babasına çevirdi bakışlarını, ardından da yine o adama. "Adamın adı müdür müymüş", diye düşündü Ela. Babası bir süre müdürle konuşmaya başlamıştı. O sırada Ela ise kapını dışındaki çocukları seyretti. Bir süre sonra babası ile odadan çıktılar ve koridor boyunca yürüdüler.
Ela bütün çocukların üstündeki kıyafetlerin aynı olduğunu fark etti. Kızlar, mavi bir elbise ve erkekler mavi bir gömlek, altına da pantolon giymişti.
Oysa Ela'nın üstünde de o elbiseden vardı. Annesi bu elbiseye 'önlük' demişti ve boynuna da 'yaka' denilen bir şey takmıştı.
Koridor sonuna vardıklarında başka bir odanın karşısında durdular ve babası kapıyı çaldı. Ardından da içeri girdiler. Burada ise bir sürü çocuk ve bir masanın karşısında da bir kadın oturuyordu.
Babası yine birkaç dakika o kadınla konuştu ve ardından Ela ile aynı boya gelerek diz çöktü.
"Kızım, ben şimdi gidiyorum, birkaç saat sonra geleceğim tamam mı?" dediğinde Ela başını salladı ve onayladı. Babası Ela'nın yanağından öptü ve "Meleğim benim," diyerek sınıftan çıktı.
Ela, sınıftan çıkan babasının ardından baktı ve kapı kapanınca içerideki kadının yönlendirmesiyle bir yere oturdu...
Okul zili çaldığında Ela, hoplaya zıplaya okuldan çıktı. Okul girişinde bekleyen babasına sarıldı ve babası onu kucağına aldı.
"Nasıl geçti günün?" diye sordu babası. Ela gününü anlattı ve arabaya binip eve gittiler. Babası Ela'yı eve bıraktıktan sonra işleri olduğunu söyleyip evden çıktı. Ela ise annesine okuldaki gününü anlattı.
Akşam olduğunda babası hala gelmemişti. Annesi babasını arayıp duruyordu ama bir türlü ab
babası telefonu açmıyordu. Annesi çok telaşlıydı ve Ela da korkmaya başlamıştı.
Ela sürekli sayı sayıyordu.
"1... 2... 3... Az kaldı. 4... 5... 6... Babam birazdan kapıyı çalacak... 7... 8... 9... 10..."
Ela on ikiden sonrasını sayamıyordu o yüzden sürekli başa dönüp tekrar sayıyordu. Ama kimse kapıyı çalmıyordu. Oysa Ela okulunun ilk gününden sonra bir daha babasını göremeyeceğini tahmin etmiyordu...
Bu bölüm de bitti. Umarım beğenmişsinizdir. Yorum ve beğenileri bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN GÖKKUŞAĞI
Novela JuvenilYeni taşındığı şehirde yeni okulunun ilk gününde okulun 20. yıl partisinde kendini silahlı bir saldırının tam ortasında bulmuş bir kız... Bu okulda tanıştığı insanlar onun hayatındaki her zorlukta yanında olacaktır.Ela,hayatındaki küçük ayrıntıların...